İsak Nino Debehar

İsak Nino Debehar


Dünyada Hayat

Dünyada Hayat

Sevgili Okurlarım

İnsanın yaşı ilerledikçe bazı olaylar önemsiz oluyor. Mesela trafikte münakaşa çok lüzumsuz geliyor. Bir arkadaşını hatta bir insanı kırmak ağır geliyor. Bazı lafları duymazdan geliyor. Maddi vücudumuz ise gençlikteki gibi cevap vermiyor. Asıl konum bu değil ama biraz durum saptaması yapmak istedim. Bu yaşlarda evde daha çok kalınınca ya kitap okunur ya da dizi seyredilir. Dizi deyince benimkiler belgesel ve tarih oluyor. Netflixte bir belgesel izledim. Adı Dünya gezegeninde hayat.  Ben bunu başlığa taşımadım ama aslı bu. Dünyamız dört milyar yıl yaşında . Bunun birinci milyarında devasa volkanik patlamalar büyük lav akıntıları olmuş. Düşünün ki bir milyar yıl boyunca lavlar nehir gibi akmış. Bu devir bitince de Dünyamızda üç kilometrekalınlığında bir kabuk oluşmuş. Dünyamızın büyük bir bölümü deniz olduğu için bu zaman zarfında lavlar denizlere de akmış ve devasa buhar bulutları dünyayı sarmış. Bu döngü bitince dünyamızda mikroskopik hayat başlamış ve uzun zaman boyunca bunların birleşmelerinden canlı organizmalar oluşmuş. Zamanla bunlardan önce denizlerde hayat zenginleşmiş ve binlerce çeşit canlı oluşmuş. Yüzbinlerce yıl içinde bu canlılardan bazıları sürünerek karaya çıkmayı denemişler ve zamanla sürüngenler oluşmuş. Tam bir milyar yıl bunlar dünyamıza hakim olmuş. Ne enteresan değilmi ? Memelilerin oluşması üç milyar yıl sonra başlamış. Bu arada uçan yaratıklar hakimlerden biri olmuş. Son milyar yıl içinde ise önce Dinozorlar dünyamıza hakim olmuşlar. Yaklaşık Yüzelli milyon yıl dünyamızın en güçlü yaratıkları imişler. Nasıl yokoldukları da biliniyor. Dünyamıza Himalaya dağı büyüklüğünde bir göktaşı çarpıyor. Bu göktaşı ikiyüz kilometre çapında oniki kilometre derinliğinde bir çukur
yapıyor. Bu çukurdan çıkan toz toprak dünyayı sarıyor ve oksijeni nerede ise yok ediyor. karadaki yaratıkların yüzde doksanı denizdekilerin de yüzde yetmişbeşi ölüyor. Deniz canlıları derinlere kaçıyor ve oradaki şartlara dayanabilenler yaşıyor. Düşünün ki yüzlerce yıl dünyamızın üzeri toz bulutu ile kaplı. Bu yüzden hava da soğuyor ve kuzeyden başlayarak güneye doğru dünyamızın yarısından fazlası buz ile kaplanıyor. Buzlar karada derin yarıklar açıyor. Nihayet yüzlerce yıl sonra tozlar azaldıkça havalar ısınmaya başlıyor ve buzlar eriyor. Buzlar eridikçe açtıkları yarıklara su doluyor ve bir zamanlar tek büyük bir kıta olan dünyadaki karalar birkaç kıtaya bölünüyor. Dünyamız yavaş yavaş bugünkü şeklini almaya başlıyor. Bu durum birkaç yüzbin yıl sürüyor. Nihayet günümüzden yaklaşık yetmiş bin yıl önce dünyamızda ilk insanlar beliriyor. İnsanlar önce sıcak iklim bölgelerinde mağaralarda toplu halde yaşıyorlar. Çünkü tek başlarına dünyadaki diğer büyük yaratıklarla baş edemiyorlar ve yem oluyorlar. Çoğul olunca organize bir şekilde diğerleri ile başa çıkabiliyorlar.

Bakın Sevgili Okurlarım dört milyar yıllık bir zamada sadece yetmişbin yıl var olan bir canlı grubuyuz. Bu kısa zaman zarfında dünyamıza yüzmilyonlarca yıl verilen zarar kadar biz insanoğlu zarar vermişiz. Bu şekilde gidersek çok yakında dünyamızda yine yaşam çok zor nerede ise imkansız olacak. Bu kadar küçük ve zayıf bir canlı nasıl bukadar zarar verebilir? Bu sorunun cevabını hepimiz az çok biliyoruz. Kısacık hayatımızda ihtiyacımız olmayacak kadar maddi varlık isteyip var olduğu dünyayı bozuyoruz ve bunu yaparken de farkındayız. Bir şansımız var . Yaptığımızın bilincinde olduğumuz için bunu düzeltebilmek imkanımız ve bilincimiz var. Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak ümidi ile hepinize önce sağlık diliyorum.

Saygı ve Sevgilerimle

Not. Netflix dizisi:
Life on Planet Earth

telif

Makale Yorumları

  • Gina Telvi 21-12-2023 00:11

    Çok ilginç… Çok bilgilendirici. Bilincimiz var ama bir de unutmak gibi yeteneğimiz var. Galiba onu hep tercih ediyoruz

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar