Muhalif. Özel/ Ayla Ganioğlu
En çok yapılan yorum, altılı masanın kararsızlığı ve cumhurbaşkanı adayını belirlemeyi sürekli ertelemesi karşısında, kararın, altılı masa dışında verildiği ve hapis cezası alan Ekrem İmamoğlu’nun artık altılı masanın tartışmasız cumhurbaşkanı adayı olacağı yönünde.
İmamoğlu’nun, Saraçhane’de yaptığı konuşma da, cumhurbaşkanlığı adaylığı yolunda önemli bir adım olarak görüldü.
1999’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir şiir yüzünden hapse atılmasına, siyasi lider, başbakan ve cumhurbaşkanı olmasına yol açan sürecin, bu kez İmamoğlu için işleyip işlemeyeceğini önümüzdeki aylar gösterecek.
İmamoğlu’na verilecek cezanın, onun siyasi kariyerinde tırmanışa yolaçabileceğini, birçok AKP’li önceki duruşmalarda dile getirmişti. AKP’lilerin de ortak kanısı, İmamoğlu’nun beraat etmemesinin, Erdoğan gibi “mağdur” görülmesine neden olacağı ve dolaylı olarak ona siyasi destek anlamına geleceği yönündeydi. Bu dava sonrasında da aynı görüşleri ifade eden çok sayıda AKP’li oldu.
Peki, buna rağmen, iki yıl yedi aylık ceza ve siyasi yasak neden geldi?
Herkes neden dejavu yaşadığı hissine kapıldı?
Neden cumhurbaşkanı adaylığını çok isteyen ve yoğun bir çalışma ile adaylığa hazırlanan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun adaylığını engelleyecek ve İmamoğlu’nun rakipleri karşısında öne geçmesini sağlayacak bir mağduriyet ortaya çıktı?
Şimdi Ankara kulislerinde en çok tartışılan soru, neden iktidarın Kılıçdaroğlu’nu değil de, İmamoğlu’nu tercih ettiği.
Gerçek tam olarak böyle olmasa bile, böyle bir görüntü oluştu ve herkes bunun nedeni anlamaya çalışıyor.
Oysa aylardır İYİ Partililer başta olmak üzere birçok kişi, Erdoğan’ın en zayıf rakip olarak Kılıçdaroğlu’nu gördüğü ve onun aday olmasını istediği yorumlarını yapıyordu.
Ankara kulislerinde, bu görüntünün gerçeği yansıtmayabileceği, seçime kadar yargı sürecinin hızlandırılması da dahil, İmamoğlu’nun adaylığını engelleyici, hatta seçime katılsa bile adaylığını geçersiz hale getirici, hatta seçilse bile seçimi geçersiz hale getirebilecek bazı gelişmeler olabilir mi sorularını tartışıyor.
Bir diğer ihtimal de, seçim öncesinde İmamoğlu’nun siyasi yasaklı hale getirilerek, belediye başkanlığının AKP’ye geçmesi ve iktidarın İstanbul’u arkasına alarak seçime gitmek isteyebileceği.
Yargı kararından bir gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’nin görüşmelerine dikkat çekenler, seçim sürecine yönelik nasıl bir hazırlıklarının olduğunu tahmin etmeye çalışıyorlar.
İktidarın planının tam olarak ne olduğu bilinmediği için, Ankara kulislerinde seçime kadar ne gibi siyasi sürprizlerin olabileceği tahmin edilmeye çalışılıyor.
