İstanbul
Kapalı
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,9951 %0.42
36,9524 %-0.75
95.367,41 %-3.728
3.242,59 0,44
Ara
Muhalif. MAGAZİN Hamdi Alkan’ın büyük hayali

Hamdi Alkan’ın büyük hayali

Hülya Koçyiğit, TRT-2 ekranlarında yayınlanan “Film Gibi Hayatlar” programında bu hafta, yönetmen ve oyuncu Hamdi Alkan’ı konuk etti.

Okunma Süresi: 4 dk

Hülya Koçyiğit, TRT-2 ekranlarında yayınlanan “Film Gibi Hayatlar” programında bu hafta, yönetmen ve oyuncu Hamdi Alkan’ı konuk etti.

İSTANBUL (İGFA) -  Kariyerinin ilk dönemlerinde spor skeçleri yaptığı Özofsayt programıyla ekranlarda olan ve uzun yıllar devam ederek ilgi gören program için başta çekinceleri olduğunu belirten Hamdi Alkan ‘’ Başlangıçta kesinlikle çekincem oldu. Olacak O Kadar, Yasemince vardı… Onlar gerçekten büyük kilometre taşlarıdır. Hele Levent Kırca. Yasemin Yalçın’ın yaptığı tiplemeler. Onların içerisinde kendime yer bulabilmek çok zordu. Bir şekilde buldum seyircimiz sağ olsun izledi. Ne mutlu bana.’’ dedi. 

Bülent Ersoy’un en çok yaptığı tiplemelerden biri olduğunu belirten Alkan ‘’Bülent Hanım bir klibinde bir süt banyosu yapıyordu. O süt banyosu ile ilgili biz de çekim yaptık. Onu mizahi bir şekilde ekranlara getirdik. Bir gün telefonum çaldı. ‘’Alo Hamdiciğim. Ay ne güzel tipleme yapmışsın öyle ayol. Vallahi koltuktan düştüm seyrederken, muhteşemdi’’ dedi. çok güldük. Hala da görüşürüz. Allah uzun ömür versin, sağlık versin. çok önemli bir sanatçımız Bülent Hanım.’’ dedi. 

Güldürmenin zor olduğunu söyleyen Hamdi Alkan ‘’Hakikaten biraz bir zeka istiyor, pratik cevap istiyor. Bir şeyleri yaratmak istiyor Neyi neyin yanına koyacaksınız ya da hangisinden komik yaratacaksınız hayatı iyi okumak gerekiyor. Çünkü günümüzde artık o kadar hızlı yaşanıyor ki her şey,  hayatın önüne geçen bir mizahla karşı karşıyayız. Yani hayat mizahtan daha komik olmaya başladı. Kendisi komik dediğiniz gibi. O çok zor. Bir de akıllı telefonlarla o kadar hızlı ki her şey, anında size  bir yerden bir mesaj geliyor. Bakıyorsunuz o gülme duygunuzu tatmin ediyorsunuz bir süre. Bu çok zor bir şey. Ama yine de insanların yüreğine bıraktığınız o mizah, o duygu, o çok çok ayrı. Biz zannediyorum programlarımızda, filmlerimizde bir şekilde bunu başardık. Çünkü birkaç kuşak hep böyle gördükleri zaman tebessüm ediyorlar. Hep sizde o ışığı görüyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor tabii.’’ dedi. 

Yolda yürürken insanların bir gün yeniden program yapmasını istediğini  söyleyen Hamdi Alkan ‘’ Olur, belki bir gün olur ama ben yapar mıyım yapmaz mıyım ya da yapılmasına vesile olurum o vesile olacağım kesin bir şekilde. Çünkü bir şeyleri bazen yerinde bırakmak gerekiyor ama evriliyor. Belki başka bir anlamda belki güzel bir sinema filmiyle belki başka platformlar da var artık oralarda olur.’’ dedi. 

NASREDDİN HOCA HAYALİ

Nasrettin Hocayı canlandırmak isteyen Hamdi Alkan ‘’Bir ara Cem Yılmaz da çok istiyordu da ben şimdi bakıyorum kendime, Cem’den daha büyüğüm yaş olarak. Cem beklesin beni.’’ dedi.

Hamdi Alkan içerik sıkıntısı ile ilgili de samimi açıklamalarda bulundu. Alkan ‘’Dönem işleri yapmak artık çok pahalı. Ama en önemlisi hepimizin yaşadığı bir sıkıntı var. İyi yazılması gereken işler bunlar.   Genelde insanlar beni görünce ben nasıl oyunculuk yaparım, beni de meşhur eder misin, diyor. Ben diyorum ki ‘’daha değerli bir şey var. Şu sıra tabii oyunculuğu küçümsediğim anlamında değil. Yazınız efendim. İçeriğimiz sıkıntılı, içerik sıkıntısı dünyanın her yerinde var. Tiyatroda, televizyonda genelde sıkıntılı bir süreç yaşanıyor. Üretim çok azalmaya başladı. Çünkü dijitalleşme her ne kadar hayatımızı renklileştirse de biraz daha tembelleştiriyor. Biz her şeyi hazır alıyoruz. O ona iletiyor, o buna iletiyor. Bir şekilde bir tatmin sağlanıyor. Bir şekilde duygusal tatmin. Oysa içerikler çok değerli ve ben Türk sinemasının da özellikle insanlar dönüp baktığı zaman o Yeşilçam’ın büyük bir hazine olduğunu düşünüyorum. Zaten bugün bizim yaptığımız bütün diziler Yeşilçam’ın bize açtığı yol ve bize koyduğu senaryolardır. O senaryoların bir şekilde bir kısmı alınıyor. Başka hikayelerle öyle ya da böyle çünkü güneşin altında söylenmemiş söz yok.’’ dedi.

Kaynak: IGFA

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *