Konuya direkt başlıyorum. Hazır mısınız? ( YAZDIĞIM HER ŞEYİ ERKEKLERDE KENDİLERİNE VE HEMCİNSLERİNE BAKARAK OKUSUN. HEP BİRLİKTE BÜTÜNSEL BAKALIM YAZDIKLARIMA)
Seneler önce bir adam sohbetimiz sırasında demişti ki;
'Ne zaman ki kadınlar birbirine düşman olmayı bırakır, işte o zaman biz erkeklerin bittiği andır'.
Cümle tam da buydu. Bunun içinde her şey var. Kendini diğer bir kadınla kıyaslamak, her anlamda kıskançlık,rekabet etmek, diğer kadını kötülemek, onun başarısız, mutsuz olmasından beslenmek, başkasının sahip olduklarına sahip olmak için duyduğu dürtü, diğer kadının kocasını elinden almak, bunun için erkeğin yüzlerce söylediği bahanelere inanmak, hemen kolayca o kişiye etiketler yapıştırmak, başka bir kadına yakışmayan bir kıyafet için bile çok güzelsin diyerek onun kötü görünmesini istemek, iş dünyasında arkasından iş çevirmek, seksi, komik, eğlenceli bir kadına tahammül edememek hemen onun eksiklerini , yanlışlarını hatalarını saymaya başlamak, başka bir kadının başarılarını yok saymak, acılarını, sırlarını ortaya dökmek, iş dünyasında yaşanan bir çok arkadan iş çevirme oyunları, hırslar, öfkeler, intikamlar ve daha birçok şey söylenebilir.
Hatta kocaları bir kadını biraz ön planda tutuyorsa, hemen onun tüm sırlarını ifşa etmek, karşındakini basitleştirip gözden düşürmeye çalışmak. Bu bir sanatçı bile olabilir.
Artık öyle bir zamandayız ki bütün bu durumları sosyal medyada açıkça görmeye başladık. Çok üzücü değil mi? Bir başarı hikayesi ya da ayrılık acısı yaşayan birine, hatta daha ileri gideyim bir ölüm acısı yaşayan bir kadına bile başka kadınlar tarafından yazılan yorumları gördüğünüzde siz de dehşete düşmüyor musunuz? Bu nasıl bir nefrettir? Neden bir kadın başka bir kadından bu kadar nefret duyar?
Şimdi herkes dürüst olsun kendine. Gerçek anlamda hayatındaki kişilerin başarı hikayesine en az onun başarısı kadar sevinen kaç kişi var? Kaç kadın birbirini gerçek anlamda içinde hiç bir kıskançlık olmadan diğer hemcinsini övüp, onunla gurur duyuyor. Asla birbirine laf ettirmeyen, eksik ya da yanlışlarını söylemeden sadece diğer kadının güzel ve başarılı yanlarını konuşan kaç kadın var? Şov yaparcasına takdir etmekten bahsetmiyorum. İç dünyanızda gerçek anlamda kendinize bakın ve kendinize dürüst olun diye sadece size soruyorum. Hayatında kızın dahil kaç kadını, arkadaşını beğenip, takdir ediyor ve ne olursa olsun onun arkasında duruyorsun?
Peki siz başka bir kadını kötülerken ya da onu överken aslında ne yapıyorsunuz? Farkında mısınız? Bir diğer kadın parçanıza ne yaptığınızın, aslında bunun bedelini ödediğinizin farkında mısınız?
Arkadaşım dostum hatta kızım dediğin kişiyi yermek kolaydır neden onu yüceltmiyorsunuz? Korkunuz ne? Ne olmasından endişe duyuyor, ne olmasından korkuyorsun? Yücelttiğinde beğendiğinde övdüğünde ne olur? Ne kaybedersin? Sence ne kazanırsın? Hele annelerin kızlarıyla/ kızların anneleriyle istemeden de olsa çatışması ve rekabet gibi bir duygu içinde yaşaması ayrı bir yazı konusu. Onu da başka bir yazı da anlatırım artık ama bunu da düşünün, çok önemli bir konu ve hayatınızı çok etkiler.
Peki bütün bunlar erkeklerin nasıl işine geliyor? Sence onlar tarafından bu durum çıkarlarına yönelik kullanılabilecek bir manipüle oyununa dönüşmez mi ?
Sizce gerçek anlamda özgüvenli, kendini her şeyiyle onaylayan, olduğu gibi kendini kabul eden, değerine sahip çıkan, kendine inanan, dışarıdan bekleyerek değil de iç dünyasında kendine sevgi ve ilgi verebilen, ne istediğini bilen iletişimi açık ve dürüst olan bir kadının yaşamı nasıl olur? Ya da bütün bunları kendinde dışarıdan tamamlamaya çalışan, dışarı bağımlı yaşamaya çalışan bir kadının hayatı nasıl olur? İlgi, sevgi ve kabullenilme açlığı yaşayan bir kadının hayatı nasıl olur? Hangi deneyimlere dolanır?
Şimdi birlikte bakalım nasıl oyunlar kuruluyor ve kadınlar ne yapıyor?
Geçmişten gelen bilinç ne? Görücüye çıkmak denilen bir kavram var ülkemizde hatta hala daha devam eden bir bilinç bu. Kadına dikte edilen şey ne? Öğretilen şey ne? Bilinçaltınızdaki gizli ihtiyacı lütfen çok iyi anlayın.SEN SEÇEN DEĞİL SEÇİLENSİN. Ancak seçilirsen değerlisin. Beğenilmek, istenmek, kabul edilmek, evlenilecek kadın olmak, seçilmek.
Bunun üzerine kurulan hayat hikayeleri içindeyiz. 1975-80 doğumlu kişilerin anne ve babalarına kadar gider bu gelenek. Annelerinizde olmasa bile anneanneler de vardır.Hala daha ülkemizde var ve ne yazık ki bu geleneğe devam eden il, ilçe ve köylerimiz var.
Ya evin erkeği bir kızı görür annesine söyler, kız istenmeye gidilir, ya anne bir kızı görür beğenir oğluna uygun görür ve torunlarının annesi olacak, oğluna yakışacak bir kadını seçer. Yine kim yapıyor bunu? Bir kadın. Neye göre ,kime göre ve neden bir kadın başka bir kadını oğluna hatta köylerde eşine bile başka bir eş seçerek sanki yemek gibi sunabiliyor burası anlaşılır bir şey değil. Altta tabi ki hep iyi bir niyet var. Oğlumun mutluluğu için, neslin devamı için diye başlayan cümleler. Yuvasını kursun, ailesi olsun. Benim seçtiğim insan olsun diye yaşanan hayat hikayeleriyle dolu geçmişlerimiz. Aynı şey o evin kızı içinde başka bir anne tarafından yapılıyor ve buna izin veren yine bir kadın.
Sebep ne?
Senin oğlun kızın bunu yapamaz mı, beceriksiz mi, hata mı yapar? Neden kendi hayat ve seçimlerinin sorumluluğunu almayı öğretmezsiniz çocuklarınıza? En doğrusunu anneler mi bilir? Size bu görevi kim verdi? Amaç ne? Öz de ailenin otorite ve kabul süzgecinden geçmek yoksa dışlanırsın ailen seni ret eder, ailenin seni desteklemesini yanında olmasını istiyorsan dediğimizi yapacaksın hikayesinin tehditkar bir oluşumu diyebiliriz belki de bu duruma.
Kraliyet ailesinde bile değişen bu sistem hala daha dünyada bizim ülkemizde dahil bir çok ülkede de devam ediyor.
Kız çocukları sonuçta nasıl yetişiyor? Genetik olarak soy sisteminden gelen bu bilinç ile seçilmek, kabul edilmek, sevilmek, beğenilmek, uygun ve münasip görülmek. Hayatına şimdi bu gözle bak bunun ne kadar gerçek olduğunu ve aslında şu anda tüm hayatında böyle yaşadığını göreceksin. Tabi bir de en önemli yüklenen aileye bağımlı kalmana neden olan bilinç sen kendi başına bir şey yapamazsın yapsan bile hatalı ya da yanlış olur. Doğrusunu sen seçemezsin. Ailen en iyisini bilir. Burada bu bilinçle yetişen kız ya da erkek çocuk hayat içinde ne yapabilir, nasıl yaşar ki sizce?
Modern hayatlarımızda bile lütfen bir bakın. Sevdiğiniz adamın/ kadının annesi ,ailesi tarafından sevilmek ve kabul edilmek için yaşanan hayatlar var. İşte bu herkesin defosu ve zayıf noktası oluyor. Bütün bunlar için kendi olmaktan vazgeçen kimlikler, onaylanmak için mükemmeli oynamaya çalışan ve artık yorgun düşen insanlar topluluğu olundu.
Şunu bile biliyorum. Dışarıya karşı o kadar iyi ve mükemmel eş oyunu oynanıyor ki sırf olur ya bir gün adam ya da kadın boşanmaya kalkarsa, aile, arkadaşlar kızım/oğlum sen ne yapıyorsun? Çok iyi bir adam, çok iyi bir kız iyi düşün. Bunu yapma, ayrılma, yuvanı bozma desinler diye bir tiyatro gibi yaşanan hayatlar var.
Kendinize bu yaptığınız büyük bir haksızlık değil mi? Belki düşünmek istersiniz. Çünkü eminim rol yapmanıza gerek yok. Siz zaten özünüzde iyi olan insansınız. İsteklerinizi söylediğinizde de, kızdığınızda da iyiliğinizden bir şey kaybetmezsiniz. Kim için, ne için mükemmeli oynamaya, her şeye yetişmeye çalışıyorsunuz?
Şimdi bütün bunların ışığında, sizlere önümüzdeki hafta ilişkileri, ilişkilerde yaşanan kadınların yaptığı ve farkında olmadığı, korku odaklı davranışları anlatacağım. Bunu buraya sıkıştırmak istemiyorum. Bu konu öylesine anlatılacak bir konu değil. Basite indirgenemez. Hepinizi yukarıda anlattığım durumları düşünmenizi , yaşadıklarının farkına varmanızı, kendiniz için bir şeyleri bu hafta değiştirmeye başlamanızı diliyorum.
Yaşam hikayelerinizin temeli bu duygular üzerine kurulu.Kadın erkek herkes için geçerli. Bu anlattıklarım insanlara öğretilen duygusal tuzaklardır.Tuzaklar takılı kalmanıza, ilerlemenize engel olan çukurlar gibidir. Bu duyguların esiri olursunuz. İlgi ve sevgi için her şeyi yapan kadınlar/erkekler gibi. Bütün bunları anlayıp dönüştürdüğünüzde hayatlarınızdaki değişimi hayal edebiliyor musunuz?
Bu hafta küçükte olsa yeni davranış şekilleriyle yeni bir başlangıç yapın. Sevdiğiniz beğendiğiniz bir insanı yüceltmek, güzel yanlarını görmek. Onu takdir etmek. Kendinizi başkalarıyla kıyaslama ve karşılaştırmayı bırakmak. Hemcinsinizi alkışlamak. Daha dürüst olmak. İletişim kurmak.
Kendinizi sevmeye başlamak, kendinize ilgi göstermek. Her ne yaparsanız yapın kendinizi başkalarını yargılamadan olduğu gibi kabul etmek. Kendinizi yüceltmek, yükseltmek. Beğendiğiniz bir özelliğinize odaklanmak. SEÇEN OLMAK VE BUNUN SORUMLULUĞUNU ALMAK. Seçen olmayı öğretin kendinize.
Yaşadığınız deneyimlerin olumsuz yanlarına odaklanmaktansa, öğrendiklerinize odaklanıp yeni kararlar alıp neye izin verip, vermeyeceğinizi belirlemek.
Başkalarından onay beklemeyi bırakıp, kendinizi onaylamak. Çok küçük bir şey için bile bu olabilir.
Bu değişimleri hayatınızda başlatın. Kendine değer verdiğini gösteren bir kadın olun. Bence erkeklerde bunu yapmalı. Bu küçük değişimler hayatınıza muhteşem güzellikler getirecek.
ŞİMDİ ÖNÜMÜZDEKİ HAFTANIN KONU BAŞLIKLARINI VERİYORUM.
1.KOCAN/SEVGİLİN SENİ ALDATIYORSA neden diğer kadını suçluyorsun? Ya da neden kendinde eksik arıyorsun? Seçilmediğini, sevilmediğini senden vazgeçildiğini mi düşünüyorsun? Başarısız mı görüyorsun kendini? Neden kendine aldatılma deneyimini yaşatıyorsun?
Sana burada bomba bir haberim var ama ne kadar bunu kabul edebilirsin bilemem. Bence düşündüğünde buna sen de hak vereceksin. Ama eşin için ya da hayatındaki adam için bu haber yıkıcı olabilir.
*Aynı şey kadınlar eşlerini / hayatlarındaki erkeği ,aldattığında da geçerli.
2. Eşinin arkadaşları seni neden rahatsız ediyor?
3. İntikamlar/ cezalandırma yöntemleri
4. Kaybetme korkusu ve daha bir çok korku ve davranış şekilleriyle aslında kendi hayatlarınızda kendinize ve ilişkinize yaptığınız haksızlıklar.
Tuzaklara düşmeyin. Manipüle oyunlarından çıkın.
Sadece kendiniz olmanın keyfini çıkartın. Hayat göreceksiniz ki öyle çok daha güzel ve eğlenceli.
Sen sen olarak çok güzel ve değerlisin. Artık bunu kabullen.Birlikte çok daha güzel ve güçlüyüz. Buna herkes dahil,kadınlar ve erkekler olarak birlikte en güzel hayatları kurup keyifle yaşayabiliriz.Neden olmasın değil mi? Hepsi bizim seçimlerimizle gerçeğimiz olacaktır. Lütfen bütün bunları düşünün kendi üzerinize düşen değişimi hayatınızda başlatın.
Her şey birlikte çok güzel olacak. Ezber ilişki bilinçlerinden birlikte çıkacağız ve her insan hayatında kendi mucizesini yaratacak.
Işık ve sevgiyle kalın.
Gülümseyin değişim çoktan başladı.
Mükemmel bir yazı gene