Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda bütçe görüşmeleri finale doğru; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, övgülerine mazhar olduğu CHP’lilerle bir yıl sonra komisyonda karşı karşı geldi
22 Ekim 2024 günü TBMM’ye sunulan 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi, 30 Ekim’de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda teklifin geneli ve Sayıştay raporları üzerinde görüşmelerle bütçe maratonu start almıştı. Esenyurt Belediye Başkanının tutuklanarak yerine kayyım atanması, Mardin, Batman ve Halfeti Belediye Başkanlarının görevden alınıp yerlerine yapılan kayyım atamaları nedeniyle CHP’li komisyon üyeleri 31 Ekim 2024 toplantısına katılmadı. Komisyonun İYİ Partili ve Saadet Partili üyelerinden de kayyıma tepki dile getirildi. Bakanlığının 20 Kasım 2024 günü yapılan bütçesinde CHP’lilerin empati kurması için İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı komisyona girişinde kısa süreliğine bekletme mizanseni arbedeye dönüştü. Bakan Yerlikaya ve arkasındakiler salona girmek için fiziki baskı yapınca ezilme tehlikesi yaşandı. 1 saatten fazla süren gerginlik yerini yumuşamaya bıraktı. CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, Bakan Yerlikaya’ya, “Bizim grubumuzun kapının önünde yapmak istediği şey, kayyum atamalarından doğan antidemokratik uygulamalardan duyduğumuz rahatsızlığı dile getirmek ve bir dakikalığına da sizi orada engelleyip bu hissiyatı size tattırmak için idi ama sadece buna dahi dayanamadınız” dedi. Oysa İçişleri Bakanlığı’nın bir önceki 2023 yılı bütçe görüşmelerinde, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun koltuğuna oturan Ali Yerlikaya'ya, CHP’lilerin övgü dolu sözleri dikkat çekiyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Yerlikaya’ya, “Sayın Bakan, ilk defa bu kadar sakin bir İçişleri Bakanlığı bütçesi geçiyor, bu da sizin Bakanlığınızla ilgili; teşekkür ederiz”, demişti.
Hülya Özmen - Muhalif Özel
2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi, 22 Ekim’de TBMM'ye sunuldu, 30 Ekim’de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda teklifin geneli ve Sayıştay raporları üzerinde görüşmelere geçildi. Komisyon Başkanı, AKP Samsun Milletvekili Mehmet Muş, Merkezî yönetim kapsamında 227 kamu idaresine ait bütçe, 226 kamu idaresine ait kesin hesap, 4’ü genel denetim raporu olmak üzere toplam 229 Sayıştay raporunun ele alınacağı bilgisini vermişti. Bütçe görüşmeleri, Plan ve Bütçe Komisyonunda bugün, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, salı günü Milli Savunma Bakanlığı, çarşamba günü Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, perşembe günü Adalet Bakanlığı, cuma günü de Cumhurbaşkanlığının bütçesi ile 2025 yılı gelir bütçesi, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi maddeleri, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi maddelerinin görüşmeleriyle komisyon sürecini tamamlamış olacak. Bütçenin, Aralık ayında TBMM Genel Kurulu’na gelmesi bekleniyor.
2025 yılı bütçe görüşmelerine geçim derdi, çocuk yoksulluğu, Yenidoğan çetesi, kayyım ana konusunu oluşturdu. Bütçe görüşmeleri sırasında gelen kayyım atamaları İçişleri Bakanlığı bütçesinin olaylı geçmesine zemin oluşturdu. Bakanlığının 20 Kasım 2024 günü yapılan bütçesinde CHP’lilerin empati kurması için İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı komisyona girişinde kısa süreliğine bekletme mizanseni arbedeye dönüştü. Bakan Yerlikaya ve arkasındakiler salona girmek için fiziki baskı yapınca ezilme tehlikesi yaşandı. 1 saatten fazla süren gerginlik yerini yumuşamaya bıraktı. CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, Bakan Yerlikaya’ya, “Bizim grubumuzun kapının önünde yapmak istediği şey, kayyum atamalarından doğan antidemokratik uygulamalardan duyduğumuz rahatsızlığı dile getirmek ve bir dakikalığına da sizi orada engelleyip bu hissiyatı size tattırmak için idi ama sadece buna dahi dayanamadınız” dedi. Oysa İçişleri Bakanlığı’nın bir önceki 2023 yılı bütçe görüşmelerinde , eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun koltuğuna oturan Ali Yerlikaya, CHP’lilerin övgü dolu sözleriyle karşılaşmıştı. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Yerlikaya’ya, “Sayın Bakan, ilk defa bu kadar sakin bir İçişleri Bakanlığı bütçesi geçiyor, bu da sizin Bakanlığınızla ilgili; teşekkür ederiz”, demişti.
2025 yılı İçişleri bütçesinde konuşmalardan bir bölüm şöyle:
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Bakan, sizin bütçenizde de bu kayyum konusu önemli, bu çok önemli bir konu. Bu bütçe sadece para hesabı değil yani "Şu kadar şu ödenek." "Şuraya bu kadar para ayrılmış, buraya bu kadar para ayrılmış." değil ama, o politikalar var, bunları siz uyguluyorsunuz. Bu konuyu eleştiriyoruz. Sabahleyin de buna ilişkin olarak arkadaşlarımız dediler ki: "Geldiği zaman Sayın Bakan, kapıda bir iki dakikalık bir görüşelim onunla, konuşalım, bu konuyu orada da gündeme getirelim; onun dışında başka bir şeyimiz yok. Olmuş olsaydı, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak sadece 20-25 kişi değil, bütün Cumhuriyet Halk Partisi grubu orada olurdu. Yani burada karşılıklı bir konuşma olacağına hiç hoş olmayan, bizim de olmasını istemediğimiz olaylar oldu. Böyle olmaz. Bir kere şunu söyleyelim: Biz herhangi bir fiziki saldırıda bulunmadık; bir kaba güç, kaba kuvvet kullanmadık. Bakıyorum şimdi ben, birçok açıklama yapılıyor, böyle bir şey yok; siz de bunun olmadığını biliyorsunuz zaten. Onun için yani böyle bir şey varmış gibi... Size ağır, yaralayıcı sözler söylemedik. Dediğim gibi, arkadaşımız, Grup Başkan Vekilimiz sizi karşıladığı zaman, size "Merhaba, hoş geldiniz." dediği zaman siz de hemen "Hoş bulduk." deseydiniz, bir iki dakika içinde çözülecek bir olaydı Sayın Bakan.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Keşke Sayın Bakan bir teşekkür etme fırsatını verseydi ama öyle bir fırsat vermediği için... Şimdi, değerli arkadaşlar, her yıl bütçe görüşmelerinde bakanlara çeşitli şekilde vekiller kendisini ifade etmeye çalışıyor ve Türkiye'nin ne sorunu varsa o gündeme geliyor. Dün bebek ölümleri vardı, sert bir şekilde Sayın Bakana iletildi ama burada, şimdiye kadar ne grubumuzda ne Mecliste hiçbir bakana hakaret edilmedi, hele hele öyle saldırı falan asla olmadı. Şimdi, Esenyurt'a kayyum atanmış, ardından seçilmiş vekiller günlerce polisimizle karşı karşıya getirilmek amacıyla belediyeye sokulmamış, ne yapacak? Olayı ben size anlatayım, çok açıkça anlatayım ben size. Sabah arkadaşlarla görüştük, Grup Başkan Vekilimiz tarafından kapının girişinde Sayın Bakana -çok samimi söyleyeyim- "Sayın Bakan, hoş geldiniz. Vekiller günlerdir, on günden beri bekletiliyor, bu duyguyu siz de yaşayın." diyecektik ve bırakacaktık biz yani başka bir niyet ve amaç yoktu; maalesef, yine size nasip oldu, polislerle Plan ve Bütçe Komisyonuna girmek zorunda kaldınız. Allah aşkına, bakın, görüntüleri izleyin, ben şimdi gittim, dikkatlice izledim. Ali Mahir Bey Sayın Bakana "Hoş geldin." demeye çalıştı, Sayın Bakan direkt dalıyor içeriye. O nedenle, Sayın Bakan, sizden -çok içtenlikle söyleyeyim- bu Komisyon bir özür bekliyor.
(AK PARTİ sıralarından "Allah Allah!" sesleri)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Tabii, tabii.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Evet, evet, biz özür bekliyoruz. (Gürültüler)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakın, çok içten söylüyorum. Bakın, değerli arkadaşlar, şimdi bazı açıklamalar var, bazı açıklamalar var, onu da ben size söyleyeyim.
HÜSEYİN ALTINSOY (Aksaray) - Siz milletimizden özür dileyin
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) – Niye özür dileyeceğiz?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Diyor ki: "Bazı CHP milletvekillerinin İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya'ya Mecliste saldırısı barbarlıktır." Eğer Bakana bir saldırı olduysa barbarlıktır. Bir saldırı oldu mu size, bir saldırı oldu mu? Asla bir saldırı olmadı. (Gürültüler)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakın, bende nasıl girdiğinizin görüntüleri de var, nasıl girdiğinizin görüntüleri de var bende, video da var; izleyelim hep beraber. Eğer Bakana bir saldırı varsa vallahi barbarlıktır, vekile yapılan saldırı da barbarlıktır; onu da söyleyeyim.
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar... Sayın Bakan, öncelikle size şunu söylemek istiyorum: Sabah geldiniz, yanınızda Bakan Yardımcıları var, Komisyon Başkanımız var, milletvekili arkadaşlar var. Grup Başkan Vekilimiz ve bazı milletvekilleri olarak orada aslında... Sizin geldiğinizde "Merhaba arkadaşlar, Ali Mahir Bey, nasılsınız?" deyip bir selam vermenizi ve "Hayırdır?" diyerek beklentiyi almanızı ve "Sayın Bakan, bakın, Esenyurt'ta şöyle bir gelişme var, bu gelişmeyle ilgili duyguları sizinle paylaşmak için buradayız." cümlesini dinlemenizi tavsiye ederdim. Keşke böyle yapsaydınız çünkü siz geçen yıl Bakan olduğunuzda sizden önceki Bakanın gerek bu ülkede gerekse bu Komisyona, Genel Kurula geldiğinde estirdiği rüzgârdan zaten bu millet yeterince rahatsız olmuştu, bakın, herkes biliyor. Siz geçen yıl göreve geldiğinizde ve bu Komisyona geldiğinizde gerçekten büyük bir hoşgörüyle burada komisyon görüşmeleri yapıldı, size çok yakın ilgi gösterildi, sıcak ilgi gösterildi çünkü sizin farklı bir mizaçta olduğunuz kabul edildi ama bugünkü tavrınızla o anlayışı yıktınız Sayın Bakan, kusura bakmayın. Tanıdığınız insan, Ali Mahir Bey bizim Grup Başkanvekilimiz, keşke "Hayırdır Ali Mahir Bey?" diyerek söze başlamış olsanız yaşanmış olan o görüntüler olmazdı. O davranışın doğru olmadığını buradan söylemek istiyorum, kusura bakmayın. Bu arada, Komisyon Başkanına biraz önce ilettim, buradan da iletmek istiyorum: Komisyon Başkanının kürsüde söylediği sözlerin de yine kendisine yakışmadığını, buradaki gelişmeleri yönlendirici tutum ve davranış içerisinde olduğunu, söylemleriyle olayı başka boyutlara taşımaya çalıştığını gördük. Bu tutum ve davranışı da Sayın Mehmet Muş'a yakışmadı. Bu sözleri yüzüne de söylediğim için -şimdi burada, kürsüde yok- burada da ifade etmek istiyorum.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bir "Günaydın." deseydiniz, "Amacınız nedir?" diye sorsaydınız zaten biz amacımızı size anlatacaktık. Bakın, Sayın Bakan, dünyanın her yerinde siyasiler, politikacılar protesto edilirler; bu, demokratik bir haktır ve biz de bütün bütçe görüşmeleri boyunca ilgili bakanlıklarda, çeşitli bakanlıklarda bu hakkımızı kullandık ve genelde buradaki arkadaşlarımız da şahittir ki bir dakikayı geçmeyen eylemlerdir bunlar. Sabah yapmak istediğimiz şey de oydu yani en fazla bir dakikanızı alacaktık ancak ona müsamaha göstermediniz, sabredemediniz. Oysa, biz on gün boyunca, on gün boyunca Esenyurt Belediyesinde barikatlar, barikatların arkasında yüzlerce polis, önünde milletvekilleri, Grup Başkan Vekilleri bir kamu kurumu olan Esenyurt Belediyesine girmemiz sizin tarafınızdan engellendi yani siz bir dakika sabredemediniz, o müsamahayı gösteremediniz, orada on gün boyunca saatlerce milletvekilleri beklediler. Şimdi, ben bu konuda.... Bir de şunu söylüyorsunuz: "Saldırı..." Allah aşkına kim saldırdı? Size herhangi fiziki bir saldırı oldu mu? Tam tersini söyleyeyim, siz bizim üzerimize geldiniz, arkanızda polislerle beraber siz bizim üzerimize geldiniz.
--
İçişleri Bakanlığı’nın Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 8 Kasım 2023 Çarşamba günü yapılan bütçe görüşmelerinde CHP’lilerin Bakan Yerlikaya için konuşmalarından bazı bölümler şöyle:
MUSTAFA ERDEM (Antalya) – Teşekkür ediyorum. Sayın Bakanım, Soylu’dan görevi devralırken yaptığınız konuşmada hukukun üstünlüğünü vurgulamış, görevdeyken dönemin Adalet Bakanıyla hukuk tartışmasına girmesiyle hatırlanan selefininizin yanında “Temel referansımız hukuk ve insan hakları.” demiştiniz. Bu tavrınızdan dolayı özellikle size teşekkür etmek istiyorum ve bu referansınızın da devam etmesini diliyorum. Durum böyle olunca vatandaşın da sizden beklentisi çok, tabii size izin verirlerse çünkü geçmiş dönemde yapılanlar sadece bir İçişleri Bakanının tasarruflarından öte AKP iktidarının bir yönetme biçimiydi. Yani Sayın Bakanım, işiniz zor.
Yukarıda da söylediğim gibi, özellikle geçtiğimiz son beş yılda ülke âdeta bir mafya, uyuşturucu ve kara para cennetine döndü. Bakın, size sadece dünden bir gazete manşeti okuyorum: “Son kırk sekiz saatte 7 silahlı saldırı olayı, 6 uyuşturucu operasyonu yaşandı; bu saldırıların bazıları ölümle, bazıları ise yaralanmalarla sonuçlandı.” Bu, sadece basına yansıyan kısmı. AKP iktidarı bu ülkeyi âdeta bir nevi Teksas’a çevirdi. Göreve geldiğinizden beri yaptığınız operasyonlarla çeteleri çökertme konusundaki kararlılığınızı tebrik ediyorum. Tabii, bu çetelere kimin yol verdiğini, arkasında kimlerin olduğunu, ellerinin nereye uzandığını da tahmin etmek zor değil. Arkadaşlar, kara para aklayan sosyal medya fenomenlerinin bile üç saatte işini çözen bir Bakan vardı. Şimdi, bana kızıyorsunuz, beni eleştiriyorsunuz ama ne diyordu fenomen? Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan bir kez ricada bulunduğunu ve işinin sadece üç saat içerisinde çözüldüğünü söylüyordu. Vay bu ülkenin hâline!
MUSTAFA ERDEM (Antalya) – Şimdi, Sayın Bakanım, sizinle ilgili iyi şeyleri söylüyoruz ama bu rehavete de kapılmayın. Vatandaş sizden gerçekten önemli işler bekliyor, vatandaş öyle üç beş mahalle çetesi operasyonuyla bu işlerin kalmamasını bekliyor; sizden önceki dönemlerde yaşananların sorumlularını ortaya çıkarmanızı ve adalete teslim etmenizi bekliyor. Gerçi ben bu konuda çaba sarf edeceğinize inanıyorum. Bakanlığınız öncesi size bile kumpas kurmaya çalışan bir yapıdan söz ediyoruz, yine, sosyal medya ekipleriyle sizi zan altında bırakmaya çalışan bir yapıdan söz ediyoruz; bunların hesabı sorulmalı Sayın Bakanım.
CAVİT ARI (Antalya) – Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcılarımız ve değerli bürokratlar; öncelikle hoş geldiniz. Sayın Bakanım, sizlere başarılar diliyorum. Gerçekten ülkemizin sizin başarınıza ihtiyacı olduğunu hepimiz biliyoruz. O yüzden de geçmiş süreçleri hep birlikte yaşayan birileri olarak önümüzdeki süreçte sizin başarınızın ülkemizin huzuru açısından önemli olacağını ifade etmek istiyorum. Bu arada, genel konuşmama başlamadan önce tarafıma iletilen birkaç not var, onlarla başlamak istiyorum. Sayın Bakan, talimatlarınız olur ise Ağrı ili Doğubayazıt ilçesinde Dalbahçe, Seslitaş, Subeşiği, Yalınsaz, Güllüce, Örmeli, Karaşeyh, Sarıbıyık köylerinde uzun zamandır su sıkıntısı yaşanmakta. Bu köylerde önce sulama suyu ve son günlerde de içme suyu sıkıntısı yaşanmakta. Mevcutta su kaynağı olarak kullanılan Balık Gölü’nün kuruduğu ancak bölgede başka su kaynakları, bunun da özellikle Dalbahçe köyünün kendi içme suyu kaynağı olduğu… Vatandaşımız acilen önce içme suyu sonra da sulama suyu sorununun çözülmesini bekliyor.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) – Evet, teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Plan Bütçe Komisyonuna bu dönem ilk gelişim, sizin de Başkanlığınız hayırlı uğurlu olsun. Sayın Bakanım, sabah sunumunuzu dinledim. Size iki teşekkürüm var. Birincisi, salona gelir gelmez iktidar-muhalefet demeden bütün milletvekilleriyle tokalaştığınız için size teşekkür ediyorum çünkü biz buna pek alışkın değiliz. Geçtiğimiz dönem Sayın Bakan geldiği zaman sadece iktidar partisinin milletvekillerine “Merhaba.” der, selamlaşır ama muhalefete hiçbir şekilde selam vermezdi; gün gergin başlardı, gergin geçerdi, gergin biterdi. Siz konuşmanızda parmak sallamadığınız için size teşekkür ediyorum, had bildirmeye kalkmadığınız için size teşekkür ediyorum. İkinci teşekkürüm: Son zamanlarda uyuşturucu kaçakçılarıyla yaptığınız mücadele, mafyayla yaptığınız mücadele, terörle yaptığınız mücadeleden dolayı size, teşkilatınıza, bütün Bakanlık personellerinize teşekkür ediyoruz, emeğinize sağlık; böyle devam edin, biz sizin yanınızda olmaya devam ederiz, sizi desteklemeye devam ederiz. Aslında olması gereken buydu, doğrusu bu. Yani İçişleri Bakanı böyle olur zaten, böyle olmalıydı ama tabii o kadar kötü örnekler görünce özlemişiz, bu nedenle teşekkür ediyorum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Teşekkürler Başkan. Sayın Bakan, işiniz oldukça zor. Yirmi yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları döneminde bu ülkede uygulanan ekonomik politika insanları canından bezdirdiği için önemli ölçüde psikolojik sorun yaşıyorlar, bu nedenle de çoğu hap kullanmak durumunda kalıyor. Onun için araba kırmızı ışıkta durdu mu arkadan kornayı basıyor, olmadı, eline sopayı alıp koşuyor. Böyle şartların oluştuğu bir ülkede bakanlık yapmanın ne kadar zor olduğunu da kabul etmek lazım.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Teşekkür ederim Başkanım. Sayın Bakanım, Sayın Başkanım, değerli milletvekillerim, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Bakanım bize yabancı değil. Sayın Bakanımız, 3 Ağustos 2012-19 Şubat 2015 arasında Tekirdağ’da bizim Valimizdi, beraber görev yaptık. Ben kendilerine şükranlarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum.