İnanç Uysal

İnanç Uysal


24 Nisan çok geç

24 Nisan çok geç

Sene 365 gün ve her sene biz 365 günün 355’inde Ermeni diasporası ve/veya Ermenistan Devleti boş duruyor gibi davranıyoruz. Sonra her 24 Nisan'dan 5 gün önce hangi batılı devletten nasıl bir salvo yiyeceğimiz üzerine konuşuyor, ardından 24 Nisan'dan sonraki 5 gün boyunca da kendi kamuoyumuza mesaj vermekle uğraşıyoruz…

Ermeni diasporası ve Ermenistan Devlet'i 1915 olaylarındaki tezlerini varlık sebebi haline getirmiş ve bütün dünyada bununla ilgili yıllardır süren lobi faaliyetleri yapmakta. 

Büyük devletler nazarında bu tezleri gündeme getirmeyen bir Ermenistan ve diasporasının hiçbir kıymeti yok. Hatta eğer bu tezler olmazsa Ermenistan'a gerek de yok…

Ermeni halkının ne düşündüğü, neyi önemsediği ve öncelediğinin de aslında bir önemi yok. Karşımızda neyi var neyi yoksa bu tezleri savunmaya yatıran bir güç var… Ve bu tezleri konjonktüre göre bazen uygun miktarda ve uygun fiyatla satın almaya hazır da bir alıcı grubu…

Evet ne yaparsanız yapın o alıcılar yine bu tezleri zamanı geldiğinde alacaklar ama biz 355 günü boş geçirmezsek en azından bu konular konuşulurken dünya kamuoyunda bir şüphe oluşturmayı başarmış oluruz ve kim ne derse desin etkisi bu kadar büyük olmaz.
Mesela Türkiye'deki kitapçılarda bir dolaşın bakalım 1915'le ilgili Ermeni tezlerinin mi yoksa Türk tarafının kanıtlarının mı kitaplarına daha çok rastlayacaksınız? 

Bir dönem özür kampanyası başlatılmıştı Türkiye'de… Bugün Biden'a verip veriştiren iktidar o zaman da iktidardı. Ve o kampanyaya da destek vermişti. Acaba o gün o kampanya konusunda başı çekenler, ya da yukarıda bahsettiğim Ermeni tezlerini savunan kitaplar yazanlar acaba belli yerlerden fonlanıyor olabilirler mi diye hiç düşündünüz mü?

Hatta hatırlayın 2009 yılında oynanan Türkiye-Ermenistan maçına Azerbaycan Bayrağı ile gitmek yasaklanmıştı…

Yani geri kalan 355 günü biz çoğunlukla böyle geçiriyoruz…

Oysa 1992’de Hocalı’da yaşanan bir katliam var mesela… Ermeni terör örgütü Asala tarafından şehit edilen onlarca diplomatımız var. O 355 gün boyunca bunları anlatan kitaplar yazılıp filmler çekilemez mi? Dünyaya bunlar servis edilemez mi?

Her 25 Nisan’da arşivlerimizi açalım önerisinde bulunmak yerine bu arşivlerde kendi yaptığımız araştırmalar dünya kamuoyunun gündemine getirilemez mi? Başka ülkelerin tarihçilerinin bu arşivlerde araştırma yapmaları için kaynak ayrılamaz mı? Yine her 25 Nisan'da konu ettiğimiz meşhur Harbord Raporu’nun dünyaca bilinir ve ulaşılabilir olması sağlanamaz mı? 

Neticede Biden ya da başka bir Batılı devlet yöneticisi her dönem bu kılıcı kafamızın üzerinde sallamak için ellerinde tutuyorlar ve tutacaklar… Onların ne 1915’te ne olduğu umurlarında ne de Türk ve Ermeni halkları… 
Ermenistan yönetimleri ve diasporası onlara alet olmayı seçerken biz neden duruyoruz anlamak mümkün değil… 

Son olarak, Türkiye'de bir şekilde solcuların, siyasi İslamcıların ve Kemalistlerin ittifakla düşman olduğu tek ekip,  İttihat ve Terakki’nin güçlü isimleri Enver Paşa başta olmak üzere Talat ve Cemal Paşalardır... 
Bu ittifak çok ilgi çekicidir ve nasıl sağlandığı üzerinde ciddi şekilde kafa yorulmalıdır…

telif

Makale Yorumları

  • Mustafa Çalık30-04-2021 15:28

    Eline, diline sağlık İnanç kardeşimin.

  • Mehmet ZENGİNTAŞ29-04-2021 13:50

    tespit-teşhis ve ilaç harika bir hekimlik. Gevelemek yok!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar