Prof. Dr. Tevfik Dalgıç

Prof. Dr. Tevfik Dalgıç


Kandırılmak mı? Alaturka kurnazlık mı?

Kandırılmak mı? Alaturka kurnazlık mı?

Bu mürteci cahil ezik dangalak dinciler bilgili deneyimli diplomatlarımıza düşmandır zihniyet olarak. Çünkü kendileri lisan bilmezler, dünyayı tanımazlar, onları kıskanırlar, kendi küçük ve hilekarlığa hırsızlığa çalışan beyinleri ile Monşer lakabı takarlar.

 

 

Monşerlerin yarısı bile olmazsınız diye yazmıştım işin gerçeği onların dörtte biri olamazlar. Bu zihniyetin siyasi temsilcisi cehalet ve ihanet iktidarı AKP dış işleri bakanlığını kendi kafalarındaki  cahillerle doldurdular sonuçtça tokat üstüne tokat yiyorlar.

 

ABD Suriye’de niye Kürtlerden bir ordu kurdu İşid'e karşı? Çünkü Tayyip din kardeşleri İşidci takımını destekledi  dünyanın dört bir tarafından gelen işid kafalılara sınırları açtı ve müttefik ABD nin kuzeyden terörist sokma isteğine evet dedi ama sözünü tutmadı. Obama Dış İşlerinden bir diplomat bu konuyu anlatan bir konuşmada  Tayyib’i suçladı. Yani başımıza YPG belasını AKP lideri kendisi açtı yaptıklarının sonucunu düşünemediğinden. 

Haddini ve yeteneğinin sınırlarını zorlayan AKP lideri önce cart curt ettiği sonra teslim olduğu İsveç ve Finlandiya tarafına boyun eğdi kandırıldı çünkü cehalet insanı böyle yapar. Ben buna kandırık olmak diyorum.

 

AKP lideri anlamadığı anlayamadığı bilgi ve uzmanlık alanı dışındaki konulara girmesin. Kendini ekonomist olarak ilan edip uzman olduğunu iddia ettiği konuda ekonominin hali ortada. Başka söze gerek var mı?

****

İngilizcede “Kandırılmış” olmanın tam karşılığı;“ Duped” kelimesidir.  İnternette  yaptığım bir araştırmada bu kelime ile eşdeğer veya yakın anlamlı şu kelimelere rastladım:

“Patsy, sitting duck, butt, pigeon, pushover, sap. chump, sucker, fish, victim, fool, easy mark, baffle, befuddle, con, confound, confuse, deceive, defraud, delude, dupe, flımflam, hoax, hoodwink, mistify, perplex, cheat, scam, exploit, betrayİ. (http:thesarusus.com/browse/dupe?).

İyi İngilizce bilenler bu kelimelerin çoğunun insanı alay konusu yapacak bir aptallık, eblehlik, cehalet , üç kağıtçılık, yalancılık, istismar, avlanacak ördek, ihanet ve eziklik gibi anlamlar da taşıdığını anlarlar.

Şimdi bazı ülkelerde sürekli kandırılan bu tür zihniyetlerin  hangi tanımlamaya girdiğini düşünebilirsiniz veyahut kendilerini kandırıldık kelimesi ile ifade edenlere bu tanımlamalardan hangisine daha yakın hissettiklerini de sorabilirsiniz, yorum sizin.

Ama ben bugün işin Türkiye  gerçeğini yazacağım. Yıllardır hiç bir deneyimi ve bilgisi olmadığı halde çok bilmişlik taslayıp yanlış kararlarla ülkelerinin hem iç politikasını hem dış politikasını ve insanların kimyasını bozan uygulamalardan şu sonuca ulaşmak mümkün:

İlk görüşte bu zihniyette olanlar her şeyi olsa olsa metodu ile yürütüyorlar. Yani deneme yanılma yolu ile. Kısaca bunların hareketlerinin sonuçlarının ne olacağını düşünebilecek zihinsel yetenekleri yok. Bunlar hayatlarında hiç satranç oynamamışılar. Hareketlerinin ne gibi sonuçlar doğurabileceğini düşünecek yetenekleri yok veyahut güç bizde her sorunu çözeriz kafasındalar. Yani stratejik düşünebilme yetenekleri yok, ayak oyunlarını kısa süreli taktikleri strateji sanacak kadar cahiller. Oysa  strateji olmadık olmazı düşünebilme ve her alternatife karşı hazırlıklı olma bilimidir.

Türkiye örneğine bakarsak bütün uygulamaların altında  kanımca daha uyanık bir düşünce tarzı yatıyor. Bu zihniyettekiler alaturka kurnazlar. Akıllarınca insanları kandıranlar kendileri, her yolu deniyorlar. Örneğin Teröristin ayağına savcı göndermek, PKK ile gizli pazarlıklar, fetöcülere devleti teslim etmek, Suriye’de “Kardeşim “dedikleri  Esat’ı önce demokrat sanıp sonra diktatör olduğunu fark etmeleri gibi. Başkanın sesini özlemiştim sözüyle  dışa hoş görünme çabaları ve Suriye’de başımıza bela açmaları hep bu alaturka kurnazlığın örnekleri.

Aynı kurnaz hareketi Irak’ta yapmaları, Barzani bölgesini AKP li firmalarca kalkındırmak, Irak merkezi hükümetini byass etmek ve Barzani’ye her türlü desteği sağlamak. Sonunda Barzani referandumu suratlarına çarpılınca tam tersini yapıp Bağdat ile yeniden dostluk kurmaya çalışmak.

Bu akıllarınca kurnaz hareketlerini her defasında tekrarlayıp bir türlü öğrenmek istememiş olmaları ve hatalarının siyasi maliyetini kadere, kandırılmış olmaya, Allah hatamızı affetsin sözlerine bırakıp işin içinden sıyrılmak çabalarının birer acı ve zavallı örnekleridir.

Normal hukuk  işleyen ve denetleme mekanizması olan demokratik ülkelerde bu tür hata yapan ve hatalarda ısrar edenler yaptıklarının siyasi maliyetlerine katlanırlar.

Bu kadar kandırılmaya doymayanlar için uygun bir kelime bulamadım, ama gene güzel Türkçemizin kurallarına uyarak “Sevindirik” kelimesine benzer bir kelime ürettim: “Kandırık”. Yani kandırılmaya alışmak, kandırılmadan yaşayamamak, kandırılmanın tiryakisi olmak. Aslında bu gizli bir fırsatçılığın, alaturka kurnazlığın yeni adıdır. Ilımlılıktan çıkıp ılımsız  hale gelenler sayesinde.

Bu kadar alaturka kurnazlığın da sonu yaklaşıyor gibi. Zamlar, hatalar, dinci tarikatların devleti  işgali,  batırılan Türk tarımı, hayvancılığı ve dünya üzerinde kendi kendine yeten bu ülkeyi soğan, et, saman ithal edecek hale getirmek bu alaturka kurnazlığın, cehaletin ve karar vericileri çevreleyen tek özellikleri yalaka olanların eseri. Milliyetçiliği ayaklar altına alıp TC yi yasaklayan bu zihniyet bugün şaşkın ördek gibi oldu.

Milyarlarca doları har vurup harman savurmak, taşa toprağa gömmek, üretimi ihmal etmek, şaibeli ihaleleri belirli şirket ve kişilere vermek sonuçta her ay 20 milyar dolar bulmak zorunda bırakmak ülkeyi.

Şimdilerde  bunlara yol gösteren liboşlar uyandılar, teokratlardan demokratlar çıkmadığını acı da olsa öğrendiler. Arkasından terörist Fetoculerle de kavga çıktı. Geriye kalanlar sadece tek adama biat eden bir çıkar partisi oldu. Hele sözüm ona Türk tipi başkanlık denilen olayın ne olduğunu gördükten sonra ülkenin tekrar parlamenter demokrasiye ve  hukukun bağımsızlığına döndürülmesi gerekiyor.

Bu da ülkedeki demokratik güçlerin iş birliğini gerekli kılıyor.  

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar