Hayatını sorgulayanlar burada mı? Değişim için kendine izin verebiliyor musun? Değişime izin veriyorsan, buna hazırsan, bu yazıyı okumak sana iyi gelecek.
Şimdi kendine biraz zaman ayır. Hayat hikayene bak. Bugüne kadar neler yaşadın? Ne görüyorsun? Kim var orada, o hikayeler içinde sen nasılsın? Ne hissediyorsun? Sen nasıl bir sensin? Kendi duruşundan ne kadar memnunsun? Hayatında başka nasıl insanlar ve nasıl hikayeler var? Onlar için ne düşünüyorsun?
Kendinin, kendi hayat hikayenin farkındalığında yaşarsan istediğin her şeyi dönüştürebilirsin.
Benim insanların hayat hikayelerinde gördüğüm, acı ve üzüntülerden, sorunlardan beslenen insanlar. Farkında değiller ama sonuçta durum bu. Sanki ne kadar acı ve üzüntülü bir hayatın olursa buna her şey dahil hastalıklar, borçlar, kayıplar, işsizlikler, yalnızlıklar, istediğin kadar sorunları da buna ekle, işte o zaman bu hayat yaşanabilirmiş gibi. Sanki o zaman yaşıyormuşsun gibi. Tanrı sevdiğine ağır dersler verir, sınarmış misali. Sorunların çok olduğunda Tanrı seni daha çok sevecekmiş gibi yaşanan hikayeler. Sence gerçekten sevilmek, kabul edilmek için acı ve üzüntüye mi ihtiyacın var?
Kimden öğrendiniz bunları? Ailenizde kimler böyle sorunlarla yaşıyor? İşinde mutluysan, ailende sorun yaşamalısın, karı koca kavga etmeli, hayatındaki her şey iyiyse bile bu sefer sağlığın olmamalı hastalıklarla uğraşmalısın, hep bir eksik ve yetersizlik peşinde koşmalar. Sen eksik ya da yetersiz misin? Sonuçta yaşanan hikayelerin hepsi tabi ki çok değerli ve kişiye özel. Her hikayenin de bir hizmeti var. Peki neden hep bir taraftan hiçbir şey tam olamaz, eksik olmalı inancı var? Neden her şey tam ve size kendinizi iyi hissettirecek şekilde olmasın ki?
Bu hikayelerin duygularında kaybolduğunuzda , acı ve üzüntülere, kendine olan kızgınlıklara, suçluluk duygularına tutundukça, sorunları büyüttükçe işte hayat hikayenizin de tuzağına düşmeye başlıyorsunuz. En çokta ben buna nasıl izin verdim? demek daha çok kızgın olmanıza sebep oluyor.
İzin verdin çünkü,
Ailenden, çevrenden gördüğün buydu. Ne gördüysen o oluyorsun. Fedakar ve anlayışlı olmalısın. Öfkeli ve kızgın olmalısın ya da hep alttan almalısın. İdare ederek yaşamalısın. Huzursuzluk çıkmasın diye susmalısın. Annen/ baban ikinci plandaydı, görünmezdi, yok sayılırdı, işinden şikayetçiydi, sende onun gibi olmalısın. Bunun gibi birçok ezberlenmiş davranış şekli içinde insanlar yaşar durur. Peki sen daha ne kadar bu öğrenilmiş çaresizlikler içinde yaşayacaksın? Ne zaman buna son vereceksin? Bak bakalım sen kendi hayatında kimi, nasıl kopyalayıp, hatta onlar gibi olmayacağım diyip aynı onlar gibi nerelerde, nasıl yaşıyorsun? Belki işinde, belki evliliğinde, belki para ile olan ilişkinde ya da arkadaşlık bilincinde her yerde olabilir. Buna her şeyi dahil edebiliriz. Ben farklı olacağım annem gibi mutsuz babam gibi susan yada kızgın, hasta, öfkeli biri olmayacağım derken bir bakmışsın aynı duyguları yaşıyorsun.
Belki bugün sen bunun için adımlar atmaya başlayabilirsin. Sana keyif veren yeni hayat hikayeni, kendin için, yeniden yazabilirsin. Tabi ki ister ve seçersen.
Şimdi hayatına, kendine yukarıdan bak. Kendine nasıl bir hayat yaşattığının farkında ol. Çevrene bak. Nasıl insanlar, nasıl hikayeler var hayatında? Çevrendeki insanlar ne yaşıyor? Senin gibi mi herkes? Muhakkak hayatlarının bir noktasında onların da bir sorunu var mı? Bu hikayelere dolanarak , herkes böyle diyerek kendini bulunduğun noktada tutma. Haklı olmaya ihtiyacın yok. Çünkü bunu yaparsan hayatın tanımı sende bu olur. Hayat zor, mücadele gerekir, hiç bir şey tam olmaz. Kadınlar/ erkekler/ çocuklar budur gibi bir çok sana hizmet etmeyen, sana ait olmayan ama tanımladığın bu hayatları kendine yaşattığın hikayelerle dolup taşarsın. Taşıdığın bu enerji ve bilinci, kodladığın etiketleri, inançları kendine yaşatırsın, bunu hep hatırla.
Tüm olayların, tüm bu hikayelerin tanımlamaların dışına çık. Her şeyi hayatında yeniden düzenle. Bunu yapabilirsin. Aileni, onların hikayelerini, çevrendeki insanların hikayelerini sevgi ve saygıyla kabul et. Onları reddetme. Küçümseme. Kendini üstün görme. Her insan, bildiğini, gördüğünü yaşıyor ve yaşatıyor. Onlar bunu biliyordu. Sana aslında, bak böyle yaşarsan, böyle davranırsan bu sonuçları alırsın diye gösterdiler diyelim. Sen onları taklit ederek onların hayatını aynı şekilde yaşa diye yaşanmadı olaylar. Sen kendi hayatında farklı bakış açılarını kullanarak her şeyi değiştirebilirsin. Ancak onları olduğu gibi kabul ettiğinde, farklı davranarak, farklı çıkış yolları bulabilirsin.
Başkalarına acımak, üzülmek,kızmak yerine kendine odaklanarak yaşamak istediğin hayatı yaratabilirsin. Hayatta bilinmeyen, daha yaşamadığın, görünmeyen ve yaşama olasılığın yüksek neler var, nasıl güzel hikayelerin olabilir acaba? buna odaklan. Her hikaye insana bir şey öğretir. Hikayelerinden alacağını al, öğreneceğini öğren, yapman gerekeni yap ve ilerlemeye devam et. Bu çok basit bir şey bile olabilir. Huzur için, sessiz kalmak yerine kendi huzurun için belki de konuşmak . Sabretmek, beklemek yerine harekete geçmek belki de. Sana kötü hissettiren davranışlara dur demek. Hasta olduğunda bunun sana hayatta ne anlattığının farkına varıp hemen gereğini yaparak düzeltmek. Biliyorsunuz ki hastalıklar bedenimizin artık dur deme çığlığı. Hayatın sana sesleniş şekli. Öfkenin, kızgınlığın son noktası, sana durman ve değişmen için yaktığı kırmızı ışık. Gör, bak, değiştir, gerekirse her şeyi değiştir diye evrenin çağrısı. Bunu ancak kendini sevebilen insan kendine değer veren insan yapar. Sen kendine değer veriyor, kendini seviyor musun?
Hastalıklara, borçlara, sana kötü hissettiren ilişkilere tutunmak sonra devamlı şikayetler halinde bunları anlatıp durmak hikayelere dolanmaktır. Olumsuz hikayelerini devam ettirmeye ihtiyacın var mı? O alanlardan küçük farklı adımlarla çok rahatlıkla çıkabilirsin. Hayatında birileri sana çok değerli ve sevgi dolu hissettirirken sevilmeyen,istenmeyen, değersiz, eksik hissettiren insanların yanında kendini neden tuttuğuna bak. Buna neden izin veriyorsun? Bu hikayelerde neden takılı kalıyorsun? Bolluk bereket içinde yaşayabilecekken belki de hayatındaki insanların enerjileri seni borçlu yaşamlara mahkum ediyor. Mutsuz olduğun için kilo alıp duruyorsun. Bunun gibi birçok hikayen olabilir . Dur diyecek olan bu hikayeleri bitirip değiştirecek olan sensin. Başkalarının değil kendinin kurtarıcısı ol.
Bugüne kadar yaşadığın tüm hikayelerden öğrendiklerini cebine al. Ne öğrendim? Neyi farklı yaptım ya da yapmadım? Ne yapmak istedim buna ne engel oldu? Burada kendimi alkışlayacağım beni mutlu eden bir davranışım var mı? Bütün bunlara bak. Yeni kararlar al. Bundan sonra nasıl yaşamak istiyorsun? buna bak. Hatta yaz bunları. Yaşanan tüm olayları, kişileri, yüklediğin tüm anlamları bırak. Sana her deneyiminin nasıl hizmet ettiğine bak. Sen de neyi değiştirdiğine odaklan. Muhakkak yapıcı ol. Kendi oyunlarında eğlenmeye başla. Yeni hikayeler, yeni davranış şekilleri, yeni duygu durumları yarat hayatında. Gece yattığında yüzün gülerek uykuya dal, vicdanın her anlamda rahat olsun, sabah uyandığında mutlu uyan. Bu olmadığında hemen kendine bak. Ben hangi hikayeye, kimin enerjisine dolandım ? diye düşün ve ne gerekiyorsa onu yap. Bırakman gerekeni bırak. Yeni olan ne varsa dene.
Farkındalıkla, tutkuyla, kendini mutlu edecek şekilde yaşamak için şu an en harika zaman. Kendine ne kadar değer verdiğini, ne kadar sevdiğini göster yaşama.
Sen ister ve seçersen her şeyi yapabilirsin. Şunu bil ki gece mutlulukla uyuyan ve sabah gülerek heyecanla uyanan, hayattan keyif alan insanlar var. Bu kişiler hayatlarını olayları ne yaşamış olurlarsa olsunlar muhteşem bir şekilde yönetebilen kişiler.
Neden sen de kendini, hayatını, olayları,durumları yönetebilen bir kişi olmayacaksın ki?
'Ben de bunu yapabilirim' diye başlamak için şu an harika bir zaman.
Hadi o zaman harika bir gün ve hafta olsun hepimize. Değişimlerin akışında kolaylıkla akalım hayatın her evresinde.
Işıldayalım, gülelim, eğlenelim. Hepimiz en güzel hayatları yaşamayı hak ediyoruz bunu mottomuz yapalım.
Sevgiyle kalın, iyiliklerle örnek olun yaşama.
Ne harika bir yazı tam da zamanında