Muhalif Analiz
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde İstanbul platformunun düzenlemiş olduğu iftar programına katıldı.
Kılıçdaroğlu ve CHP Düzce Milletvekili aday adayı Azade Ay, iftar programı sonrasında özel bir görüşmede bir araya geldi. Görüşmede Canan Kaftancıoğlu da bulunuyordu.
Görüşme sırasında Kılıçdaroğlu'nun ayakkabılarıyla namaz ibadeti için orada bulunan seccadeye basarak verdiği poz büyük tepkilere neden oldu.
Şu ana dek olaya dair birçok farklı görüş belirtilirken, bu konunun uzun süre gündemde kalacağının isaretleri de bariz hale geldi.
Öncelikle, gerçekleşen olay sonrasında Kılıçdaroğlu’nun dilediği ve bir çok kesim tarafından samimi bulunan özrü sizlere aktaralım:
"Yerdeki seccadeyi görmedim. O kare üzerinden operasyon yapıyorlar. Açıkça söyleyeyim. Ben onların operasyonunu umursamam. Ben samimi olarak üzgünüm, bunu ifade edeyim. Ailem, eşim, çocuklarımız asla ve asla hiçbir kutsala saygısızlık etmez bunu da bilmenizi isterim. Bu benim hayat tarzıma, varoluşuma aykırı. Böyle iftiralardan, operasyonlardan siz samimi Müslümanlara sığınıyorum"
Konunun çıkış noktasına değinmek istediğimizde, ilk paylaşımı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ'ın sosyal medya hesabı üzerinden yaptığını görüyoruz. İlgili fotoğrafı paylaşan Dağ, "Ayakkabınız ile bastığınız yer, Müslümanların secde ederken kullandığı seccadedir" ifadelerine yer vermişti. Önce sosyal medyada yayılan konu, sonrasında iktidar odaklı medyada genişçe yer bulmuştu.
Çeşitli yorumlara yer verilen haberlerde, “CHP için Müslümanlık bu”dan “Bunlar millete ve değerlerine bu kadar uzak ve saygısız”a varan ifadeler yer alıyordu.
Seçime kısa bir süre kala; her geçen gün anketlerdeki yüzdelerinde düşüş gören iktidar için böyle bir olayın ortaya çıkması can simidi niteliğinde oldu.
Tabi konunun bu hale getirilmesi ve seçim malzemesi olarak kullanılacak olması; dini bir objeye ayakkabı ile basma hatasının önüne geçmiyor.
Olaya farklı bir bakış
Olayı ‘basmak günahtır’ ve ‘hayır seccade dini bir değer değildir’ tartışmasından bir miktar uzaklaştırarak, “bu olay nasıl oldu?” sorusuna getirmek istiyoruz?
Siyasetin arka odalarında ‘’Kılıçdaroğlu iyi ama etrafındakiler kötü’’ diye bir söylem herkesin dilinde.
Acaba bu olayla bu mu ortaya çıktı sorusu geliyor akıllara?
Diyelim ki Kemal Kılıçdaroğlu ve yanındaki kişiler o anda dikkat etmedi ve görmedi. Bir anlık bir hamleyle fotoğraf çekildi. Görüntülerde geri planda kalan Kılıçdaroğlu’nun ekibinden kimsenin mi dikkatini çekmedi?
1.Olay anında fark edilmiyor.
2.Fotoğraf çektikten sonra bakılması lazım, değil mi? Orada da durumu fark eden yok.
3.En son fotoğraflar servis edilecek. Yine durumdan haberdar olan yok.
Bir medya süreci bu kadar kontrolsüz nasıl yönetilebilir? Çok şaşırtıcı gerçekten.
Fotoğraf yayıldıktan hemen sonra acaba danışman ekibi bu durumu sorgulama ihtiyacı duydu mu? Mekanda halıdan ayırt edilmeyecek bir şekilde seccadenin neden toplantı esnasında serili olduğunu yetkililere sormuş muydu?
Onların sorduğunu sanmıyoruz ancak değişik bir durum yaşandı.
Tartışmayı kısır döngüden çıkararak farklı bir bakış getirecek paylaşımlardan birisi de Gazeteci Yılmaz Özdil’den geldi.
Özdil aynı mekanda fotoğraf çektiren farklı isimlerin yer aldığı bir fotoğraf karesine yer vererek, “Bu oda, o oda, o fotoğraftan hemen sonra, yerde ne yok? Bravo… Muhalif görünümlü mutant medyayla yola devam, daha çok kumpasa basarsınız.” dedi.
Özdil’in düşüncesine göre Kılıçdaroğlu’na kumpas kurulmuş olma ihtimali vardı.
Kılıçdaroğlu’na kumpas kuruldu mu, kurulmadı mı bunu söylemek zor.
Ancak böyle bir kumpas denemesi, asgari dikkatle kolay bir şekilde bertaraf edilebilirmiş, orası kesin.
