Yeni yıl kutlamaları benim çocukluğumda kartpostallar ile yapılırdı. Büyük bir heyecanla seçilirdi o kartlar. Bazıları simli olduğu için pırıl pırıl parlardı; ama tüm kartların ortak özelliği üzerlerinde kar ile ilgili resimlerin bulunmasıydı. Çünkü eski yılın bitişi yeni yılın başlangıcı olan aylar, aralık ve ocak ayları kar yağışının olduğu aylardır. En azından bundan birkaç yıl önceydi. Ve bizler o yıllarda yeni bir yıla her yer bem beyaz girerdik. Oysa birkaç yıldır ve de bu sene nerdeyse hiç kimse beyaz bir yeni yıl günü yaşamadı. Üstelik bu durum sadece ülkemizde değil dünyanın birçok yerinde böyleydi.
Gerçi daha kışın başındayız ama önümüzdeki günlerde, geçtiğimiz yılın 6 Temmuz 2023 gününün tarihteki en sıcak gün olduğu, ayrıca 17 Kasım’da ilk defa sıcaklığın endüstriyel çağ öncesi sıcaklığın 2 derece üstüne çıktığı bilgileri dikkate alınarak yine karlı kış günlerini aratan bir kış yaşanacak, yorumu çok da abartılı olmaz sanırım.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün bazı kış sporları merkezlerindeki son 3 yılın kar kalınlıkları verileri ise bu yoruma somut bir destek.
MERKEZ |
YIL (OCAK-ŞUBAT) KAR KALINLIĞI cm |
||
|
2022 |
2023 |
2024 |
ERCİYES |
105 |
|
20 |
ULUDAĞ |
125 |
80 |
3 |
KARTALKAYA |
218 |
144 |
70 |
PALANDÖKEN |
148 |
130 |
101 |
HAKKARİ |
127 |
|
99 |
|
|
|
|
Kışın bu sakinliği sadece kayakçıları mutsuz etmiyor elbette. Kışın sıradağları kaplayan kar, hayati bir rezervuar görevi görüyor. Nehirleri soğutuyor, barajları dolduruyor, hidroelektrik sistemlerini harekete geçiriyor, yer altı su depolarını dolduruyor ve tüm tarımsal ürünler için gerekli sulama kanallarını besliyor. Yağmayan kar sıkıntısı sadece bizim ülkemizin sorunu değil elbette. The New York Times’da yayınlanan bir makalede şöyle bir haber vardı. “ABD ‘de bulunan Central Park’a 653 gündür bir inç (2.4 cm) kar yağmadı”. Parkta 13 Şubat 2022'den bu yana büyük bir kar yağışı kaydedilmediği belirtilen haberde geçen yıl yağan karın, bu kayıtlar tutulmaya başlandığı1869 yılından bu yana kaydedilen en az kar miktarı olduğu da yazılanlar arasında.
Neden bu kadar az kar yağdığını açıklayabilecek tek bir faktör yok maalesef uzmanların açıklamalarında. Ancak kısmen insan yapımı emisyonların neden olduğu rekor sıcaklık ve geçen yıl başlayan El Nino'nun birleşiminin önemli faktörler olduğu nedenler arasında.
Uzmanların açıkladıkları arasında El Nino'nun etkilerinin 2024'te de devam edeceği ve buna bağlı olarak şiddetli hava olaylarının ve yüksek sıcaklık değerlerinin süreceği uyarısı var. El Nino'nun giderek şiddetleneceği bu yaşadığımız El Nino'nun, şimdiye kadar gördüklerimizin en şiddetlisi olma olasılığı yüzde 50'nin üzerinde olduğu bilgisi de Türk iklim bilimci, Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz tarafından teyit edilen bilgiler arasında.
Levent Hoca’nın “Gelecek yazın neredeyse ortasına kadar Türkiye ve Avrupa, çok ciddi sıcak bir dönemden geçecek” uyarısı ile birlikte değindiği bir nokta da Türkiye'de El Nino etkisiyle biraz daha normalin üzerinde nem beklentisi olduğu. Bu ne demek?
Bu; oluşabilecek bir kar fırtınası demek. Çünkü daha sıcak hava daha fazla nem tutacaktır. Her kar fırtınası bir yağış bulutuyla başlar. Bu bulutlar nem kümeleridir. Sıcak hava soğuk hava ile birleştiğinde veya bir dağın tarafına tırmandığında, bulutların içindeki nemli hava yükselir. Hava sıcaklığı donma noktasının altına düştüğünde, bu yükselen nemli hava, kar taneleri adı verilen kristalize formlarda donar. Çok fazla nem büyük bir kar taneleri kütlesine dönüştüğünde, sonuç bir kar fırtınasıdır. Büyük bir kar fırtınasının gerçekleşmesi durumunda bu bir felaket olabilir. İşte bunlara aşırı hava olayları deniliyor.
Tüm bu yazdıklarımın sonucunda şu soru geldi aklıma; Acaba kışlar daha tuhaf bir hale mi geliyor?
Evet doğru, iklim değişikliği sadece kış mevsimini daha sıcak hale getirmiyor. Aynı zamanda durumu daha da tuhaf hale getiriyor. Bunu da elimizdeki ABD verilerinden anlatmaya çalışalım. Çünkü bizde güncel meteorolojik verilere ulaşmak mümkün iken arşiv verilere ulaşmak hiç de kolay değil maalesef.
Climate Central analizine göre, 1970 yılından bu yana Amerika Birleşik Devletleri'ndeki 238 lokasyonun yüzde 97'sinde ortalama kış sıcaklıkları arttı. Genel olarak ortalama kar yağışı azaldı ancak bununla birlikte, Ulusal Çevresel Bilgi Merkezlerine göre, aynı zamanda, geçtiğimiz yüzyıl boyunca Amerika Birleşik Devletleri'nin üçte ikisinde aşırı kar fırtınalarının sıklığı da arttı .
Başta da söylediğim gibi bu veriler Amerika Birleşik Devletleri'ne özeldir ancak uzmanlar benzer etkilerin dünyanın diğer bölgelerinde de görüldüğünü söylüyor. Başta verdiğim tabloya tekrar bir göz atacak olursak bizim ülkemizde de kayak merkezlerindeki kar kalınlıklarının giderek düştüğünü çok net görebiliyoruz. Çeşitli faktörler (yerel sıcaklık artışları, yerel coğrafya ve hava durumu modelleri gibi) herhangi bir yerdeki etkileri değiştirebilir mutlaka ancak mevsimsel hava durumu modelleri dünyanın diğer bölgelerinde aynı genel prensiplere göre çalışır. Dolayısı ile ABD de azalan yağışlar, oluşan kar fırtınaları sadece o ülkeyi ilgilendirmiyor. İklim Krizi dediğimiz olgu yerel değil küresel bir mesele. Ve bu meselenin çözümü ancak ve ancak tüm dünya ülkelerinin birlikte yürütecekleri çalışmalarla mümkün olacaktır.
Yorum Yazın