Zamanın kendisi dönüşümün ve değişimin parçası olmayı beraberinde getirir.
Değişimin zorladığı, kaygı uyandırdığı ve bu nedenle değişime direnç gösteren, değişimden kaçınan bir kişi bile sadece zamanın akmasıyla bile kendisini değişim sürecinin içerisinde bulabilir. Bu bazen şahsi iradeyle, bazen ise yaşamın getirdikleriyle olur. Ve dolayısıyla kimi zaman getirdikleri sancılı süreçlere sebep olurken, kimi zaman ise heyecanlı bekleyişleri beraberinde getirerek, geleceğe ümitle bakmamızın tılsımı olur.
Yaşam döngüsünde sayısız değişimle harmanlanırız;
Duygusal değişim,
Tutkuların, arzuların değişimi.
Zevklerin değişimi.
Zihinsel değişim.
Bedensel değişim.
Yer değiştirmek..
Amaçların, rotanın değişimi.
Yolun, yoldaşların değişimi..
.
.
.
Yaşamımız bütün bu değişim sürecinin parçasıyken, sadece günümüzün değil buradan geçmişimize ve geleceğimize bakışımızın, onlara dair söylediklerimizin bile değişimi söz konusu olur;
Geçmiş farklı görünür gözümüze. O gün yaşananlar bugünkü benliğimizle belirir duygumuzda, zihnimizde.
Anlattıklarımız,
Hikayemiz değişir.
Bakış açımız değişir.
Gelecek ise bazen planımız dahilinde, bazen ise dışında şekillenir gün geçtikçe.
Günümüzü değiştirerek biçimlenir.
Hayallerimiz değişir.
Yapmak istediklerimiz, yanında olmak istediklerimiz, uzaklaşmak istediklerimiz, yakınlaşmak ve ulaşmak istediklerimiz değişir.
Gün değişir.
Mevsim değişir..
Biz de değişiriz.
Değişimin sancılı olduğu zamanlardan bile ruhsal bir kazanımla çıktığımız,
Arzuladığımız şekilde değişimi mümkün kılan koşulların olgunlaştığı,
Değiştikçe güzelliklerle bizim de dönüştürdüğümüz,
Yaşama ve çevremize katkı sağladığımız,
Sevgi dolu, sağlıklı ve huzuru beraberinde getiren değişimlere,
Sevgim ile,
Yael
Yorum Yazın