Şöyle uydurma bir fıkra sosyal medya mecralarında çokça dolanır. Muhakkak rast gelmişsinizdir:
Hitler ve Mussolini bir barda oturmaktadırlar. Bir adam içeri girer ve barmene, “Bunlar Hitler ve Mussolini degil mi?” diye sorar.
Barmen, "Evet, onlar" der.
Sonra adam onlara doğru yürür ve şu soruyu yöneltir:
"Selam, ne yapıyorsunuz?"
Hitler cevaplar: “3. Dünya Savaşı’nı planlıyoruz.”
Adam tekrar sorar: “Gerçekten mi? Neler olacak?”
Hitler: "Bu sefer 14 milyon Yahudi'yi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz" der.
Bunun üzerine adamın cevabı, “Bir bisiklet tamircisi mi?" şeklinde olur.
Hitler Mussolini'ye döner ve der ki:
"Gördün mü, Sana kimsenin 14 milyon Yahudi'yi takmayacağını söylemiştim!"
Peki, size antisemitist, ırkçı ve nefret söylemi içeren bu uydurma fıkrayı neden anlattım?
Geçtiğimiz günlerde, konu ya da içerik değil ama söylem anlamında birebir aynı bir olaya tanık olduk.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kampanya direktörü Necati Özkan, "AKP'nin kaybetmesi boşuna değil. Alper Yeğin'i tebrik etmek için Sancaktepe Belediyesi'ne gittim. Sancaktepe Belediyesi'nin başkanlık katı 6.000 m2, burada bir sürü dinlenme odası var, jakuzi, yemek odası, 200 m2 mutfak var" gibi ifadeler kullanmıştı.
Eski Başkan Şeyma Döğücü ise Özkan’ın iddialarını ‘iftira’ olarak değerlendirmiş ve başkanlık makamından canlı yayın açılmasını istemişti.
İstanbul’un en fakir ilçelerinden birisi olmasına karşın Sancaktepe Belediyesi'ndeki lüks ve şatafat ise sosyal medyanın gündemine oturmuştu.
Neler mi vardı belediyenin içerisinde?
-2 başkanlık makam odası
-2 başkanlık banyosu
-1 başkanlık şark köşesi
-1 başkanlık dinlenme odası
-1 başkanlık mutfağı
-2 yemek salonu
-3 özel kalem odası
-8 başkan yardımcısı odası
-8 başkan yardımcısı banyosu
Bunların yanı sıra belediyenin devreden toplam 1 milyar 946 milyon 726 bin 113.69 TL’lik bir borcu bulunuyor.
Sonrasında Döğücü’nün sosyal medya hesabında kullandığı şu ifade de önemliydi: “Jakuzi jakuzi dediler tuvalet gösteriyorlar.”
Belediyede yapılanların hiçbir önemi yok değil mi? Sonuçta ‘Jakuzi’ yok.
