Muhalif Ankara - İnanç Uysal
Aslında belki de durum öngörülmüş olsaydı da çok fazla bir şey değişmeyecekti Avrupa için. Onlar içinde bulundukları güç mücadelesi nedeniyle Rusya’ya bu şekilde cephe almaya mecbur olduklarından tedbir almaları da mümkün olmayacaktı belki. Yine de bugün sanki hava durumunu dinlemeden günlük güneşlik havada dışarı şemsiyesiz çıkıp sağanak yağmura yakalanmış gibiler. Elbette biz de öyle
Belki biz daha öngörülü olabilsek, kapı bir komşu olmanın bugün iyi kullandığımız avantajlarını çok daha iyi kullanabilirdik.
Neden bahsediyorum, batının kahin yazarlarından George Friedman tarafından yazılan Avrupa Krizi başlıklı kitaptan. Kitabın bir de alt başlığı var: ‘Yaklaşan Avrupa krizi ve olası savaşların patlama noktaları’ bu kitabın ilk baskı tarihi ise 2015 yani Rusya- Ukrayna savaşından 6 yıl önce.
Kitapta geleceğe dair başka bir sürü ip ucu da var ama şimdilik sadece somut olarak yaşadığımız bu savaş üzerinden gidelim. Friedman 2015 de ilk baskısını yapan ve muhtemelen 2014 de falan yazdığı bu kitabın bazı bölümlerinde neredeyse Rusya-Ukrayna savaşının çıkacağını haber veriyor.
Kitabın 228. Sayfasında Friedman bir Putin analizinin ardından neler yapmayı planladığı noktasına geliyor: “Putin Birleşik Devletlerin Rusya’dan çok daha güçlü olduğunu biliyordu. Washington’un uzun dönemde Avrupa yarımadasını özellikle de sınır devletleri etkileyebileceğinin de farkındaydı. Amerika Birleşik Devletleri Ortadoğu da batağa saplanmıştı. Rusya’nın önünde sadece askeri kapasitesini tekrar diriltmek için değil, sınır bölgelerini özellikle Rusya’yı ve Ukrayna’yı koruyabileceği bir şekilde yeniden biçimlendirmesi için bir fırsat penceresi açılmıştı. Beklerse pencere kapanırdı. Eğer çok erken davranırsa da ordusu hazır olmazdı. Ama Avrupa yarımadasının Rus enerjisine bağımlılığı ile durum sabitlenmişti ve Putin’in de asıl fırsatı buydu”.
Aynı sayfadan devam edip hemen bir sonraki sayfaya geçelim şimdi de :” Gürcistan’la yapılan savaş sınır bölgesindeki Amerikan konumunun ABD ve Avrupa yanlısı güçlerin altını oymak için tasarlanmıştı ve başarıya da ulaştı. Şüphesiz birleşik devletler müdahale edemeyecekti ve Avrupa’da edemezdi.
Rusya şimdi askeri bir tehditle karşı karşıya değil ama, yarımadada ansızın ve beklenmedik şekilde tehditler ortaya çıkabileceğini de biliyor. Ukrayna’nın belirsiz geleceği düşünüldüğünde bu ihtimal çabucak gerçekleşebilir.
Vlademir Putin sadece jeopolitik devamlılığı değil, aynı zamanda en kötü durum senaryosu planlaması konusunda da eğitilmiş bir adam. Onun Sovyetler Birliği’nin çöküşünü jeopolitik bir felaket olarak tanımlamasının altında da bu var.
Rusya’nın iki stratejisi var, Biri Kuzey Avrupa Ovasında mümkün olduğu kadar batıya doğru ilerleyip hem teknolojik ve endüstriyel kaynaklar yaratmak hem de stratejik derinlik oluşturmak. Diğeri ise Karpat Dağlarına ulaşmak ve bölgeyi engel olarak kullanmak. Karpatlar’dan güneye doğru sağlam bir bölge elde etmeye gelince sorun sadece Romanya değil UKRAYNA da”
Görüldüğü gibi bundan 7 yıl önce bir analist yazar bu günlerin gelebileceğini oldukça açık şekilde dile getirmiş görünüyor. Dünyanın her yerinde mutlaka bu tip analizler yapan bir sürü uzman olmuştur. Bunların hepsi de doğal olarak kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Buna rağmen dünya nasıl bu kadar hazırlıksız yakalandı anlamak zor. Biz yine de bir an önce George Frıedman’ı ilk Türk televizyonlarında tartışma programlarına bekliyoruz elbette.
