İnanç Uysal

İnanç Uysal


'Beyefendi böyle istiyor'

'Beyefendi böyle istiyor'

Galatasaray yöneticisi, Erden Timur: "Yöneticilerimizle konuştum. Fenerbahçeli yöneticilerin, devre arasında Sayın Cumhurbaşkanımızın adını kullanıldığı söyleniyor. Bu açıklığa kavuşturulmalı. Cumhurbaşkanımızın adının geçtiği iddialarını bile yanlış buluyoruz. Bunu hep birlikte düzeltelim."

Ne kadar iyi niyetli bir cümle, bunu hep birlikte düzeltelim, yapmaz Fenerbahçeli yöneticiler öyle şeyler ama yapmadıklarını açıklamalılar diyor sanki.

Burada iki taraf arasındaki mevzuya yani Fenerbahçe-Galatasaray mevzusuna girmeyeceğim. Kim haklı kim haksız, kim daha çok haksızlığa uğramış hangi taraf daha fazla kollanıyor falan bunlar başka mevzular sosyal medya zaten iki tarafın taraftarları tarafından bu şekildeki bilgi ve yorumlarla çalkalanıyor.

Benim konu etmek istediğim şeyle ilgili bir başka cümle de Trabzonspor eski Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun 11 yıl önce yaptığı bir açıklamada geçiyordu. Şöyle diyordu Hacıosmanoğlu: " Enteresan olan bir şeyler var, herkesi bir beyefendi korkusu ile yönlendirmeye çalışanlar var.  Sayın Başbakanımıza yakın uzak bazı kişiler türedi, bunlar devamlı beyefendi böyle istiyor diye bazı şeyler söylüyorlar, Sayın Başbakanımızın adını kullanarak iş yapmaya çalışıyorlar. Kendisi ile ben konuştum bu tarz işlerin içinde olmadığını bizzat kendisi bana söyledi "

Aradan geçen 11 yıla rağmen hikâye aşağı yukarı aynı, 'Beyefendi böyle istiyor' diyerek yapılan, yaptırılan işler. Teyit edilmesi mümkün olmayan bir tehdit çeşidi. Hacıosmanoğlu'nun tabiriyle 'Beyefendi korkusu'

Ben de Hacıosmanoğlu'nun diğer ifadesine katılıyorum, Beyefendinin bu olup bitenlerin büyük çoğunluğundan haberi bile yoktur. Hatta adının bu şekilde kullanılmasıyla ilgili rahatsızlık bile duyuyor olabilir. Elbette bu durum kimin ne için kullandığına göre değişe de bilir.

Ama her ne olursa olsun bu durumun oluşmasının altında yatan bir sebep var muhakkak, belki daha önceki beyefendiler için de vardı bu durum ama hiçbiri bu kadar uzun yıllar muktedir olmamışlardı. 1950’den beri hiç birisi de son 5 senedeki kadar da güçle donanmamış değillerdi.

Burada bir hükümetin ve onun basının bir devlet halinde algılanmaya başlanmış olması sorunu var, hele de 2018’den beri. Bu algıyı başka birçok yerde de görüyoruz. Hükümete ve Erdoğan'a yönelik eleştiriler Cumhur ittifakı bileşenleri tarafından devlete yapılmış eleştiriler olarak, hatta bazen devlet düşmanlığı olarak yorumlanarak bu algı besleniyor.

Aslında yaratılan bu algı uygulanıyor da mesela devletin televizyonu hükümeti alenen desteklerken bunu devleti destekler bir tavır haline sokuyor. Hatta geçenlerde bir kamu kurumunun binasının AKP'nin seçim afişleri ile giydirildiği görseller medyaya yansıdı. Bu şekilde genelde Cumhur ittifakının özelde AKP'nin devlet olduğu algısının pratiğe de döküldüğü onlarca örnek var önümüzde. Ama biz yazının başına dönelim yine. 'Beyefendi böyle istiyor' cümlesinin tılsımına.

Bir insan ya da bir yapı, bir başkasına herhangi bir konuda bu cümleyi neden kurar, asıl soru bu. Çünkü mesele çoğunlukla hukuksuzdur, hakkaniyetsizdir, olmaması olmasından daha mantıklıdır. Bu cümleyi duymasa vicdanıyla, hakla, hukukla karar verecek kişi tam tersi şekilde davranmak zorunda hissedebilecektir.

Yani 'Beyefendi böyle istiyor' cümlesi bir yönetim biçimidir. Bu cümle üzerine yapılan edilenlere de yargı yolu kapalıdır. En azından şimdilik algı budur.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar