İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4896 %0.02
36,5996 %0.01
3.448.391 %0.985
3.064,36 0,36
Ara
MUHALIF GAZETECILIK M. ÖZEL Vatandaşa kredi kartı kadar desteği olmayan devlet…

Vatandaşa kredi kartı kadar desteği olmayan devlet…

İzahı olmayan şeyin mizahı olur deriz ya. Bu durumun ustaları arasında başı çeken kişilerden birisi de rahmetli Levent Kırca idi.

Oğuz Büber - Muhalif Analiz

Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in dediklerini duyunca hemen aklıma önce Levent Kırca ardından Kırca’nın Olacak O Kadar programından bir skeç geldi. Ne yazık ki ülkemizde arşivler sağlam değil. Videosunu aradım ancak hatırladığım bölümü internette bulamadım.

Baba rolünde Levent Kırca’nın yer aldığı skecin mantığı şöyleydi:

Anne rolündeki Oya Başar edindiği kredi kartı ve yanına aldığı çocuklarıyla amansız bir alışveriş tufanına girişiyordu. O anda anlık olarak elinden nakit çıkmadığı için de kredi kartı kendisine para ödemediği mucizevi bir araçmış gibi geliyordu.

Skeç eve haczin gelmesiyle ile son buluyordu.

Sanıyorum ki, Mehmet Şimşek bugünün Türkiye’sinde vatandaşların bu şekilde alışveriş yaptıklarını hayal ediyor. Kredi kartını eline alanın kafasına ne eserse aldığı, ne kadar taksit uygulanabiliyorsa uygulattığı…


Bugünün gerçekliğini ve kredi kartının ne için kullanıldığını ise biz detaylı olarak anlatalım sizlere.

İstanbul’da yaşayan bir aileyi düşünelim: Ne kadar resmiyette öyle olduğu belirtilmese nüfusun çoğunluğu asgari ücret ya da asgari ücrete yakın rakamlara çalışıyor.

Kirada olan ailenin kirasını eşlerden biri ödesin. Ama tamamını ödemek ne mümkün…

11 bin 400 liranın üzerine diğer eş biraz daha katarsa kira ancak ödenebiliyor.

Kalan para ortalama 10 bin lira.

Faturalar, gıda gideri ve diğer ev ihtiyaçları çıkarıldığında ise ailenin eğlence için zaten ayıracak bir bütçesi yok. Geriye belki bin liralık bir meblağ kalacak.

İşte Bakan Şimşek ne almak istiyorsak bizim o bin lira ile nakit olarak almamızı istiyor.

Tam olarak şunu diyor Mehmet Şimşek: “Dünyada kredi kartına taksit uygulayan tek ülkeyiz. Bu uygulamalar vatandaşın gelirinden fazla harcamasına neden oluyor, bu iyi bir şey değil.”

Gelirimizden fazla harcamamalıyız tabii ki (!)

Buzdolabınız mı bozuldu? Almak istediğinizde fiyatı 30 bin lira. Ama Bakan Şimşek o bin lira ile almanızı istiyor.

Çamaşır makinesini 15 yıl önce aldınız ve artık çalışmıyor mu? Teknoloji mağazasına gittiniz altında 15 bin lira yazıyor. Ama bin liraya almanız lazım.

Yoksa gelirinizden fazlasını harcamış olursunuz….

15 ay boyunca bin lirayı kenara attınız ve çamaşır makinesi almak için biriktirdiniz diyelim. Böyle bir şansınız yok ama hadi oldu diyelim.

15 ay sonra 15 bin lira nakit para ile satın almaya gittiniz. Ürün etiketine bir bakıyorsunuz ki ürün olmuş 30 bin lira ya da kim bilir kaç lira!

Vatandaş kredi kartıyla satın aldığında hayati ihtiyacını bir şekilde gidermiş olabiliyor ve taksit taksit ödüyor.

Ancak Bakan Şimşek’e göre bu durum gelirimizden fazla harcamaya giriyor ve çözüm olarak bize sunduğu başka bir seçenek yok.

Ne diyelim; kredi kartı bile vatandaşın cebine devletten fazla katkı sağlıyor…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *