Arzu etmediğimiz Türkiye

İşte arzu etmediğimiz Türkiye böyle bir yer ne yazık ki.

Bizim arzu etmediğimiz ama o teröristlerin tam da arzu ettiği bir Türkiye görüntüsü.

Bir terör saldırısının ardından daha acısını bile yaşayamadan, daha ne olup ne bittiği netleşmeden ortadan ikiye bölünmüş bir toplum.

Prensip olarak kesinlikle yanlış bulduğum sosyal medya erişiminin engellenmesini bile haklı çıkaracak bir toplum.

Trol ordularının peşinde görüntü veren bir ülke.

Birbirine karşı oluşturulmuş kini, ortak acısına galip gelen bir toplum.

En kötüsü de onları sakinleştirmesi gerekirken tam tersi şeklinde davranan siyasetçiler.

Ne olup ne bittiğini anlamak için beklemeye bile zaman bulamadık fark ettiniz mi? Kimse elindeki karaları diğerinin yüzüne çalmak için zaman kaybetmeyi göze alamadı.

Karşılıklı iddiaları burada yinelemek istemiyorum. Hepimize geçmiş olsun, ölenlere Allah'tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum, yapanların ve yaptıranların da bu dünyada gün yüzü görmemesi için dua ediyorum.

Bu menfur olay hakkında yavaş yavaş bir değerlendirme yapmak mümkün. Elbette resmi makamlardan edinilen bilgiler ışığında. Ama öncesinde olayın hemen ardından yaşanan bant yavaşlatma meselesi için bir kaç cümle söylemek lazım.

Bu bir ilkellik tartışması yok. Ama bu ilkellik olmasaydı, yukarıda şikayet ettiğim görüntü daha ne kadar derinleşebilirdi düşünmek bile istemiyorum. Bu bizim de ilkellik olarak nitelediğimiz şeye bahane verecek ilkellikle davrandığımızı gösteriyor elbette.

Hoş bu konulardaki ilkelliğimizi VPN kullanmayı akıl edecek bir modernlikle devam ettirme tezatımız. Elbette halkın VPN kullanarak internete girmeyi başardığı saatlerde bant daraltılması işlemini gerçekleştiren BTK Kurumunun başkanının da başsağlığı mesajını yine VPN yoluyla atması da son derece ironik.

BTK Başkanı aslında VPN kullanarak sadece başsağlığı mesajı attı. Yani burada bir olumsuz durum yok ama, kendisinin bu yaptığını internet kullanıcılarının hemen hepsinin yapabileceğini düşünmemek, yapmayacak olanlara da örnek teşkil etmek enteresan.

Olaysa henüz çok sıcak ama şu ana kadarki bilgiler doğruysa bazı noktalar çok önemli. Birincisi PYD/YPG'nin artık Arap uyruklu teröristlerle de çalışabiliyor olması.

İkincisi, TNT bazlı bir bombanın kullanılması, ki bu konunun uzmanlarından Abdullah Ağar ekranlardan  'bu tarz bombaların çözüm süreci döneminde Türkiye'ye sokulduğunu ve başkalarının da olduğunu' söyledi.

Üçüncüsü ise resmi kayıtlara göre 4 aydır, komşu ifadelerine göre 1 yıldır İstanbul'da olan teröristin ülkeye giriş ve kalış şekli. Bu durum da gösteriyor ki Türkiye'nin en şu aşamada önemli beka problemi, sınır güvenliği ile düzensiz ve kontrolsüz göç…