Konumuz dolunay değil ama gördüğüm kadarıyla insanların çoğunluğu bu dönemlerde çok zorlandı. Bu yüzden aslında bu güzel enerjilerin değişiminde akışında olsak her şey daha kolay yaşanır.
Dün yine muhteşem bir dolunay enerjisi içindeydi dünyamız. Bu dönem herkesin hayatında çok güçlü hatta köklü dönüşümler yaşanıyor. Tüm ezberler bozuluyor, alışkanlıklar değişiyor. Aslında dünya düzeni değişiyor. Bildiklerimize inatla yapıştıkça hayat zorluyor insanları. İnsanlarda zorlandıkça dirençle cevap veriyor. Daha çok tutunuyor, yapışıyor hayatına, yaşadıklarına, olaylara, kişilere, alışkanlıklarına ve her şey aynı kalsın isteniyor. Çatışmalar ve kavgalar içinde söz düelloları öfke patlamaları yaşanıyor. Bir şeyler sizi zorladığında orası size değişim istiyorum der. Çok daha güçlü bir şekilde sakinleşmeye odaklanarak, dengede kalmayı öğrenmek ve uygulamak gerek.
Böyle dönemlerde kişi, kendini ,hayatını yönetmek için farkındalıkla yaşamalı. Duygularını davranışlarını yönetebilmeli. Bunu öğrenmek için yeni arayışları olmalı, farklı yollar denemeli. Yeni gelen enerjilerin içinde değişime izin vermeli. Alışkanlıkların olduğu hayatları, güvenli olarak görmeyi bırakmalı. Daha önceki dolunay yazımda anlattığım gibi ya sen kendi özgür iradenle değişimin akışında olacaksın, hayatında ihtiyacın olan değişimi sen kendine vereceksin ya da hayat seni zorlayarak değişimin içine alacak ve sen direnç gösterdikçe o alanda savrulacaksın. Halbuki geleni, olanı net bir şekilde görebilsen, anlasan, burada 'Değişmesi gereken şey ne?' diyebilsen ve kendine izin versen, esas o zaman konforlu bir hayatın içinde kolaylıkla ve keyifle yaşamaya başlayacaksın.
Yeni bir eve geçerken atmaya kıyamadığın ama eskimiş, kırık, işe yaramayan eşyalarını atıyorsun, kıyafetlerini veriyorsun onları yeni eve götürmek istemiyorsun. Gidip yenilerini alıyorsun. Yenilenmek sadeleşmek istiyorsun. Neden her yeni güne aynı bilinç ve bakış açısıyla başlıyorsun ki? Dünya değişirken sen niye aynı kalmakta ısrar ediyorsun?
Yeni bir işe başlarken, kendini iyi hissettiğin kararlar alıyorsun. Daha önceki iş yerinde yaptıklarını artık yapmayacaksın, ilişkilerine dikkat edeceksin. Yeni iş bilincinle hareket edeceksin. Kendine zaman ayıracaksın.Bunun gibi o kadar çok karar alıyorsun ki ilk birkaç haftadan sonra aldığın kararları unutuyor, yeni işinde, aynı eski sen oluyorsun. Neden aldığın kararların arkasında duramıyorsun eski alışkanlıklarınla yeni işinde aynı şekilde yaşıyorsun?
Yeni bir ilişkiye ilk başladığında bu sefer farklı olacak inancın, o heyecan ve mutluluk dolu anların 1-2 ay sonra nasıl güvensizliklere ve çatışmalara dönüşüyor. Kıskançlıklar başlıyor. Neden daha önceki ilişkilerinde yaşadığın hikayelere benzer deneyimleri tekrar tekrar kendine yaşatıyorsun? Halbuki yeni bir ilişki, yeni insan, yeni deneyimler içindesin sen de kendini yenileyebilirsin peki neden hep geçmişte yaşadığın aynı döngüler yaşanıyor?
Sen her gün her an değişiyorsun. Değiştiğinin farkına varmıyorsun. Başkaları için o değişti diyorsun. Değiştiğin yeni halinle, eski bildiğin hayatın içinde kalmak, aynı şekilde tüm alışkanlıklarınla geçmişe tutunduğun bakış açısıyla yaşamak istiyorsun. İşte bu dirençlerle yaşamak oluyor. Bunu neden kendine yapıyorsun? Hem yeni olan her şeyi isteyip hem yeni olanın içinde eski sen olarak kalmaya çalışmak. Neden hayatını zorlaştırıyorsun?
Bir yerden başlaman gerek. Bir karar aldığın zaman kendini bunu uygulamaya adaman gerek. Aldığın kararların sorumluğunu yerine getirmen gerek. Düşüncelerini farklı bakış açılarıyla yeniden yapılandırman seni daha keyifli hale getirebilir. İstemediğin şeyler olduğunda konuşma şeklini, kelimelerini, cümlelerini, iletişim şeklini değiştirmek için çaba gösterebilirsin. Aklında bir sürü hikaye kurarak varsayımlarda bulunmak yerine seni rahatsız eden konularda olan neyse onu öğrenmek için sorular sorabilirsin. Güvende, iyi hissetmediğin ilişkilerini sonlandırabilirsin. Biliyorsun ki her ilişkinin temeli güvenle başlar. Hayatın her noktası için geçerlidir. Neden hep aynı yerde aynı şekilde kalmak için çaba göstereceksin ki? Değiştir her şeyi, bunu yapabilirsin. Farklı iş arayışlarında olabilirsin. Çocuğunla farklı iletişim yolları deneyebilirsin. Kızgın olduğunda bunu nasıl üstünden atabileceğinin yollarını arayabilirsin. Her şeyi denemelisin. Belki evine bir kum torbası alırsın, hem spor yapmış olup, hem de bedenindeki birikmiş kızgınlık enerjisini atabilirsin. Koşabilirsin, hızlı tempoda bir yürüyüş yapmakta sana iyi gelebilir. Her sabah kalktığında aynı şeyi yapmayı bırakıp farklı davranabilirsin. Kahve içiyorsan su içebilirsin. İllk banyo yapıyorsan balkona çıkıp nefes alabilirsin. Alışkanlık haline gelen her şeyin yerlerini şekillerini değiştirebilirsin. Böylece yeni olana izin vermenin küçükte olsa bir ritüelini yaratmış olursun.
Sonuçta eğer sen gerçekten hayallerinin olduğu bir hayatın içinde yaşamak istiyorsan, ne gerekiyorsa bunun için adım atmalısın. Yaşam şeklini değiştirebilmeyi öğrenmelisin, yeni olana kolaylıkla geçmeyi ve o alanda gelişmeyi kendine öğretmelisin. Hayatının her noktasından küçük başlangıçlar yapabilirsin. Seni üzen şarkılar dinlemek, senin enerjini çalan diziler, programlar izlemek yerine enerjini yükselten, mutlu eden motive eden şarkılar dinlemek,iyi gelen iyi yönde etkileyen diziler izlemek,kitaplar okumak,spor yapmak hayattaki duruşunu etkileyen geliştiren araçlar olacaktır.
Gözlemlediğim en önemli gerçeklerden biri de, bizim ülkemizde, tüm ilişkilerde geçerli olmak üzere çok ciddi iletişim sorunumuz var. Nasıl konuşacağımızı, nasıl ilişki kuracağımızı, nerede durmamız gerektiğini ,ne zaman yardım etmemiz gerektiğini, bir ilişkiyi saygıyla nasıl bitirebileceğimizi ve daha bir çok şeyi bilmiyoruz.Etkili ve ikna edici konuşmaktan bahsetmiyorum. Sevgi ve saygı dolu , dürüst, açık, net yaşamaktan bahsediyorum. İletişim şeklindeki değişimler sana hayatında mucizevi kapılar açabilir. Bu yüzden bu alana özellikle özen göstermelisin.
Geçen hafta size bahsettiğim bir dizi vardı. Bizim dizilerde dakikalar boyunca bakışmalar, bitmeyen uzatılan konular, intikam ve nefret dolu söylemler, şiddet,kavga ve bol acıtasyonlu senaryolardan sonra çok uzun zaman önce dizileri izlemeyi bırakmıştım. İnsanların nasıl beyninin yıkandığını aslında öfke ve kızgınlığın, intikam dolu hayatların nasıl bilinçaltına yüklendiğini görüyorum. İnsanlar örneklerle öğrenir. Bu yüzden okudukların, seyrettiklerin, çevrendeki insanların yaşam şekilleri, hikayeleri, konuşma tarzları ya seni iyi yönde değiştirir, geliştirir, enerjini yükseltir ya da seni aşağıya çeker hayat kaliteni bozar.
İzlediğim bu dizi bana iletişim ve ilişki bilincinin nasıl her şeyi değiştirip iyileştirebileceğini bir kez daha gösterdi. Çok keyifle izlediğim bir dizi oldu. İnsanların birbirine olan saygısı, aile içinde yaşanan her olayın sorunların çözüm yollarını arayışları , duygu yönetimleri, yaşanan her deneyimde kişilerin kendi hayatlarını, hayallerini yaşamaları için desteklenmesi, iletişim şekilleri, kızgınlıklarını yaşayışları, duygularını anlatışları, birbirlerini özgür bırakabilmeleri, anlamaları, uzun uzun anlatmak yerine kısa ve net cümlelerle konuşmaları, nerede yardım isteyeceklerinin farkındalığında kalarak yardım istemenin de büyümenin bir parçası olduğunu , nerede susulması gerektiğini gösteren, bağımlı olmadan bağlılıkla yaşanan ilişkiler ve daha bir çok hikayesi var. Sorunlar var mı evet ama çözüm odaklı bir yaşam var. Dizinin abartılacak bir yanı yok bununla birlikte iletişim tarzını ve ilişki bilincini düzeltmek, değiştirmek isteyen insanlar için iyi geleceğine inanıyorum.
Dizinin adı ' Chesapeake Shores' . İzlediğinizde ne demek istediğimi çok iyi anlayacağınızı biliyorum. Netflix'ten izleyebilirsiniz.
Kısa bir özetle hayatınızda aynı sorunlarla aynı döngüleri yaşıyorsanız demekki bir tarafınız bir şeyler aynı kalsın diyor. Değiştirdiğinizi düşünürken istikrar ve disiplin yoksa değişim olmuyor. Geçmişe dönülüyor. Herkes hayatının iyi yönde gelişmesini, değişmesini, hedeflerini gerçekleştirmeyi beklerken geçmişteki duygu ve davranışlarınızla bunu yapmak sizi zorlar. Kolay ve keyifli hayatlar yaşamak istiyorsanız hayatınızın her yönünde, her anlamda özgür iradenizle değişimleri siz başlatmalısınız. Bunu sürdürmek içinde kararlı ve net olmalısınız. Konuşma tarzınızdan başlayın, düşüncelerinizden başlayın, evinizden başlayın bir yerlerden başlayın değişime ve her değişim için kendinizi kutlayın. Bu dönem değişim ve dönüşüm dönemi. Keyfini çıkartın.
Kutlamalarla dolu bir hafta olsun hepimize.
Sevgi ve ışıkla kalın
Yorum Yazın