İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4675 %-0.04
36,6128 %0.06
3.513.390 %2.089
3.055,25 0,06
Ara
MUHALIF GAZETECILIK M. ÖZEL Eminağaoğlu: “Canan Kaftancıoğlu, ayrılmıyorum diyecek”

Eminağaoğlu: “Canan Kaftancıoğlu, ayrılmıyorum diyecek”

Eski YARSAV Başkanı ve avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na seslenerek, “-Görevimden ayrılmıyorum- diyecek, doğrusu budur” dedi. Ağaoğlu, hakimlere ve savcılara da seslenerek, “Gerekiyorsa iktidara bedel ödeyin, iktidarın arka bahçesi olmayın” diye konuştu.

Özel Haber / Nursun Erel

Yargıtay’da yıllarca Cumhuriyet Başsavcısı ve hakim olarak görev yapmış olan Ağaoğlu, Canan Kaftancıoğlu’na yaptığı “ayrılma” çağrısının gerekçesini muhalif.com.tr’nin sorularını cevaplandırırken şöyle açıkladı: 

“Canan Kaftancıoğlu, -görevimden ayrılmıyorum- demelidir, bu taktirde muhatabı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığıdır. Yürürlükteki hukuk mevzuatı uyarınca, Yargıtay bu noktadan itibaren Anayasa Mahkemesine başvurur ve CHP’ye ihtar verilmesini ister, bu ihtar kişiye yönelik olmaz, CHP Genel Başkanlığına dönük olur, yani Kaftancıoğlu’ndan görevinden ayrılması istenir. Ancak Siyasi Partiler Yasasının 104/2 maddesine göre böyle bir ihtarın yaptırımı yoktur. Anayasa Mahkemesi Kaftancıoğlu ile ilgili ihtar kararı verse bile bunun yaptırımı yoktur, çünkü AKP bu yaptırımlarla sürekli kendisi karşı karşıya kaldığı için geçmişte yaptırım maddesini iptal etmiştir. Açıktır ki AKP, bu hukuksuzluğu kamuoyuna  -yargı kararı- adı altında sunmuştur. ” 

 

Kaftancıoğlu yetkisini kullansın

SORU: Kaftancıoğlu, “ayrılmıyorum” diyerek İstanbul İl Başkanlığında bulunmaya devam edebilir mi? 

EMİNAĞAOĞLU: Kaftancıoğlu, -ortada bir mevzuat var ve benim ayrılmama durumumu öngörüyor- diyecek ve yetkilerini kullanmaya devam edeecektir. Bundan sonra muhatap Yargıtayın başvurusu ile Anayasa Mahkemesi olur ve AYM yaptırım kararı verse bile bunun yaptırımı olmaz. 

SORU: Ancak Anayasa Mahkemesinin kararlarının çok gecikmeli olabileceğini gözlemliyoruz. Bu durumda ne olur? 

EMİNAĞAOĞLU: Belli bir süre yok, bugüne kadarki kararlarına bakarsanız, 1-2 ay gibi sürelerde de açıklanmıştır, bazen de 7-8 yıllık gecikmeler de yaşanmıştır.

 

Aynısı Erdoğan’la yaşandı

SORU: Sizin geçmişte AKP kurucusu ve üyesi Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlere katılmasına karşı çıkmanız, daha sonra da AKP’nin kapatılmasını istemeniz benzer nedenlere mi dayanmıştı? 

EMİNAĞAOĞLU:AKP kurulduğunda (Erdoğan’ın) adli sicil kaydı vardı ve kurucu üye olamazdı, ama buna rağmen hem kurucu üye hem genel başkan oldu. O tarihte ben Yargıtay’da Siyasi Partilerle ilgili görevdeydim, yani bu konuya bakan Cumhuriyet Savcısı idim. Hazırladığımız iddianame ile AKP’den kendisinin görevden ayrılması istendi. Anayasa Mahkemesine de başvurularak partiye ihtar kararı verilmesi istendi. AYM ihtar kararı verdi ama kendisi -ben üyelikten ayrıldım, genel başkanlıktan ayrılmıyorum- dedi. Oysa o tarihte üstelik AYM kararlarının yaptırımı da vardı. 

SORU: Buna rağmen seçime girmesi mümkün olabildi değil mi? 

EMİNAĞAOĞLU: Yüksek Seçim Kurulu tarafından bütün bunlara rağmen, yani hem adli sicil kaydı bulunması hem de partide görevi olması gözardı edilerek seçmen pusulalarına ismi yazıldı.  

SORU: Madem yüksek yargının ihtar etkisi var ama neden bu kararın yaptırımı yok? 

EMİNAĞAOĞLU: Çünkü bu tür hukuksuzluklar nedeniyle en çok ihtarla karşılaşan parti AKP kendisi olduğu için mevzuatı kevgire döndürdü ve bütün yaptırımları ortadan kaldırdı. İşte AKP’nin Türkiye’de hukuku ne hale dönüştürdüğünün en önemli göstergeleridir bunlar. Sonuçta mevzuata göre, Kaftancıoğlu’nun yöneticiliğini düşüren bir karar değildir.  

Faşizmin açık uygulaması

SORU: Nereye gidiyoruz sizce? 

EMİNAĞAOĞLU: Sisteme aykırılıkları meşru gören bütün yasaları çıkarttılar görüyorsunuz, yani AKP gerek yasaları gerek yargı organlarını hep muhalefeti susturmak, muhalif sesleri, muhalefeti ve bütün kamuoyunu susturmak, kendisini etkisiz bırakacak her türlü durumu ortadan kaldırmak için yarattı bu ortamı, üstelik bu kararları yargı yoluyla yürürlüğe sokarak kendisi bedel ödememiş oluyor. Yani sorumluluğu üstlenmek yerine yargıda bırakıyor. Bu faşizmin en açık uygulamasıdır. 

SORU: YARSAV eski başkanı olarak meslektaşlarınıza çağrınız var mı? 

EMİNAĞAOĞLU: Meslektaşlarıma çağrım hukukun üstünlüğü neyi gerektiriyorsa gereğini yerine getirsinler. Yargıyı bağımlı kılan iktidara bedel ödeyerek hukukun üstünlüğünden ayrılmadan imza atsınlar, herkese Türkiye’de hukukun güvence olabileceklerini göstersinler.  Siyasi iktidarın arka bahçesi olmayın diyorum... 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *