Murat Bayar

Murat Bayar


En kolayı halka vurmak

En kolayı halka vurmak

2013 yılında Gezi Parkı Olayları sırasında, birkaç kanal dışında ana akım medyanın, penguen haberleri verdiğini biliyoruz.

Maslow, insanın ihtiyaçlar hiyerarşisini tanımlarken, ilk basamağa fizyolojik güdülemeyi (yemek ve içmek) koyarken, “Aç bir insanla siyaset tartışamazsınız, çünkü her şeyi ekmek görecektir!” der.

İşte bu teoriden hareketle bazı grupların, toplumun işsiz, çaresiz ve açlık sınırında olduğu süreçte, gündemlerine politikayı taşıdığını, can yakıcı gerçek sorunları görmezden geldiklerine tanıklık ediyoruz.

Sosyal medyada, bir öğretmen, F.U. yazmış: “Başarılı bir öğrencim rengi hep soluk. Derste fenalaştı, geçen gün. Hasta olduğunu düşünüp, birkaç kez konuşmak istediysem de söylemedi. Bugün öğrendim ki, baba pandemi döneminde işsiz kalmış. Ve eve giren doğru dürüst yiyecek yok, açlıktan fenalaşmış.”

Geçtiğimiz aylarda göreve başlayan, çok izlenen ulusal bir kanalın haber spikeri, daha ilk haftasında, sabahın 6’sında durdurulan dolmuştan 11 kişi indirilmesine tepki gösterirken, “İşte pandeminin sorumlusu bunlar, her bir vatandaş bu sorumsuzlara dava açsın” demişti.

Bir gazeteciden, o vatandaşlara, “Sabahın 6’sında nereye gidiyorsunuz?”, diye sorması beklenir. Tabii, haberleri ajanslardan alınca, bu yapılamıyor. Yani gazetecilik yapılamayınca, suçlanan vatandaş da “İnanmayacaksınız ama gezmeye değil, işe gidiyorum. Hani, o sabah temizliğini, çayı yapan biri var ya, o benim. Ve makam arabam yerine, dolmuşu tercih ediyorum” diyemiyor.

Halka vurmaksa en kolayı, onlar dava açmıyor!

Başında, Türkiye olan ve emekçilerin örgütlenmesiyle ilgili bir partinin son dönemlerde çıkardığı dergilerden ikisinin kapağı ise NATO ve AB ile ilgili. Bu topraklarda, emekçi, emekçi partide bile kapak olamıyor!

DÜNYA İFLAS EDERSE NE OLUR?

2019 yılı sonunda, küresel ekonominin geliri 87 trilyon dolar ve küresel borç toplamı 265 trilyon dolardı. 

Yani, gelirinin üç katı kadar borcu olup, borcunu, cebindeki kredi kartlarıyla, yeni borçlar alarak çeviren vatandaş gibi, küresel ekonomi de teknik anlamda iflas etmişti.

Bu durumda ya bir dünya savaşı ya bir afet ya da küresel bir salgın (pandemi) olur.

Üçüncüsü oldu; yine de bir dünya savaşı olup olmayacağına ekonomi karar verecek.

Biden yönetimi, çarşamba günü itibariyle 1,9 trilyon dolarlık destek paketini, halkının kullanımına açtı.

ABD Hazine Bakanlığı ve İç Gelir Servisi, yaklaşık 156 milyon insana, 372 milyar dolarlık yardım çeki dağıttı. 

Kanada, başta Almanya gibi Avrupa ülkeleri de pandemi döneminde, çalışmayan vatandaşlarına her ay düzenli ödeme yapıyor.

Bu toprakların gündeminde ise Kanal İstanbul ve 104 amiralin açıklaması var. Halkın gündemi ise farklı!

PANDEMİYLE ZENGİN DAHA ZENGİN

Forbes’e göre, 26 Türkiyeli dolar milyarderinin serveti, son 1 yılda yüzde 39 artarken, 38,3 milyardan 53,2 milyar dolara yükselmiş.

EMEKÇİ, İŞSİZ VE ONURUNU YİTİRMİŞ

2020’de işten çıkarma yasağını delmek için uydurulan ve yüz kızartıcı suç anlamına gelen Kod-29 ile tam bir kıyım yaşandı.  143 bini erkek, toplam 177 bin işçi, Kod-29 ile tazminatsız kovulurken, bu alanda bir rekor kırıldı.

DİSK-AR’ın araştırmasına göre, Covid-19 etkisiyle yaşanan toplam iş kaybı ve işsizlik 12 milyon 115 bin olurken, iş ve istihdam kaybı oranı ise yüzde 34,4 oranında arttı.

EMEKLİNİN ADI YOK

2 bin TL SGK geliri olan bir emekli, pandemi döneminde işini kaybettiğinde, “senin emekli maaşın var” denilerek, hiçbir sosyal yardımdan yararlanamıyor. 
Bu grup içerisinde, geliriyle iştirak nafakası ve kirasına yetmeyen, genç emekli kesimin durumuysa en kötüsü. 

Devlete göre geliri olan bu kesim işten çıkarıldığında, kısa çalışma ödeneğinden hiçbir zaman faydalanamadı. 

Yine hiçbir sosyal yardımdan da yararlanamayan bu kesimin sorunu, hiçbir mecrada da dile getirilmedi. 

İşte büyük resim böyleyken, küresel ekonomiler, devletin, istinasız her vatandaşına ömür boyu maaş bağlamasına dayalı bir projeyi konuşuyor.

VATANDAŞLIK TEMEL GELİRİNİ SİYASİLER İSTEMİYOR!

Dünya, Vatandaşlık Temel Geliri/Universal Basic Income (VTG/ UBI) modelini konuşuyor. Bu model, vergilerden oluşturulacak fonun, istinasız herkese aylık bir gelir olarak dağıtılması prensibine dayanıyor. 

2015 yılından bu yana bu konuda çalışan Dr. Ali Mutlu Köylüoğlu, Türkiye’de, demokrasinin sağlıklı şekillenmemesiyle ilgili dertlenip, her vatandaşa maaş mottosuyla, dernekleşerek yola çıkmış bir isim.

VATANDAŞ SADECE GEÇİMİNİ DÜŞÜNÜYOR!

2019’da Vatandaşlık Temel Geliri Araştırma Geliştirme Kültür ve Yayma Derneği’ni kurmuş.

Anadolu’da yaptığı 180 toplantıda, vatandaşın, sadece hayatını idame ettirmek derdinde, olduğunu ve sosyal devletin zayıf kaldığını gözlemlemiş. Ve VTG, halkın geniş kesimlerinin desteğini almış.

BIEN’in (Basic Income Earth Network) G. Kore’deki 2016 küresel toplantılarıyla ilgili izlenimlerini, “Dünya bu konuda uçmuştu” sözüyle ifade ediyor. Aynı yıl, BIEN’e üye olup, Avrupa çapında örgütlendiklerini anlatıyor. 

Kuvvetler ayrılığının tesis edilmemiş olmasının, VTG’nin (Vatandaşlık Temel Geliri) önündeki tek ve büyük engel olarak betimleyen, Dr. Köylüoğlu, mevcut durum tespitini şöyle yapıyor:
“Siyasi unsurlar VTG’yi bilmiyor, öğrenmek de istemiyor, engelliyor, dejenere ediyor.
YA ÇIKACAĞIZ YA DA BATACAĞIZ

Ya yücelecek insanlık ya da sefil bir sona gidecek. Pandemi dört aşamadan oluşuyor. Ve şu an üçüncü safhada, işsizliğin çok yükseldiği günleri yaşıyoruz.
1. Aşama: sağlık, 
2. Aşama: Psikolojik travma, 
3. Aşama: Ekonomik işsizlik/ işlevsizlik, 
4. Aşama: Demokrasinin tahrip edilerek, otoriter rejimin gelmesi.”

Dr. Köylüoğlu, şimdiden, Macaristan, Hong Kong gibi yerlerde antidemokratik uygulamaların alt yapısının tesis edildiğini, bu ülkelerde dördüncü safhaya geçildiğini belirtiyor. 

Bazı sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimler, askıda ekmekten sonra, askıda mama ve askıda fatura dönemine geçti.

Hal böyleyken, siyasilerin ya da basın baronlarının gündemi, askıdan ekmeği indirmeyi hedeflemiyor!

Dünyada bunlar olurken, Türkiye'de vatandaşın hayatı askıda.

telif

Makale Yorumları

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar