Muhalif Analiz - İnanç Uysal
Türkiye'nin bir kısmı Demirtaş'ın son satırında aktif siyasete ara verdiğini söylediği o açıklamasını konuşuyor. Konuşmayan kısmı Demirtaş'ın açıklamalarını ciddiye almayacağını söyleyebilir elbette ama o zaman da sormak gerekir, "Kandil'in açıklamalarını niye ciddiye alıyorsunuz" diye. Aslında sebebini hepimiz, biliyoruz o yüzden sormaya da gerek yok.
Neticede son derece sert eleştirilerle dolu bir açıklama Demirtaş'ın açıklaması ancak açıklamanın sonuna takıldı herkes, "Aktif siyaseti şimdilik bırakıyorum" bu cümleyi medyada 'Demirtaş istifa etti' şeklinde bile gördüm. Ancak başlıklar çoğunlukla 'Demirtaş siyaseti bıraktı' şeklinde atıldı. Ancak Demirtaş şu an istifa edeceği bir makam işgal etmiyor. Dahası şimdilik kaydıyla bir yöntem değişikliğinin altını çiziyor. HDP'yi net ve sert biçimde eleştiriyor. Kandil'e siyaset alanına girme mesajı dahi veriyor açıklamaları.
8 Eylül 2022 tarihinde de bir başka yazı yazmışım bu sayfalarda onun başlığı da "Demirtaş HDP'yi PKK dan ayırmaya mı çalışıyor" şeklinde imiş. O yazıda Demirtaş'ın mahkemede söylediği iddia edilen sözler üzerinden yaşanan bir tartışmada HDP ile yaşadığı ayrışmaya dikkat çekmiştim. Demirtaş son zamanlarda bunu çeşitli şekillerde ancak satır aralarına yedirerek yapıyordu. Ancak seçim sonuçlarının ardından HDP'den de en azından bugünkü HDP yonetiminden de umudunu kestiğini açık açık ifade ediyor.
Demirtaş özgür günlerde görüşmek üzere diyerek cezaevi sonrasına bambaşka bir planla hazırlandığını Kürt sol siyasi hareketinin belki de yıldır hayalini kurduğu Türkiye'ye şamil bir sol hareketin liderliğini arzu ettiğini ifade ediyor. Aynı aciklamada TİP'in de hedef alınmasının asıl anlamı bence bu.
Ancak yazının başına dönersek, dikkat çekmek istediğim asıl konu benim 3 gün önce yazdığım 'HDP ilk turda aday gösterseydi bunun olumlu sonuçları olurdu' şeklindeki tespitin ile Demirtaş'ın adaylık talebinin görüşülmesine bile gerek görülmeden reddedilmesi açıklamalarının Kandil'in destek mesajları ile ne kadar örtüştüğü durumu.
Şimdi muhalefet tarafında seçim sonrası kazanlar kaynıyor. Herkes bir iç hesaplaşma içinde, suç kimde bölümüne geldik. İYİ Parti bu aşamada kendi içindeki tartışmalardan bile önce ittifak yapısı üzerinden bir eleştiriyi gündeme getiriyor görünüyor. Millet ittifakının kuruluş ayarlarına dönmesini net bir şekilde talep ediyor. Özellikle Kandil tarafından gelen yalancı destek ve HDP nin aday çıkarmama hamlelerinden en çok zararı gören parti olarak bu tavrı koyuyor ve ittifak içinde gücü ne olduğu belli olmayan partilerle eşitlenmiş olmasının da ciddi bir oy kaybına neden olduğunu dillendiriyor.
Bu konuda CHP'nin de çok farklı bir yerde olmadığı ve bu anlamda ciddi bir hata yapıldığının kabul edildiği Ankara'da konuşuluyor. Seçim sonuçlarına bakılırsa en fazla 2 puan oyu olan 4 Parti'nin 36 milletvekilini CHP sayesinde çıkarması CHP teşkilatlarında en ciddi eleştiri konusu. Dahası bu aşamadan sonra nasıl bir tavır sergileyecekleri de endişe ile bekleniyor. Bu sebeple İYİ Parti'nin Millet ittifakını daraltma teklifi CHP tarafından da sıcak karşılanıyor.
İki ittifak tarafında da ideolojik kırılmaların yaşanabileceği, hatta Demirtaş'ın açıklamalarından sonra HDP tarafının davranış biçiminin de şüpheli olduğu görülüyor. Meclis açılıp da işler ciddileşti ğinde çok farklı bir Türkiye ile karşılaşabiliriz gibi. Ne demişti Sayın Bahçeli, "İnşallah Turkiye değişmez"
