İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4848 %0.01
36,6914 %0.27
3.493.600 %2.056
3.065,56 0,40
Ara
MUHALIF GAZETECILIK M. ÖZEL Seçimin kaybedilmesinin sorumlusu Tuncay Özkan mı?

Seçimin kaybedilmesinin sorumlusu Tuncay Özkan mı?

Kılıçdaroğlu seçimin ilk turunda Erdoğan’a karşı kaybetti. Herkes bir sorumlu aramaya başladı. Sosyal medyada da birçok isim hedef gösterilirken bu isimlerden birisi olan Onursal Adıgüzel istifasını verdi. Ancak gerçek sorumlu o muydu? Yoksa işin aslı çok daha farklı mıydı?

Muhalif Analiz

Seçim gecesi CHP genel merkezinde olan isimlerin büyük iddiaları var.

Bu iddialara göre CHP’nin kaybetmesinin asıl sorumlusu Tuncay Özkan ve o gitmeden de CHP’nin seçim kazanma şansı yok.

Kendi medyasını kurduğu ve karşı çıkanların da anında biletini kestiği belirtiliyor.

ANKA diye bir kurumun aslında olmadığı (yani ismen var cismen yok) buradan veri akışı olmadığı söyleniyor. Sabaha kadar ajanstan herhangi bir veri gelmediği ifade ediliyor. İddiada bulunanlar arasında Bahar Feyzan gibi tanınmış gazeteciler de var.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın seçim gecesi ara ara halkı bilgilendirirken sonrasında hiçbir mesaj vermemeleri de bundan kaynaklı olarak gösteriliyor ve Özkan’ın bu iki isme de bir oyun oynadığı iddia ediliyor. 

İstanbul seçimlerinden biliyoruz ki oradaki süreç hiç böyle ilerlememişti. İmamoğlu saat başı ekran başına geçmiş ve elindeki net verilerle vatandaşları bilgilendirmişti.

Diğer yandan 14 Mayıs gecesi konuşması gereken İmamoğlu ve Yavaş mıydı ki? CHP’nin parti sözcüsü, Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ya da önemli bir pozisyonda yer alan başka bir ismin konuşması varken neden mikrofon başına iki belediye başkanı geçmişti?

Yoksa bu da oynanmak istenen oyunun parçalarından biri miydi?

Seçimden önce her sandıkta görevli var denilirken (Millet İttifakı’nın 200 bin görevli ile hazır olduğu söylenmişti) 20 bin sandıkta CHP görevlisi olmadığı öğreniliyor. İttifaktaki diğer partilerin de bu süreçte bir katkı sağladığı görülmüyor.

AKP’nin ‘tutanaklara itiraz’ şeklindeki seçim stratejisi de bu 20 bin sandıktan ıslak imza gelmemesine ve CHP’ye veri akışının olmamasına neden oluyor. Partide sessizlik başlıyor.

Ardından yapılan tek açıklama ise Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı liderlerinin seçimin ikinci tura kaldığını kabullendiği basın toplantısı oldu.

 

Tuncay Özkan hakkında farklı zamanda atılan önemli bir iddia daha var. Tuncay Özkan’ın 95 milyon dolar ödeme aldı iddiası.

Özkan’ın yapacağı operasyonlar için Recep Tayyip Erdoğan’dan 95 milyon dolar aldığı öne sürülüyor. 

15 Mayıs gecesi da bu anlardan biri olarak gösteriliyor.

Bu iddiayı yüksek sesle dile getirenlerden birisi de ABD’de yaşayan FETÖ’cü gazeteci Emre Uslu.

Uslu ilk olarak 23 Mart tarihinde “Yakında CHP'de Tuncay Özkan üzerinden bir ameliyat olursa şaşırmayın. Adama 95 milyon $ ödeme yapıyorlar. Peşin alıyor operasyon parasını yani.” şeklinde bu iddiayı dillendirdi.

15 Mayıs gecesinde bu paylaşımını alıntılayan Uslu, “Ne dediysek o. CHP medyasını yöneten Tuncay Özkan’ı en kritik anda devreye soktu RTE. Mart ayında yazmıştım bunu.” diyerek iddiasını yeniden gündeme getirdi.

Tuncay Özkan ise 95 milyon dolar aldığı ve seçimi kaybettirdiği iddialarına yönelik olarak şu açıklamalarda bulundu:

“Bütün bunlar FETÖ’cü yalanlar. Bot hesapların kampanyası. Böyle bir servetim, param yok. Kırk yıldır gazeteciyim. Biz seçimi kaybetmedik. 25 yıldır iktidarda olan bir otokrata ağzının payını verdik. Kaybettiğimiz bir şey yok. Bundan sonraki adımda yüzde 51’i de alacağız. Terörist Hizbullah’ı TBMM’ye soktular. ‘Türk milleti’ demem, ‘milletvekili yemini etmem’ diyenler şimdi milletvekili. Bunun hesabını bu iktidar nasıl verecek? Türk milliyetçilerini uyarıyorum. ‘Türk kelimesini kullanmam’ diyenler orada. Türk milliyetçilerini uyarıyorum. Aklımızı başımıza alalım."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *