Özlem Algül

Özlem Algül


Mutluluğun Resmini Çizmek İstemiştik

Mutluluğun Resmini Çizmek İstemiştik

Bu ülkede iki çocuk bir resim çizdi. Çizmez olaydı! 
Çocukluk resmi deyince biz dağ, dağdan akan nehir, bahçeli bir ev, dağlarda güneş, güneş olmasına rağmen evin bacasında tüten duman çizerdik."
Bu resmi çizen çocuklar halen daha var ve o resmi çizen o çocuklardan hiçbir farkı yok.

Çocuklar da resim yapmanın dışavurumları ve etkileri nedir diye bir araştırma yaptım onlardan derlediklerim ise şöyle;
‘’ Resim yapmanın çocukların hayal dünyalarının ve yaratıcılıklarının gelişimine katkıda bulunduğunu, resim yapan bir çocuğun kendisini orada özgür ve sinirsiz hissettiğini belirtiyor. Bu özgürlüğün, anne-baba ve öğretmenler tarafından çeşitli yönlendirmelerle kesinlikle çocukların elinden alınmaması gerekiyor. Hatta tamamlanan resim hakkında çocuklarla konuşulması; resimde ne yaptıkları, neyi anlattıkları hakkında onlara sorular sorulması ve çocukların motive edilmesi gerekiyor.’’

Acı bir gerçek ile burada yüz yüze geliyorum ‘’motivasyon’’ çocuğun bilinçsizce içince bulunduğu durumu resmedişine bakıyorum o ses kayıtlarını dinliyorum ve bir söz ‘’ parayı bize vermiyordu’’ . Uzman bir kişiden yetişkinler için eğitim aldığımda şöyle demişti ‘’ Çocuklar parayı tanımaz onlar için yeşil para, kırmızı para, mavi para vardır. ‘’ ve ne yazık ki o acı resimde de yükü ağır bir motivasyona denk geliyorum!

‘’Uzmanlar, anne-babaların uzman yardımı olmadan da fark edebileceği detayların, çocukları resim aracılığıyla anlamakta büyük önem taşıyabileceğini ifade ediyor. Örneğin, çocuğunuz silahlar, canavarlar, hayaletler gibi korkutucu ve şiddet içeren sahneler resmediyorsa kendi içinde bir sıkıntı yaşıyor olabilir.’’

Şu resim bile gördüğüm resimden hafif kalıyor! Kötünün kötüsünden bile sınanan insanlığın acı, karmaşık duygularını yaşıyor insan. Ne acayip!

Bu kelimelerin yükü ağır geliyor kalbim sıkışıyor…

Hiç adil olmayan bu resmin adaletsizce neticesinin de yine bir yerlerde hatırlanan adalete sığınmak istiyorum… Nerede ise?

 

DOKUNMA…

 

Söylenecek çok söz yazılacak çok kelime var dilim sadece dokunma diyor.

***

İnsan olmanın sınırlarını zorluyor kendime dönüyorum biraz çaresiz ve her zaman umut dolu bakarak. Yüzümü güneşe çevirmek ve biraz da ilham verecek fotoğraflar ile geldim, ufak mutluluklar yaratmak için.

‘’ Sen hallere aldanma mevsimlere inan’’.

Tuna Tüner

Temmuz ayı geldi sıcağı ve renklerin en canlısı ile peki etrafta bize ne ganimetler bırakıyor yaz ayı, biraz toplayıcılık yapalım mı?

Deniz kabuklarının dekorasyonunuza dahil etmeye, içeceklerinizin şişeleri ile geceyi aydınlatmaya, düşen yaprak ile masanızı taçlandırmaya ne dersiniz?

  

İhtiyacınız olan sadece etrafınıza bakmak.

 

Doğada her şey birbiri ile ve mevsimin renkleri ile uyumlanır. Yetişkinerin seçtiği ve yaşam alanlarında kullandığı renkler bize çocuklukları ile ilgili mesaj verdiği bilgisi var çocukluk bizi bırakmaz ya da izleri ile büyütür ve hayatın içinde ki renkleri seçmemizi sağlar da diyebilir miyiz?

 

Yaz mevsimi birlikteliği, daveti, kutlamaları da beraberinde getirir mevsimlerinde çocuksu bir yanı var bence.

Ot, çalı, çırpı ve her köşede bulabileceğiniz eğreltiotu yani diğer adıyla aşk merdiveni, ormanlarda, ağaçların diplerinde gölge ve güneş almayan yerlerde kendiliğinden çoğalan bir bitki.

 Kendiliğinden olan mucizelere ihtiyacımız var adalet ile birlikte.

***

 

Ve telefonum çalıyor ilk çocukluk arkadaşım arıyor. Özlem teyzesi kızım seninle konuşmak istiyor diyor kızı henüz dokuz yaşında İç mimar olmaya karar vermiş, yüzümde bir tebessüm … Başlarda veteriner olmak istiyormuş ama sonra kararını değiştirmiş aynen şu cümleleri kurmuş ‘’ hayvanları çok seviyorum ama onlar için daha güzel veteriner klinikleri yapabilirim’’ Özlem teyzem iç mimardı dimi, arasak mı ? Telefonu alıyor Özlem teyze İç mimar neleri yapabiliyor diyor?  Ben şimdi istediğim duvarı yıkıp, istediğim şekilde içini yapabilir miyim? Bir anda taşıyıcı falan gibi kelimeler geldi aklıma güldüm kendime önce mühendisliği anlatmaya çalıştım baktım işin içinden çıkamıyorum sen hayal ettiğini çiz bakalım dedim. İlk görüşmemizi whatsapp üzerinden yaptık bana çizimlerini gösteriyor şaşkınlık içindeyim bayağı üç boyutlu ders 101 derdik onun çok fazlası ile karşımda … Katlanabilir merdiven yapmış alanı daha iyi kullanmak için diyor ben öğrencilik hayatımda görünüşe giren merdiven çizemeyen mimar adayı gördüm!! Çizgilerin anlamını, merdivenin nasıl çizilmesi gerektiğini anlatmaya çalıştım tamam anladım dedi, kelimelerimi seçmeden gayet profesyonel bir görüşme yaptık çünkü yabancı bir terim ya da kelime kullandığımda o ne demek diye sordu ve hayatımda yaptığım en verimli anlaşılır mesleki görüşmemi tamamladım itiraf ediyorum çok heyecanlandım. Ve telefonuma kısa bir süre sonra bir resim düştü şaşkınım ikinci görüşmeye hazırmış.

Yoğun bir hafta geçirdim seni arayamadım özür dilerim Eylül yarın istediğin saate görüntülü görüşebiliriz.

Teşekkürler ilk çocukluk arkadaşım, teşekkürler Eylül.

Her çocuğun hayallerini çizmesi dileğim ile.

Sevgiler

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar