İnanç Uysal

İnanç Uysal


Cumhur tarafını unutuyor muyuz?

Cumhur tarafını unutuyor muyuz?

Türkiye olarak topluca muhalefetin kendi arasındaki tartışmaları konuşmaktan, hem iktidarın icraatlarını hem de Cumhur ittifakının kendi içindeki mücadeleleri atlamaya başladık.

Muhalefet partilerinin kendi aralarında genel seçim sonrası oluşan fay hatları ve hatta ana muhalefet partisi CHP’nin parti içi meseleleri kamuoyunun o kadar gözü önünde yaşanıyor ki memleketin dertleri de iktidar kanadı arasındaki çekişmeler de gözlerden kaçıyor.

Öngörülemez ülke olma aşamasından bilinmezler ülkesi olma aşamasına doğru hızla geçiş yapıyoruz. Her fikir şimdilik kaydıyla söylenmek durumunda kalıyor. Bunda elbette muhalefetin kendi içinde yaşadığı dalgalanmaların etkisi büyük ama onları en azından gözle görebiliyoruz. Ülkemizde yaşanan her türlü sorunu da doğal olarak iliklerimize kadar hissediyoruz. Ama işte muhalefet tarafında yaşanan dalgalanmaları gözle görebiliyor olmamız onların sorunlarımızı çözebileceği şeklinde bir fikrimizin olmasını da engelliyor.

Oysa Cumhur ittifakı sanki bir ittifak değilmiş de yekpare bir oluşummuş gibi görünüyor ve bu görüntüsü ile memnun olmayanların bile kendisinden umut beslemesini sağlayabiliyor. Aralarında yaşanan sıkıntıları kamuoyunun önünde pek tartışmamaya azami dikkat ediyorlar en azından iki büyük bileşen MHP ve AKP.

Yerel seçimlere doğru hızla yaklaşırken bu iki parti arasında da aslında önemli tartışmaların yaşandığı konuşuluyor Ankara’da. 2019 yerel seçimlerinde MHP tarafından kazanılan 11 ilin dokuzunda AKP ikinci Parti ve  özellikle bu illerden 4’ünde MHP seçimi kıl payı kazandı. Ancak AKP’nin kazandığı 39 belediyenin sadece 6sında MHP ikinci parti. Dahası bu iki patinin araasındaki geçişkenlikte MHP AKP den 7 il alırken AKP MHP den sadece bir il devralabildi. Ortak adayla girilen Büyük şehirlerin ise çok büyük bir çoğunluğu kaybedildi. Bu kaybedilen büyük şehirler içinde daha önce MHP de olan sadece Adana ve Mersin vardı.  O seçimlerde Cumhur ittifakının asıl kaybedeni AKP olmuştu yani.

Ancak kulislere bakılırsa MHP AKP’den yine önemli taleplerde bulunacak gibi ve bu durum geçen seçimdeki tablo nedeniyle AKP’deki geniş bir kesimi oldukça rahatsız ediyor. Mesela geçen seçimde MHP’li adaylarla kaybedilen Adana ve Mersin yine MHP’nin talep ettiği yerlerden. Hatta şimdilik Adana için aday olarak düşünülen isim yine Hüseyin Sözlü gibi. Ama bu sefer MHP’nin talep listesinde Ankara’da var gibi görünüyor. CHP’nin ülkücü kökenli adayı Mansur Yavaş’a karşı bir MHP’linin aday olması savı üzerinden hareket ediliyor. Hatta söylenenlere göre MHP’de bu konuda Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel’in adını dillendirenler dahi var. Yine ülkücü kökenden gelen AKP’nin Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok da MHP’nin savına uygun bir AKP’li aday olmak için kulislere başlamış  gibi duruyor.

Yukarıda yazdığım gibi AKP içinde ise MHP’nin kendilerine kaybettirdiğini düşünen önemli bir kesim var. Bunu da sadece yerel seçimler özelinde düşünmüyorlar. Genel seçimlerde de MHP’nin güvenlikçi politikaları üzerinden oluşturulan söylem nedeniyle bu endişeleri taşıyan seçmenin bu söylemin asıl sahibi olan MHP’ye oy verdiğini MHP’nin kaybettiği oyları AKP seçmeninden tamamladığını düşünüyorlar ki bu da matematik açısından doğru gibi görünüyor.

Ancak AKP MHP’nin dilini benimsediğinden beri ve sistem değişikliğinin ardından kullandığı bu dil nedeniyle kendisine muhalefet eden hiçbir partiyle açık ortaklık yapma şansına sahip değil. İddia edildiği gibi HDP tarafının zımni desteğini almayı denese HDP de bu desteği verse bile bunun artık zımni kalma ihtimali de, HDP seçmeninin bunu top yekun kabul etme ihtimali de yok gibi görünüyor. Dahası böyle bir hamle çok şey bilen MHP tarafının davranışlarını öngörülemez kılıyor.

Seçimlerde ittifak içinde kalmak isteyen MHP tarafında ise yeni anayasa teklifindeki çok renkli toplum yapısı vurgusunun oldukça rahatsızlık verdiği konuşuluyor. Parti yönetimi bunu kabul etse bile tabanın tepkisinden çekiniliyor. Ayrıca bu MHP’nin en önemli argümanı olan güvenlikçi dili de ciddi şekilde yaralar gibi duruyor. MHP içinde hem ittifakta kalmak hem de yaşanılan ekonomik krizin mesuliyetini almamak konusunda da önemli oranda görüş sahibi var. Ancak bu  durum şu anda ittifak yapısına zarar verir seviyede değil. Yeniden Refah Partisi’nin ise ittifaktan belli konular dışında ayrı kalacağı ve kendi adaylarını çıkaracağı da kesin gibi. Onlar da BBP de ekonomik krizle birlikte anılmak konusunda çekinceliler ve bunu da her durumda dile getirmeye çalışıyorlar.

Ama bütün bu yazdıklarımız kulis olarak kalıyor, Cumhur ittifakı son derece uyumlu bir şekilde yürüyor gibi duruyor şimdilik. Kol kırılıyorsa da yen içinde kalıyor millet ittifakı ise biraz gürültü seviyor gibi. Ama bir an önce kendi iç meseleleri hakkında sessizliğe gömülüp muhalefet etmeye dönmezlerse halkın yılgınlığından onlar da paylarını alacaklar gibi duruyor

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar