Karadeniz’in ‘’kara-sı’’ yağmur bulutlarının sıkça üstümüzden geçmesinden, dağlarının güneşin doğuşundan batışına kadar yön değiştiriken denize bıraktığı gölgesinden…
Artvin-Arhavi Liman
İnsanı ile yolun kesiştiğinde ‘’sen nerelisin?‘’ dedirten. Denizinden- deresinden inadı, derenin şırıltısında gülüşü, yeşilin bin bir halinden - renginden masumluğu, yağmurundan hüzünü, güneşinden sevinci, çayın bahçesinden hararetini, onu meşgul eden geniş arazinden ki evinde emekçiliği, kadını toprağın bereketi, erkeği ise en çok gurbetçisi bu yüzden yolunuzun kesişmesi.
Evlerini toprağını kollayan kalesi gibi yerleşir dağının eteğine, içerisinde mutfağı karşılar genelde o da misafirene sesizce bir hoşgeldin derken musluğundan akan suyu içilir bu evde, salonu geniştir, ailesi kalabalık geleni gideni ayrı koymaz bu yerde, çünkü imece usulu yapılır işte- sohpette, odalar dağılır güneşin doğan cehpesine gün ışığı ile işe- yola konulur bu evlerde.
Çay tarlaları merdiven olur bu eve, dik yamacında yol kavgası verilir genelde, komşunun arazisi uzaktır ama ses verdin mi doğaya sesin çarpar dağlara o uzak komşun bir bakmışsın yanıbaşında.
Nezaket Yenge
Doğasında çay, fındık,mısır yetişir bolca ve emeğe ihtiyaç duyar diğer insana mahsülü bir verirsin toprağa bir bakmışsın emeğin dünyanın diğer ucunda, ihtiyacın olan ise yerleşir her evin yanı başında dört direk üstüne yapılmış bilmeyen için bir bulmaca nasıl üstüne çılkılır acaba ? Derdi asla ulaşılamamak değil ayrıca; faresine, börtüsüne böceğine büyük bir kandırmaca, merdivenini sen dayarsın usulca içinde seni karşılar her mevsimden her mahsülün hep diğer mevsim için hazırda. Erzak alanı dersem anlaşılır da Serender deyince tüm mevsimleri sığdırmak daha kolay oluyor bu kendi başına ev gibi duran evin dışında ki bu emeği büyük yapıya.
Çay yaprağı Çaylık
Dere&Ebru Bayraktaroğlu
Gülüşü derenin şırıltısında dedim ya korkusuzca alır seni serin sularına, biraz çığlık biraz kahkaha ve alıştırır seni serin sularına hep bu yüzdendir zor yollar kolay gelir bu yörenin insanına.
Mençuna Şelalesi & Ozan-Emre Kekeva
Çakıl taşı yoktur deniz kenarında, vardır da biraz zorludur bilmeyen için denize girmesi bu kıyılarda bir alıştınmı içiesi suyuna, dünyanın her yerinde ki sular sana kolay gelir ona da adı gurbet denir buralarda.
Karadeniz evlerinden bahsetmek dağından, denizinden, deresinden bahsetmektir…
Bahçesindedir son veda mezarlar bahar bahçedir burda.
Ev dediğin neydi bir oda bir sofa …
O zaman Kazım Koyuncu’ya bu sayfadan bir rahmet ve şarkısı ile ufak bir veda…
Dünyada Bir Yerdeyim
‘’Dünyada bir yerdeyim ben
Yol kenarlarındaki su birikintilerindeyim
Yerim yurdum yoktur benim
Sadece gökyüzüne göreyim
Sadece gökyüzüne göreyim, göreyim
Uzak yerler çeker beni
İsterim ki gemilerle gideyim
Bu gün burda şarkılar söylerim
Ben kendime şarkılar söylerim
Ama yarın hiçbir yerdeyim
Ama yarın hiçbir yerdeyim, yerdeyim
Dünyada bir yerdeyim ben
Yol kenarlarındaki su birikintilerindeyim
Yol…’’
Sevgilerimle
daha iyi anlatilamazdi Özlemcim iste budur Karadeniz
Bayıldım ?????