İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4679 %-0.04
36,6762 %0.23
3.511.629 %2.251
3.057,91 0,15
Ara
MUHALIF GAZETECILIK M. ÖZEL Enkaz başında tekbir getirmek

Enkaz başında tekbir getirmek

Onlarca saat göçük altında kalmışsınız... Bir yanda hayatta kalıp kalmayacağınızı düşünüyorsunuz, diğer yandan sevdiklerinizin ne durumda olduğunu, yaşayıp yaşamadıklarını... Tüm bunları düşündüğünüz sırada bir mucize gerçekleşiyor ve sizi enkaz altından çekip alıyorlar. Tam of rahatladım demek isterken ise alkış ve tekbir seslerinden kulağınız çınlıyor... Nasıl hissederdiniz?

Muhalif Özel / Oğuz Büber

Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem birçok şehirde faciaya neden oldu. Milyonlarca insan bu felaketten doğrudan etkilendi. Depremin üzerinden 100 saati aşkın süre geçti ve arama-kurtarma çalışmaları devam ediyor.

Yunan, İsrailli, Polonyalı, Koreli, Çek birçok milletten ekipler enkaz altından insan çıkarmaya çalışıyor. Şu ana kadar da yüzlerce kurtarma sahnesi izledik. Ekranlarda izlediğimiz bu sahnelerde ekseriyetle değişmeyen şey ise tekbir sesleri oldu. Ekipler Türk ya da yabancı olsun her kurtarma anından sonra tekbir nidaları duyuyoruz. Peki onlarca saat göçük altında kalmış birisinin çıktığında bu şekilde yüksek sese maruz kalması doğru mu?  

Foto: Ümit Bektas-Reuters

Günlerce bir beton yığınının altında hareketsiz ve zar zor nefes alarak kalmışsınız, açlıktan vücut direnciniz kalmamış, soğuktan titreyecek hale gelmişsiniz; temiz havayı alıp rahatlayacak ve oh be diyecekken dışarıdan kıyamet koparcasına sesler geliyor...  

Tekbir getirmenin yanlış ya da doğru olduğuna ilişkin fikir belirten birçok kişi var. 

Doğru olduğunu düşünenler daha çok ilahi yönden değerlendirirken, yanlış olduğu yönünde fikir beyan edenler kişinin psikolojik durumunu, sağlığını düşünüyorlar. Bu hareketin siyasi bir tarafının olduğunu belirtenler de var. 

İşte sosyal medyada yer alan farklı düşünceler: 

Tekbir getirmeyi olumsuz olarak değerlendirenler 

Tekbir getirmeyi savunanlar 

Tekbirin siyasi olduğunu düşünenler 

Bir ilahiyatçının görüşü

Konu hakkında bir gazeteye konuşan İlahiyatçı yazar Nazif Ay da enkaz alanında yüksek sesle tekbir getirilmemesi gerektiğini düşünüyor:

"Deprem alanında, inançlı olsun inançsız olsun, dünyanın her tarafından yardım ekipleri geldi çalışıyor. Buna kimsenin itirazı yok. İyi niyetle yapılan çalışmaları alkışlıyoruz. Ama deprem alanında sesini duyurmaya çalışan depremzedeler var enkaz altında. Burada bırakın tekbir getirmeyi başka herhangi bir sesle gürültü meydana getirmek o insanların sesini bastırmaktır. Bu başlı başına bir cinayettir.  

Eğer burada kurtarma operasyonunun sevinci yaşanıyorsa 'Allah'a şükür' dersin, 'Hamdolsun' dersin. Bunu da efendice söylersin, avazın çıktığı kadar bağırıp enkaz altında sesini ulaştırmaya çalışan insanların sesini boğmazsın. 'Halkın manevi değerleriyle takviye edilmesi' filan değildir bu." 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *