İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4692 %0.01
36,6496 %0.22
3.538.711 %2.562
3.075,89 0,05
Ara
Muhalif. M. ÖZEL Ulema Diyarbakır'da buluşmuş

Ulema Diyarbakır'da buluşmuş

Diyarbakır’da alimler ve medreseler 7. Kez buluştu. İttihad-ul ulema adındaki bir kurum tarafından Diyarbakır’da düzenlenen toplantıdan oldukça ilginç sonuçlar çıktı. Toplantıya katılanlar da bir o kadar ilginçti. Birazdan sonuç bildirgesindeki bazı maddeler ve katılımcıların bazı açıklamaları ile bahsettiğimiz ilginçliklere değineceğiz.

Muhalif Analiz / İnanç Uysal

Ama daha önce kurumun kendisini tanıttığı internet sayfasına bir bakmak gerek sanırım. Sitede kendilerini ümmetin birliğine adamış ulemalar olarak tanımlıyorlar. Yönetimdeki isimlerin hepsinin başında ise Molla sıfatı yer alıyor. Bu sıfat TDK ya göre büyük kadı ya da büyük bilgin anlamına geliyor. Türkiye Diyanet Vakfı’na göre ise az çok medrese eğitimi görmüş kişi anlamına geliyor.

Kurumun internet sitesinden anladığımız kadarıyla 4 yıllık bir tahsil sonrası öğrenciler icazet belgesi de alıyor. Bu belgenin kabul gördüğü bir yer var mı elbette bilmiyoruz. Ama medreselerin yasal olarak kapalı olduklarını biliyoruz.

Alimler buluşmasının 7.si 15-16 Ekim tarihlerinde yapılmış Diyarbakır’da. Eğer Amasra’da yaşanan felaket olmasa aynı tarihte Sayın Cumhurbaşkanı’nın da Diyarbakır’da programı vardı.

Neticede program bitti ve bir sonuç bildirgesi de yayınlandı. Ama öncesinde katılımcıların bazı sunumları da medyaya yansıdı mesela Erbil Temsilcisi Abdülvehap Pencwini’nin laiklikle ilgili şu sözleri: “Haçlıların, Siyonizmin, çağdaş Kisralığın var ettiği en zararlı şeylerden bir tanesi de laikliktir. Çünkü laikliğin temelinde din ve devlet işlerini birbirinden ayırmak yoktur. Dini, hayatın bütün alanlarından tecrit etmek, uzak tutmak vardır. Laikliğin yapmaya çalıştığı en önemli şey Kürtleri akideden koparmak, tevhide dair ilişkilerini kesmek ve onları bir şekilde kendi kültürüne, medeniyetine yabancı hale getirmektir.”

Gelelim sonuç bildirgesine, Bildirgenin birinci maddesi aynen şu şekilde: “Ulema Peygamberlerin (aleyhimüsselam) varisleridir. Peygamberliğin diliyle konuşur, Peygamberlerin ahlakıyla ahlaklanır ve davalarını ayakta tutarlar”

Ümmetin meseleleri içinde en önemlisinin Kürt meselesi olduğu kanaatiyle, 9. Maddede de şöyle deniyor: “İnsan hak ve hukukuyla ve insanî değerlerle ilgili her sorun, âlimlerin sorunudur. Âlimler, insanlık ve Ümmetin sorunları hakkında konuşmaktan ve inisiyatif almaktan kaçınmamalıdır. Hiçbir engel, ulemayı Kürt meselesine müdahil olup bu hususta sorumluluk almaktan alıkoymamalıdır. Bu konuda hak ve adaleti muhafaza ettikleri ölçüde kendilerinden beklenen önderlik vazifesini yapar ve Peygamberlik emanetini de eda etmiş olurlar.

Bildirgenin 12. ve 13. Maddesi ise Taliban’a övgüye ayrılmış : “ Afganistan İslam Emirliği öncülüğünde uzun yıllar boyunca verilen halk kurtuluş savaşı sonucu Amerika’nın işgaline son verilerek yeniden İslami bir devlet kurulmuştur. Bu durum tüm İslam Ümmeti için bir iftihar vesilesi olmuştur. Bu bağlamda İslam ülkelerinin, Afganistan İslam Emirliği ile siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerini geliştirilmesi ve Emirliğin tüm Müslüman ülkeler tarafından tanınması için ulema önemli bir rol üstlenmelidir.

Afganistan zaferinden sonra istilacı kâfirlerin yol açtığı sorunlardan oluşan ekonomik koşullar, ulemaya da sorumluluklar getirmektedir. Afganistan’daki kardeşlerimiz iktisadî yetkinliğe ulaşıncaya kadar, Müslümanları onlara yardım etmeye sevk etmede ulemanın üsteleneceği önemli vazifeler vardır”.

16. Madde de ise ‘süfli’ heveslerden bahsediliyor  ”Dış güçlerin program ve stratejileri doğrultusunda yeni nesillerimizin dünyevileştirilmesi ve haz peşinde koşturulup heba edilmesi, Ümmetin yaşadığı en büyük güncel sorunlardan biridir. Âlimlerimiz, ümmetin önündeki bu büyük tehlike karşısında sorumluluk almalıdır.”

Asıl ilginç olan ise bu programın son derece yasal bir şekilde gizli saklı falan yapılmaması. İfade özgürlüğü açısından son derece önemli ve takdire şayan bir durum. Herkesin ve her kesimin aynı özgürlüklere sahip olması dileklerimizle.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *