Bu Pazar sizi Bodrum’un masmavi sularına götürüp biraz serinleteyim mi?
Sabah güneş doğarken Bardakçı sahilinde yürüyüşteyiz… Baktım gümüş gibi parlayan sakin denizde, açıktan tekneyle “çift kürekçiler” (*) geçiyor…
-Aralarında Ayşe Temiz olmasın? (**)
Dedim, bağırdım, çağırdım, ıslık çaldım… I-ıh nafile, duyuramadım sesimi… Tepemizdeki kargadan ses çıktı onlardan, ses yok.
Yürüyüş bitti, denize girdik, biraz sonra baktım bizim kürekçiler dönüyor… Pür telaş, kulaca kuvvet, onlara daha yakın konumdaki güneşlenme dubasına yüzüp çıktım, tekneye biraz olsun yaklaşmış oldum, ıslık çalıp, seslendim:
-Heyooooo
Küreği bıraktılar
-Ne vaaaar?
-İçinizde Ayşe Temiz var mııııı?
-Vaaaaar, birinci oturakta kürek çekiyooooor. Sen kimsiiiiin?
-Ben Nursuuuuuun
-Aaaaaaa, Nursuuuuuuun, selaaaaaam ne zamana kadar burdasııın?
-Cumaaaaayaaaaaa
-Belki görüşürüüüüüüüz
-Görüşeliiiiiiiiiiim
Yaaa, benim için günün olayı artık ne Ukrayna Rusya savaşı, ne NATO krizi, ne rekor enflasyon, ne Altılı Masaydı… “Sürtük” lafını bile “şecaat arz etmek” (***) sayıp, aklımdan sildim attım, Ayşe Temiz’i uzaktan da olsa görmüşüm ya, bu bana yeterdi.
—küreğe davet—
Bu karşılaşma sonrasında koltuğunda pek çok karpuz taşıyan (Arkeolog, Bodrum Kent Konseyi üyesi, iki çifte ve dört tek Türkiye kürek şampiyonu) değerli dostum Ayşe Temiz beni “dört çifte deniz küreği” için ertesi gün denize çıkmaya çağırmasın mı?
Gece heyecandan uyuyamadım, güneşin ilk ışıklarıyla kalktım hazırlandım, yollara düşüp, Bodrum Marinasının E pontonunda, (BOMASK Bodrum Myndos, Amatör Sporcular Kulübü) aldım soluğu… Birazdan kürekçiler de geldiler. Biz “çaylaklar”a önce karada ders verildi, bu sayede BOMASK başkanı Er Can Ünlü’yü (****) tanımış, bu sporu Bodrum’da nasıl bir özveri ve çabayla yürüttüğünü öğrenmiş oldum. Ardından küpeşteye dokunmadan, tekneyi devirmeden, oturağımıza dikkatlice geçtik, kürekleri elimize aldık, Ayşe Temiz benim önümde “hamla” (ön kürek, yani kürekçilere komut veren) ona bakarak kürek çekeceğiz… Dümende ise çok genç, sevimli mi sevimli eğitmenimiz Fatma Hanım” var, komutlar verildi:
-Bekle… Hop… Bekle… Hooop… Yavaş olun, komutları duyun, sağa sola değil, hamlaya bakın. Hoop
İlk dakikalarda biraz şaşırdık, küreklerimiz birbirine çarptı, geç çektik, erken çektik derken, düzene girdik, denizde keyifli dakikalar geçirdik, sonra dönüşe geçtik, teknemizi bindiğimiz iskeleye yanaştırdık:
-Dikkaaaat, sol küreği kaldıııır, sakın küpeşteye basmayın…
Ve indik…
Bilmem sizi “sanal gezimizde” biraz serinletebildim mi?
O halde şimdi de Ayşe Temiz’le Bodrum röportajımıza da bir göz atın derim, ama bu kez anlattıkları sizi “serinlik şurda dursun, epey kızdıracak!” “Bodrum’un tarihi Myndos’u 1. Derece sit olmaktan çıkartılıp imara mı açılacak? Plajda İslami Külliye olur mu? 500 yıllık kale bir 500 yıl daha ayakta nasıl kalır?” İşte bunları konuştuk… Bodrum’a dikkat dostlar, boşa kürek çekmeyelim, birlik olalım, rant uğruna bu güzel kasabamız da elden gitmesin, çok yazık olur…
(*) www.cekiste.com
(**) https://www.bodrumgundem.com/tag/arkeolog-ayse-temiz/
(***) https://www.haberturk.com/deyimler-secaat-arz-ederken-merd-i-kibt-sirkatin-soyler-deyimi-ne-demek-3021166
(****) https://anterhaber.com/spor/bomask/7242/
Yorum Yazın