Size de oluyor mu? Babalar günü haziranın 2. faftası mıydı, 3. haftası mıydı? Özel günlerin içinde biraz karıştırılan bugün babaları annelerden daha az önemsediğimiz için değil bence, anneleri daha çok önemsediğimizden de değil en nihayetinde kadın ve erkeğiz ve anne olmadan baba, baba olmadan da anne olamadığımıza göre babalar gününe özel böyle bir giriş yaparak birilerinin yüzünde ufak bir tebessüm bırakmak niyetindeyim.
‘’Baba; çocuğu olmuş erkek.’’ Sözlük karşılığı böyle de olsa, çok baba adam, babacan biri, hatta kutsal olanın yanında yakışan adı ile bile andığımız babalar; emek, merhamet, bağlılık, güven, soy ağacın, bey, efendi, sırtını dayadığın dağ, evin direği ve nice güçlü kelimenin yanına yakışan.
Geçen hafta Kurşunlu Han’ın kapısından ayrılmıştım aranızdan. Hanın içinden yaptığım bir paylaşımın üzerine ArtHan Galeri’den bir mesaj aldım; kelimelerin tek başına anlamları güçlü elbette ama yan yana getirenin anlattığı çok büyülü ve iyileştirici değil mi sizce de? Bu cümleler davetkar olması ile birlikte çok babacan gelmiyor mu size de?
Evet çok heyecanlanıyorum, özeniyorum, içeride olup biteni anlatmak istiyorum, her kapının ardında başka bir dünya, hikayeleri… Dur, diyorum; öyle kısa ziyaretle olmayacak bu iş. Kısa cümleler seçip kendimi anlatıyorum ve sadece dinlemek istiyorum.
Bu arada çok şanslı olduğum ayrı bir konu var. İçeriden birini tanıyorum ve onun sayesinde kapıları daha rahat aralıyorum, elimden tutuyor… Sayesinde biraz çocuk, biraz genç, biraz mimar ve şu an için en önemlisi yazıyor, diyor. O zaman Özlem bu iş böyle olamayacak o açılan kapılardaki hikayeleri, o harika fincanda içilen kahvenin fincanını ayrı, kahvesini ayrı düşünmelisin, diyorum…
Ve o harika kadın Ufuk Kekeva… Sizi izini ile tanıştıracağım ama, bugün babalar günü ayrıca bu kadın anne bir tarafı da baba, ne annenin yeri ne babanın yeri doldurulur bu hayatta genç yaşta ya da her hangi bir yaşta her ne sebeple eşini kaybetmiş kadınlara da ufak bir kutlama… Tıpkı onun hikayesinde olduğu gibi bu iki kutsal misyonu üstlenen tüm anne ve babalara.
Ufuk Kekeva / Kurşunlu Han
Ve biraz daha dışarda vakit geçirmek istiyorum. Han kapısının ardındaki ara sokaklarda rastgele basıyorum telefonumun fotoğraf çeken tuşuna, kim bunlar tanımıyorum ama bir tarafları baba tezgâh başında, kimi yolda bir koşturmacada, kimi yorgun görünüyor gözüme, kimi bir işi anlatmanın peşinde, çoğu ben durup baktığımda hoş geldin diyor gözleri ile, nerdeyse hiç kadın yok aralarında, olan da alışverişte bu sokakta, hırdavatçıdan alışveriş yapan kadının da bir tarafı babalık yapıyor bu sokakta…
Karaköy/ Hırdavatçılar Sokağı
Karaköy/ Hırdavatçılar Sokağı
Tanıdık bir gülümse Doğan Ergen’den Han kapısının diğer tarafında elleri hünerli zanaatçı, usta… Soruyorum babadan mı miras? Hayır, diyor. Bu hünerli eller genetikten miras olabilir mi? Bir tarafında kim bilir büyük büyük babalar demir büktü tarihin bilinmez sularında. Yine soruyorum, sizden kime geçer bu ustalık? Niyetli ve sabırlı olmak gerekiyor, diyor babacan bir tavırla.
Doğan Ergen / Craf& Design/ Kurşunlu Han
***
Bir de yükü ağır işlere dokunan o eller, merhametli parmaklar geliyor aklıma. Dokunmak; kalbine, ruhuna, ömrüne iyi gelir. Şefkatle dokunan her baba bir hayat kurtarır bu dünyada … Umudun eli dedik bu fotoğrafa.
***
Kız çocukları bağlıdır bizim coğrafyada babaya… Her zaman aksi duygu ve durumlar elbette hayatın içinde olmasına da umutlu, duyarlı, olduğu gibi ya da olması gerektiği gibi… Ben de babası bu dünyadan ayrılmış biri olarak bakıyorum kelimelerin arasından.
O kadar baba isim geliyor ki aklıma birini atlamak istemiyorum ama!.. Ruhi, Vural, Altan, Emre, Necmi, Ahmet, Tolga, Bünyamin, Mehmet, Bilgehan, Can, Anıl, Tuna, Ali, Mert, Hüseyin, Taşkın, Oray, Erhan, Nuri, Ömür,Serkan… Ve nicelerine ufak bir kutlama.
Denizi, gökyüzünü,insanı, çocuğu, hayvanları seven babama rahmet ve özlemle ufak bir veda.
Hayrettin Algül
Babalar gününüz kutlu olsun.
Sevgiler
Yüreğinize kaleminize sağlık. Babanoza rahmat olsun. Ve aynı ismi taşıyan babama... Üstelik haziranda gidişlere... Babalar gününüz kutlu olsun şefkatle büyütülen çocukşar var olsun....
Özlem hanım yine çok güzel bir yazı teprikler hep hayattan hep içimizden