Anketlerin tüm sonuçlara gebe olduğunu belirten gazete, Erdoğan iktidarının üçüncü bir on yıla uzayabileceğini ya da cumhurbaşkanlığını kaybedebileceğini söylüyor. Meclisteki çoğunluğu koruyabilme ve kaybetme imkanının bulunduğunu da ekliyor.
AK Parti’de cumhurbaşkanı ve üst düzey isimler nezdinde bir çaresizlik havasının olduğu da vurgulanıyor. Kampanya konuşmalarında bu durumun sezildiği aktarılıyor.
Partinin artık yorgun düştüğünü söyleyen gazete, seçmenlerle bağlantı kurma noktasında bunun görüldüğünü, artık ekonomideki kötü durumu geçiştirmek için bile söylemler üretilemediğinin altını çiziyor.
Erdoğan’ın LGBT topluluğuna sövüp saydığı ve muhalefetin teröristler tarafından desteklendiği iddiasını öne sürdüğü söyleniyor.
Ve bir de, AK Parti’nin artık bayatlamış eski bir söylemi dile getirdiği belirtiliyor: “Batı seçimi etkilemekle suçlanıyor”. Buna kaynak olarak gösterilen ise Joe Biden’ın muhalefeti Erdoğan’ı yenme konusunda cesaretlendirdiği şeklinde bir ifade.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun seçim günü için Batı'lı "siyasi darbe girişimi" konusunda uyarı yaptığı da bildiriliyor.
Erdoğan’ın bir televizyon kanalına, ‘Batı’nın kendisinin karşısında yer aldığını’ söylediği ve halkın 14 Mayıs’ta bu komployu yok edeceğini belirttiği aktarılıyor.
The Washington Post’a göre, bu tip histerik beyanlar yenilgiye hazırlık için üretilmiş bahaneler. Yine de Erdoğan’ın tamamen haksız olmadığı gidişinden Batı’nın memnun olacağı ifade ediliyor. Kılıçdaroğlu’nun uzlaşmacı ses tonu ile Erdoğan’ın telaşlı tınısının tamamen birbirinin zıttı olduğu ve değişikliğin güzel olacağı söyleniyor.