Madem Şubat ayına girdik, Şubat ayı sevgi ve aşk ayı olduğuna göre sevgiden başlayalım dedim.
Hadi bu hafta hayatımıza, kendimize, sevgiye farkındalıkla bakalım.
SEN VE SEVGİ arasında nasıl bir ilişki ve etkileşim var? Siz birlikte nasıl yaşıyorsunuz?
Genelde insanlar ilişkilerinde sevgi ispatı arayıp dururlar, ona iyi davranırsan, onun istediği gibi yaşarsan beni seviyor derler. Her şeyi yaparsın, bazen bir tek şey yapmazsın. İşte o zaman bir anda beni sevmiyor moduna geçerler. Kızarlar söylenirler. Şikayet ederler. Bu kadar kolay mıdır gelen sevgiyi yok saymak ya da yok etmek?
Peki sen kendini seviyor musun?
Bana kendini nasıl sevdiğini anlat. Nasıl seviyorsun? Bunu kendine nasıl gösteriyorsun? Kendini seven insan nasıl yaşar? Ne yapar? Sen kendine nasıl davranıyorsun?
Sen kendinle olan ilişkinde, kendine sevgi dolu davranıyor musun?
En ufak bir durumda, bir hata yaptığında yanlış bir karar aldığını düşündüğünde kendini suçluyor musun?
Kendinle ilgili konuşmaların nasıl? Kendine anlayışlı mısın, öfkeli mi?
Kendine davranışların nasıl? Kendine ne kadar özen gösteriyorsun?
Kendine verdiğin sözleri tutuyor musun?
Kendinle,tüm varlığınla, hayatla olan ilişkin nasıl?
Varlığının her bir parçasıyla, uyum ve ahenkle, sevgi ve saygıyla yaşıyor musun? Her bir parçasına özen göstererek sevgini kendine verebiliyor musun? Başkalarından beklediğin sevgiyi sen kendine yaşatabiliyor musun?
Bedenine iyi bakıyor musun?
Bedenine bir çöp kutusu gibi davranıp abur cubur denilen sana kilo aldıran, mideni rahatsız eden, seni şişiren, sana zarar verdiğini bilmene rağmen inatla sadece istiyorsun diye nefsine hakim olamadığın için sonunda yediğin için kendini suçlamana neden olan yiyecekler yiyor musun?
Spor yapıyor musun? Yeterince su içiyor musun? Bedenine iyi gelecek sağlıklı besinlerle kendini besliyor musun?
Doğru ve bilinçli bir şekilde nefes alıp veriyor musun? Nefes egzersizleri yapıyor musun?
Yolda yürüyüşün nasıl? Dik mi? Boynundan bir kambur çıktı mı? Bunu düzeltmek için gerekli egzersizleri yapıyor musun? Başın öne eğik mi yürüyorsun yoksa karşıya bakarak kendine güvenen bir insan yürüyüşüne mi sahipsin?
Düzenli bir şekilde doktor kontrolünde bedensel sağlığını kontrol altında tutuyor musun? Sağlıklı bir beden içinde yaşamak için gereğini yapıyor musun?
Bedeninde devamlı bir hata,eksik ve yanlış mı arıyorsun yoksa bedenini olduğu gibi kabul edip seviyor musun? Ona gerekli bakım ve ihtimamı gösteriyor musun?
Bedenin içinde olmaktan ne kadar mutlu ve keyiflisin? Kendini ne kadar beğeniyorsun?
Sence bedenin seninle olmaktan, seninle yaşamaktan ne kadar mutludur?
Sahip olduğun sen uyurken bile sana hizmet eden bu şahane bedenin için sen ne yapıyorsun?
Bedenini seven ve onun için ne gerekiyorsa yapan bir insan mısın?
PEKİ YA ZİHNİN, DÜŞÜNCE VE DUYGU DURUMLARIN NASIL?
Sabahları hangi duygu ve düşüncelerle güne başlıyorsun? Yapıcı mı, seni mutlu ediyor mu? Uyandığında çevrendeki insanlar senden keyif mi alıyor yoksa yanına yaklaşmaya korkuyor mu?
Gülerek, heyecanla güne başlıyor musun? Yoksa şartlar seni yönetiyor mu? Hava durumu, duyduğun okuduğun bir haber seni hemen ele geçiriyor mu?
Dışarıya karşı dünyanın en harika insanıymış gibi davranıp kendi iç dünyanda kendinle kavga edenlerden misin? Yapamazsın, başaramazsın, sen bittin, hatalısın,suçlusun, kazanamazsın, bedel ödemelisin, acı çekmelisin vs gibi konuşuyor musun kendinle?
Zihnin devamlı endişeli mi? Korku yaratıp duruyor musun? Kendine hep olumsuz duygularla yaklaşıp bunu yaparsan bu olur, hasta olursun, bunu yapma, bu yasak, bu yanlış, bu kötü vs gibi sanki bir ceza sistemi içinde yaşıyormuşsun gibi mi davranıyorsun?
Yoksa ne yaptıysam yaptım, yanlışsa düzeltiriz, çözeriz, hallederiz diyebiliyor musun?
Farklı çıkış yolları arayıp duygularını, düşüncelerini, davranışlarını yönetebiliyor musun?
Düşüncelerin, duyguların seni durdurup bekletiyor mu? Yoksa harekete geçiren, ilerleten, çözüm odaklı, ne istediğini bilen ve istediğini yaratan bir bilincin mi var?
Nasıl yaşıyorsun ve nasıl yaşadığının ne kadar farkındasın?
Değişimlere izin veriyor musun? Hayatın, değişimin akışında kalarak yaşıyor musun?
Bir hedef koyduğunda bu hedefin için her şeyi yapar mısın? Yoksa ufacık bir olumsuzlukta hemen vazgeçenlerden misin? Kararlı mısın? Net misin?
Zihnini yönetebilen misin? Yoksa etki alında kalarak yönetilen misin?
Olumsuz bir olay olduğunda bunun içinde kaybolan mısın, olumluya çevirecek bir şekilde farklı bakış açılarına sahip olan mısın?
Değerini başkaları mı belirliyor? Yoksa ne kadar değerli olduğunun farkında mısın?
Kim ne yaparsa yapsın kendini değersiz eksik ya da yetersiz görmek yerine hemen değerine, gücüne kendine olan güvenine sahip çıkarak yaşayanlardan mısın?
Bitmesi gereken, bırakman gereken her şeyi zamanında olması gerektiği gibi bırakabilir misin? Yoksa yapışan, bırakmayı reddeden, bildiğini okuyan inatçı insanlardan mısın?
Her şey senin istediğin gibi olsun diye kontrol mekanizmanı başkaları üstünde mi kullanırsın yoksa sadece duygularını ve davranışlarını kontrol edebileceğinin farkındalığında olup yapman gerekeni yapıp, olan durumları yönetebilen, olanı olduğu gibi kabul edebilen bir insan mısın?
Hayır, dur, yeter, istemiyorum kelimelerini kendin için kullanabiliyor musun? Yoksa başkalarını mutlu etmek için kendinden isteklerinden vazgeçmek daha mı kolay geliyor?
Kendi istediğin hayatı istediğin şekilde yaşama özgürlüğünü kendine veriyor musun? Buna göre yaşıyor musun?
Kendine güveniyor musun? Ne kadar güçlü olduğunun her şeyi yapabileceğinin ne kadar farkındasın? Yoksa güveni gücü hep dışarıda arayan bir insan mısın? Kurtarıcı sen misin biri mi gelip seni kurtarsın?
Kendini onaylayan, tekdir eden kendine aferin diyen bir insan mısın yoksa devamlı bunları başkalarından bekleyen bir insan mısın? Bunlar sana verilmediğinde surat asan, küsen üzülen biri misin?
Varlığının bu yaşamda olmanın sorumluluğunu alıyor musun?
Sadece varoluşunun bu hayat için ne kadar değerli olduğunun ne kadar farkındasın?
İnsan olmanın, bu dünyada olmanın ne kadar büyük bir armağan olduğunun ne kadar farkındasın?
Yeteneklerini, sana verilen armağanları, potansiyelini tam olarak kullandığına inanıyor musun? Neler yapabilip neler yaratabileceğinin ne kadar farkındasın?
Kendine iyi , şefkatli davranıyor musun?
Zihnini,düşünce yapını, taşıdığın duyguları, kendine olan bakış açını, kendin için olan davranışlarını gördüğünde sence kendini seven, kendini seçen bir insanın zihni diyebilir miyiz?
Zihnin seninle yaşamaktan mutlu mudur? Senden keyif alıyor mu?
RUHUN İÇİN NELER YAPIYORSUN?
Kendinle baş başa kalmak için kendine zaman ayırıyor musun? Yoksa yalnız kalıp kendinle yüzleşmemek için tv,bilgisayar, insan kalabalığında mı yaşıyorsun? Sakın kendime ayıracak vaktim olmuyor diyip bahane üretme kendini seven insan o vakti yaratır.
Hiç bir şey yapmadan 10 dakika bile olsa gözlerini kapatıp, kalbine odaklanıp varlığının içinde oturup kendini gözlemleyebilir misin?
Kendine, kendi içine doğru içsel bir yolculuğa çıkıyor musun? Sessizliğin içinde kalabiliyor musun? Kendini gözlemlerken kalbin sıkışıyor mu, genişliyor mu, huzurlu mu, gergin mi, olduğun yerde rahat bir şekilde oturabiliyor musun? Yoksa kıpır kıpır mısın? Rahat ve özgürce nefesler alıp vererek kendini sakinleştirebilir misin? Bunların farkındalığında olmak için kendine zaman ayırıyor musun?
Dua, meditasyon için kendine zaman ayırıyor musun? Dingin misin? Dengede misin?
Seni mutlu eden,sana iyi gelen, seni güldüren enerjini yükselten neler izliyor, dinliyor, okuyorsun?
Ruhunun ışığı, enerjisi sence 1 den 100 e kadar bir rakam versen kaç olur?
Enerjini temiz tutmak, ışığını yükseltmek ve iyi hissettirecek şekilde kendini beslemek için ne yapıyorsun?
Şükürle yaşıyor musun? Yoksa sahip olduğun bu bütünsel zenginliğin farkında değil misin?
Bedeninle, zihninle, ruhunla işbirliği yaparak hareket edip, kendine dünyanın en özel, en kıymetli mücevheriymiş gibi davrandığını düşünüyor musun? Varlığın senin tarafından sevildiğini hissediyor mu? Özenli davranıyor musun? Kendini şımartıyor musun?
HAYATLA OLAN İLİŞKİN NASIL?
Kavgalı, öfkeli misin? İnsanlara,hayata çatacak yer mi arıyorsun? Hayat zor mu, kolay mı? Hayat suçlu mu? Zorunluluklar içinde yaşayanlardan mısın? Hayat seni seviyor mu? Peki sen hayatı seviyor musun?
Yoksa hayatla olan ilişkinde şartlara mı bağlı? İstediklerini verirse hayat iyi, vermezse kötü mü? Çocuklarına da böyle mi davranıyorsun? İsteklerinin karşılığını tam olarak almak için hayatla olan ilişkinde bugüne kadar neyi değiştirip düzelttin? Kendinle ilgili neyi farklı yaptın?
Hayatı onurlandırıyor musun? Aldığın nefesin kıymetini biliyor musun? Hayatın seni beslemek için verdiklerinin ne kadar farkındasın? Yoksa değerini ve kıymetini anlamak için kaybetmeyi bekleyenlerden misin?
Sahip olduklarının, varlığının ne kadar değerli olduğunun , hayatın nasıl güzel bir armağan olduğunun bilincinde yaşıyor musun?
Hayat senin duruşun, bakışın, inancın sen neysen hayat o. Nasıl bakarsan onu verir, ne görmek istersen onu görürsün. Neyi ne kadar almaya hazırsan sana o kadar gelir. Almayı reddedersen, hayata küsmüşsen, kavgalıysan gelmez. Hayatın ne kadar cömert olduğunun farkında olursan,sen hayata verdikçe, şükürle, teşekkürle, minnetle ona baktığında ,hayatla iş birliği yaptığında 1 e 10 verir.
Kimse beni sevmiyor, eşim beni sevmiyor,ailem beni sevmiyor, dışlanıyorum, istenmiyorum, istediklerim olmuyor diyen kişiler sizlere yukarıdaki gibi kendinizle olan ilişkinizin farkına varmanız için yüzlerce soru sorabilirim.
Beden, ruh, zihin ve hayat bütünlüğünde dengede olmak önemlidir. İşte bu bir enerji titreşimi oluşturur. Senden hayata yayılan bir enerji.
Sence yukarıdaki sorular ışığında yaydığın enerji nasıl?
Konu başkaları, onların seni sevip sevmediği değil konu senin kendinle olan ilişkin, kendini nasıl sevdiğin bunu kendine nasıl yaşattığın.
Kendimi seviyorum demek kolay, bunu herkes söyler ama bunu hayata nasıl gösteriyorsun kendine olan sevgini nasıl yaşıyorsun önemli olan bu. Nasıl bir enerji titreşimi yaşama yayıyorsun?
Bu enerji titreşimi içinde hayata yayılan bilgi ne? Bu hayatın tüm güzelliklerini hak eden, ne istiyorsa yapan, yaratan, kendine ve hayata değer veren, kararlı, net, kalbi iyilikle sevgiyle sevinçle heyecanla atan, eğlenen, mutlu olma sorumluluğunu alabilen, şanslı olduğunu düşünen, şükürle yaşayan ve daha bir çok verilen armağanı hakkını vererek kullanan bir insan enerjisini yayabiliyor musun?
Şimdi ne yapacaksın? Kendine bütünsel olarak bakıp ihtiyacın olan dönüşüme izin verecek misin?
Elini, gözünü, duygularını düşüncelerini başkalarının hayatlarından, sana yapılanlardan, geçmişten, gelecek korkusundan çekip kendine şu ana odaklanacak mısın? An da yaşamaya başlayacak mısın?
Kendini seçen olup olmadığını göster yaşama. Bunun için ne yaptığın hangi adımları atman gerektiğinin farkında ol ve yap. Şimdi başla.
Sen neysen, kendine olan sevgin ve davranışların neyse, hayattan ve insanlardan onu alıyorsun. Bunu hep hatırla.
Yani suçlayacağın, kızacağın, beni sevmiyor diyeceğin kimse yok.
Kendine dön ve kendinle olan ilişkini iyileştir, dönüştür, ne gerekiyorsa onu yap. Herkes seni sevmek zorunda değil bunu da bil. Sen kendini seviyor musun? Gerçekten seviyor musun?Daha çok sevmek için ne yapacaksın buna bak.
Kim sana ne yaparsa yapsın, nasıl davranırsa davransın başkalarının bakış açılarıyla kendini olumsuzluklarla kodlama.
Sen kendini mutlu edecek şekilde yaşa ve sevilebilir değerde olduğunun farkında ol. Bu değere sahip çıkarak, kendi muhteşemliğinin içine yerleşerek, hayatı coşku ve sevinçle kutlamalarla yaşa.
Seçimlerin her şeyi değiştirecek. Hayat ve sen birlikte muhteşem bir ikili olacaksınız. Ne zaman? Sen kendini sevdikçe barış ve sevgi rüzgarları hayatını sarıp sarmalayacak.
Seçmek ve gereğini yapmak sana kalmış.
Şimdi tüm dünyada sevginin hatırlandığı, kutlandığı, evrene coşkuyla yayılan Şubat ayının bu muhteşem enerjisini kullan ve kendin için harekete geç.
Kendine kendini sevmeyi öğret.
Aşk ve sevgi, coşku ve sevinç sizi sarıp sarmalasın.Mucize ve armağanlarla dolu bir Şubat ayı olsun.
Işık ve sevgiyle kalın.
Şahane bir yazı daha.