“Tek adam rejimi” dediniz durdunuz, “Taliban’la görüşüyorsun da neden Esad’la görüşmüyorsun?” Diye sordunuz, “Türkiye 10 milyon göçmenle yol geçen hanına döndü” sözünü dilinize pelesenk ettiniz, şehit cenazelerine katılmak adeta rutin hale geldi. Öyle değil mi?
-Peki şimdi ne değişti?
-Tek adam rejimi mi ortadan kalktı?
-Esed lafı bitti, Esad’a dönüştü de Suriye lideri Külliye’ye davet edilip Tayyip Erdoğan’la görüşmesi mi sağlandı?
-AB’ye “sizin vereceğiniz milyarlara ihtiyacımız yok, bizim derdimiz huzur, halkımızın öncelikleri” denilip, 10 milyon Suriyeli ve Afgan göçmen geri mi gönderildi?
-Ya şehit cenazeleri? Ömrünün baharında, nedenleri bilinmeyen, sonuçları öngörülmeyen, yanlış yönetilen bir savaşta kara toprağa giren gençlerin ana babaları “doğru yoldasınız” deyip, sizi bu yüzden baş tacı mı etti?
O halde neden Irak ve Suriye’ye hem de “2 yıl için asker gönderilmesi”ni isteyen tezkereye evet diyeceksiniz? Tezkereye “şerh koyarak evet demeniz” akan kanı durduracak mı?
Ya operasyonlar sırasında daima kapalı olan hava sahasını Rusya açacak ve Türk kayıplarının en aza indirilebilmesi için yardımcı mı olacak? Kamuoyundan sır gibi saklanan Putin-Erdoğan görüşmesi sırasında, yoksa Türk tarafı bu sözü almışmış da sizlere bu bilgi yeni mi ulaştırıldı?
Acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan işleyişteki aksaklıkları görüp, askeri hastanelerin kapatılması kararından vaz mı geçilmesini istedi?
Muhalefet partileri neden bu tezkereye “evet” diyecek? Sözcülerini kamuoyunun karşısına çıkarıp halka bir anlatsınlar bence…
————Çuvaldan mı korkuyoruz——
Muhalefetin tezkereye neden evet diyeceğini çok merak ediyorum.
Bu arada aklıma yakın tarihteki “çuval olayı” geliyor. Hani Neoconlardan akıl alan George Bush yönetimindeki ABD, Irak'ı işgal etmek istiyordu da, Türk hükûmetinden Amerikan silahlı kuvvetlerinin Kuzey Irak’a kolay geçebilmesi için Adana'daki İncirlik Hava Üssü'nün Amerikan keşif ve ağır bombardıman uçaklarına açılmasını istemişti.
TBMM’de AKP milletvekilleri bile “hayır” deyince, 1 Mart tezkeresi olarak adlandırılan bu tezkere reddedilmişti. ABD’nin intikamı ise çok ağır olmuş, 4 Temmuz 2003 günü, Süleymaniye’de karargâh kurmuş olan 11 askerimiz, Amerikan askerleri tarafından sürpriz bir baskınla yakalanıp, başlarına çuval geçirilerek bilinmeyen bir merkeze götürülmüş, aşağılanarak 60 saat süresince sorguya çekilmişti..
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bu olayla ilgili olarak ABD'ye nota verilmesinin istenmesi üzerine, “Ne notası? Müzik notası mı? Nereye veriyorsun?” Demekle yetinmişti. Aynı günlerde dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ne demişti peki?
“Amerikalılar çuval olayının bizi bu kadar rencide edeceğini bilmiyordu, onlar için bu normal, göz bağlamak yerine pratik bir çözüm, çuval değil, görmesini engelleyecek bir poşet…”
Sonuç: Muhalefete sesleniyorum, kestane kebap, acele cevap…
Yorum Yazın