Kim bilir ne zamandır ilk sanal olmayan kitapçı ziyaretimiz. Altı yaşına basan kızım için de özlem dolu bir deneyim. Yıkmışız pandemi tabularımızı, dokunuyoruz kitaplara, sayfa karıştırıyoruz. Maskeler ağızda ama gözler ve eller özgür. O kendi hayal dünyasında ben kolumun altındakileri düşürmeden başka neler varmış keyfinde/arayışında…
O an yakalıyorum Era’nın bakışını elimdeki kitabın kapağına. O sık gördüklerimizden değil, en yakışıklı en heybetli en net resmi değil, yine de tanıyor atasını. Gözlerindeki ışığı gördüğüm an sorgulamadan kabul ediyorum elimde tuttuğum kitabı satın almayı… Bu vesileyle bir süredir tarihten uzak kaldığımı da fark ediyorum ve kaç zamandır hiç Murat Bardakçı okumadığımı.
Atatürk’ün yaşadığı köşklerin masraflarını tane tane araştırıp tüm belgeleriyle yayınlamış, daha önce yapılmamış bir araştırmayı sunmuş okuyucularına Murat Bardakçı.
Merakla açtım sayfaları, bakalım neler varmış Atatürk’ün Mutfağında?
Söz ettiğim; Murat Bardakçı tarafından kaleme alınan Atatürk’ün Mutfağı adlı kitap, Turkuvaz yayıncılıktan çıkan Ocak 2022 tarihli ilk baskı.
Kapak üstü: Mustafa Kemal Atatürk’ün sofrasında yenenler, içilenler mutfak harcamaları ve personel masrafları…
Konu ilginç, Sn Bardakçı’nın anlatımıyla birleşince… Öylesine açtığım kitabın yarısına yaklaşmışım bile.
Bugünün aksine o dönem hizmet etmeye hiç alışık değil bu halk, mutfak yönetilemiyor, görevliler servis yapmayı bilmiyor ve bunun da neticesinde bitmek bilmeyen bir sofra araç gerecinin sipariş trafiği oluyor. Ülkede üretim yok, yetkin eleman yok, yok üstü yok ama yine aracılar ve kesilen komisyonlar var. Ah her devrin sorunu belli ki israf ve aracılar..
Atatürk’ün özel hayatında ve ikametgahlarındaki mutfağa dair harcamalarının yayınlandığı bu çalışmanın, kaynağına erişim izninin Bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildiğini yazarın önsözünden anlıyoruz. 5 bölümden oluşan kitaba kaynak Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık arşivleri.
“En büyük teşekkürüm, Cumhurbaşkanlığı Arşivleri’nde araştırma yapmama ve ihtiyaç duyduğum evraka ulaşarak görüntülerini almama izin veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’adır.” *(syf:17)
Bilmediğimiz bir çok mutfak konusu belgeleriyle sunuluyor kitapta, kuru fasulye ve enginara dair bildiklerinizi unutun çünkü belgeler o bilgileri çürütüyor. “ Çankaya’nın yiyecek alışverişi evrakında mutfağa kuru fasulyeden daha fazla girdiği açıkça görülen ve devamlı olarak pişirildiği anlaşılan bir başka sebze mevcuttur; Bamya…” (syf:113)
“Çankaya’nın ödemeler konusunda değişmeyen kuralı resmi olmayan yemeklerde, davetlerde, eğlencelerde ve her türlü alışverişte masrafların devlet değil bizzat Mustafa Kemal tarafından, onun şahsi hesabından ödenmesi idi” (syf: 162) Bu bilginin hemen ardından ise gidilen bir yerde tanesi 20 liradan 17 şişe Cordon Rouge şampanyası ve dört duble konyak ve yedi adet sandviç bedeli olarak yüzde on istilhak vergileri dahil 426 lira ödendiği bilgisi belgesiyle yer alıyor…
Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ömrünün büyük bölümü savaşlarda ve cephede geçmesine karşın (o zamanlarda zorunlu tercih olan ve belki de askerlerin nicesiyle paylaşılan cephe konserveleri yada aç kalınması gereken çokça öğün bu kitapta yok), kitabın içeriği sadece nice mücadelelerden sonra ancak ömrünün kısa bir kısmında ikamet ettiği yerlerdeki mutfak masrafları, listeleri…
Önümüzdeki günlerde kitabın, konusunun ve “içecekler” bölümünün sıkça tartışmalara konu olacağı aşikâr. Kitabın tanıtım faaliyetleri başlayınca/hızlanınca günümüz medyasının manşete taşıyacağı cümleler ise hazır, içindekiler sayfasında bekliyor. *(syf:7)
- Devrimin resmi içkisi şampanya ve vazgeçilmeyen gelenek: Rakı
- Şahsi hesaplar: Yemek, bornoz, sakız, poker vesaire masrafları
Kitabın yayın zamanlaması da farklı eleştirilere konu olacaktır ama benim öncelikli merakım yazarın benzer bir çalışmayı günümüz iktidarının harcamalarına dair de yapıp yapmayacağıdır. Güzel olmaz mı bugün de aynı detaylı bilgilere erişme fırsatı bulmak…
Yorum Yazın