Füsun Paşa

Füsun Paşa


Ne istiyorsun? Neyi neden istiyorsun?

Ne istiyorsun? Neyi neden istiyorsun?

Biri para istiyorum, dedi. Ne kadar istiyorsun? dedim. Çok para dedi. Çok para ne kadar olsun? dedim. İşte çok zengin olayım. Zenginlik senin için nedir? dedim.  Borçlarımı ödeyeyim. Evim olsun. Hatta bir kaç evim olsun. Kiralarını alayım. Arabam olsun. Bankada çok param olsun. Ömrüm boyunca çalışmadan yaşamama yetsin dedi. Tamam bu istediklerini yaptın diyelim, sonra ne yapacaksın bu kadar çok parayla? dedim. Bilmem! Gezerim, eğlenirim herhalde dedi. Nereyi gezeceksin var mı planların, hayallerin? dedim. Yok, bakarız ama buluruz bir yerler, büyük ihtimalle dünyayı dolaşırım dedi. Peki ,bütün bunlar için ne kadar paraya ihtiyacın var? dedim. Bilmiyorum dedi. Bu çok para sana nereden gelebilir? dedim. Bilmiyorum dedi. Piyango, loto olur ama o işler uzun zamandır artık değişti, pek inanmıyorum yani bana çıkmaz dedi. Peki başka nereden sana para gelebilir? dedim. Zengin akrabamda yok ki bana miras kalsın diyerek kahkahalar attı.  Sen bu istediğin çok parayı kendin yaratabilir misin, belki sen kazanırsın dedim. Dalga mı geçiyorsun bu imkansız ,ömrüm yetmez istediğim şeylere sahip olmaya dedi. Kazandığım parayı har vurup harman savurmazsam evet belki iyi bir hayatı çok çalışarak yaşarımda, bunun evliliği var, çocuğu var zor yani, yine kahkahalarla belki çok zengin bir kadınla evlenirim, hiç bilmiyorum. Hale bak çok para istiyorum dedim,  iş nereye geldi, bizimki de hayal işte dedi.

Başka biri ben aşk istiyorum dedi. Aşık olmak mı, aşkı yaşamak mı, aşk dolu bir ilişki mi, evlilik mi dedim. Bana deli gibi aşık olsun, çok yakışıklı olmasın çünkü o zaman kızlar peşini bırakmaz, eli yüzü düzgün olsun, boylu poslu olsun dedi. Peki  sonra başka ne istiyorsun? Bana ancak rüyalarda olacak kadar güzel olan çılgın bir evlenme teklifinde bulunsun, bir dediğimi iki etmesin, bana sürprizler yapsın. Her yönden beni şımartsın. İstediğim gibi her şeyi özgürce alayım. Çok parası olsun. Beni çok sevsin. Gözü benden başkasını görmesin. Tabi ki  bana sadık olsun.Çok güzel, çok lüks kocaman bir evimiz olsun. Yemekler yapsın, bayılırım yemek yapan erkeklere. Ben ne istersem onu yapan bir adam olsun. Adam gibi bir adam olsun. Artık çalışmak istemiyorum iki çocuk yaparım. Bakıcımız olur ve ben de bol bol gezerim. Daha bir çok isteğini sıralayan bu tatlı kadına dedim ki,  hep sen karşı taraftan ne istediğini sıraladın peki sen  bu adama aşık olmayacak mısın? Ben bana aşık bir adam istiyorum, dedi. Aşık adam her şeyi yapar dedi.  Neden bu adam seninle evlensin? dedim. Güzelim, akıllıyım, kültürlüyüm, en güzel okullarda okudum.Ben iyi bir insanım. Muhteşem bir ailem var. Benim gibi birisini herkes ister dedi. Peki neden evlenmek istiyorsun? Birincisi yaşım ilerliyor, bir çocuk sahibi olmam gerek ve ayrıca tek başıma ölmek istemiyorum. Hayatta yalnız kalamam, yalnız kalmaktan korkuyorum dedi. Tabi böyle bir adamı nereden bulacağım onu da bilmiyorum. Ne istersin diye sordun? İsteklerim bunlar, belki olur dedi.

Bu yazdıklarımın hepsi gerçek yaşanan olaylar. Hatta eksik bile yazdım.

Siz bu isteklerle ilgili ne düşünüyorsunuz? Okurken nasıl okudunuz, ne hissettiniz? Kendinizden bir şeyler buldunuz mu? ya da siz de bu hayalleri yaşamak istediniz mi? Belki yok artık daha neler? diyerek mi okudunuz. Yargıladınız mı?

Gerçekten bu kişiler şu anda istedikleri hayatı yaşıyor olabilir mi?

Ya da bu isteklerinin hala gerçekleşmesini bekliyor olabilir mi?

Siz kendiniz için ne istiyorsunuz?  Neyi nasıl istiyor ve bunun için ne yapmayı planlıyorsunuz?

Aslında insanların hayallerine, isteklerine karışamazsınız, kimsenin böyle bir hakkı yok, neyi nasıl dilediği, ne istediği onunla ilgilidir.İnanç meselesidir. Sonuçta kalpten istediğin her şey olur. Bir şey istersin bazen hemen elde edersin bazen sadece isteme noktasında kalırsın.

Ama  istediğim hiç bir şey olmuyor diyorsan, hayata kızıp duruyorsan, o zaman durup belki isteklerine tekrar bakman gerekir.Bir şeyleri değiştirmen gerekebilir.Atacağın tek farklı bir adımla, birçok değişimi başlatıp kendi hayatını yeni baştan yaratabilirsin. Eğer ister ve seçersen.

Bu iki hikayede de ortak olan şey ikisi de bir kurtarıcı arıyor. Kendi güçlerini, yapabileceklerini yok sayarak aslında rahatlıkla değiştirebilecekleri hayatlarını, biri gelsin bana bir hayat versin, beni yaşadığım bu durumdan kurtarsın, ben bir şey yapmadan, hiç bir sorumluluk almadan, yaşayım diyorlar.

İlk hikayedeki adam aslında borçlarını ödemek için  ve çalışmayı sevmediği için ne kadar istediğini bile bilmediği bir paranın hayalini kuruyor, diğeri yalnız kalma korkusuyla, sadece  çocuk sahibi olmak için ona aşık olacak,güvende hissedeceği  bir adamla evlilik arıyor.

Şu an hayal ettikleri gibi o hayatlara sahip değiller.  Artık bu isteklerinin gerçekleşmesini de beklemiyorlar. Başka hayalleri, başka hayatları var.

İlk hikayedeki adam, öncelikle kendi hayatının, yaptığı borçların sorumluluğunu  aldı. Sevmediği iş yerinde senelerdir takılı kalmıştı, değişime o kadar dirençliydi ki bu yüzden devamlı borç yaparak kendini oraya mahkum etmişti. Aslında sadece o işyerinde, oradaki yöneticilerle çalışmayı sevmiyordu. Bu yüzden devamlı hasta oluyor ve kendini çok yorgun,tükenmiş hissediyordu. Uyuyamıyor kendini beğenmiyor deli gibi kilo alıyordu. Bütün bunların sonunda sinirli ve gergin olduğu içinde adı kavgacıya bile çıkmıştı. Yukarıdaki gibi anlattığı o hayalleri olmayınca, aslında borçlar çığ gibi büyüdükçe değişime sonunda izin verdi. Kendi önünden çekildi diyebiliriz. Çalışmayı sevmediği o işyerinden ayrıldı. Bu sefer ilk defa borçlarını borçla kapatmak için kredi almadı, kendi işini kurmak için iki arkadaş kredi aldı. Bir bilgisayar programcısı olarak yurtdışında olan bir şirkete özel  sigorta programları yazmaya başladılar. Yazdığı programlar o kadar mükemmeldi ki satışları her geçen gün arttı, başka ülkelerden de programlarını satın alan birçok şirketle birlikte ciddi bir şekilde kazançları da arttı. Tüm borçlarını ödedi. Şimdi ise işlere yetişemiyorlar.Ekip büyüdü. Pandemi döneminde yurtdışı çıkışları aksamış olsa da devamlı  seyahatler yapmaya başladı. Bu sefer sadece çalışmıyor, gittiği her ülkede 3 gün fazla kalarak kendine zaman ayırıyor, hatta bazen detoks kamplarına katılıyor, daha sağlıklı besleniyor, spor yapıyor, kilo veriyor, yeni yerler keşfediyor. Artık çok net istekleri var. İnancı tam. Ne kadar para istediğini net hedeflerle, rakamlarla belirliyor. Parasını şu an küçük küçük başladığı  çok iyi yatırımlarla değerlendiriyor. Daha yolun çok başındayız dese de artık yeteneklerinin, potansiyelinin ve  yapabileceklerinin farkında.  Kendi gücünün içine yerleşmiş, kendine güvenen, beklemeyi bırakıp harekete geçmiş, kurban rolünden çıkmış değişime izin veren ve bunun meyvelerini toplayan bir adam olmanın keyfini yaşıyor şu anda.  Evlilik mi? Hayır o şu an için yok ama ne istediğimi biliyorum, diyor. Zengin bir kadın mı diyorum kahkahalarla  yok artık ben kendi zenginliğimi zaten yaratıyorum, boş işlermiş onlar, insanoğlu da ne tuhafmış diyor.

İkinci hikayemizde ise, korkulardan özgürleşmek bambaşka bir kadın çıkardı ortaya. İstediği hikaye anne ve babasının yaşadığı gibi bir evlilikti. Anne ve babanın ilk evliliklerinden çocukları olmamış. İkinci evlilik ve uzun bir tedavi sonucunda  anne baba oldukları için şu an 70 li yaşlardalar. Onları çok seviyor hatta aşık ikisine de. Onları kaybetmekten o kadar çok korkuyordu ki tek çocuk olmanın da getirdiği yalnız kalma korkusuyla baş edebilmeyi ve kendini güvende hissedebileceğini ancak evlendiğinde çözebileceğine inanıyordu. Çok seversen ve aşık olursan, kaybettiğinde çok acı çekersin yalnız tek başına acınla ortada kalırsın inancı, daha hayatında yaşamadan onu esir almıştı bile.  Sadece ailesinden gördüğü o aşkı isteyen bu şahane kadın öyle ki evleneceği kişinin ailesinin olmasını bile istemiyordu. Tek başına olsun, sadece beni sevsin diyordu.  Ama bütün bu korkularından yarattığı sanal isteklerinin farkına vardığında, tek tek hepsinden özgürleşmek için kendinde değişimi başlattı.  Sevmek için,  ailesi dışında sevgiyi yaşamak için kendine izin verdiğinde, etrafında ne kadar güzel dostlarının olduğunu gördü. İnsanlara koyduğu mesafeleri kaldırdı.  Ayrı bir eve çıktı. Kendine bir düzen kurdu. Yemekler yapmaya, arkadaşlarını çağırmaya başladı. Barınaktan bir köpek sahiplendi. Ailesiyle olan ilişkisindeki sevgi akışı bile değişti. Artık onları kaybetmekten korktuğu için anne ve babasının her şeylerine karışan, onları baskılayan,  o eski kadın yok. Daha yolun başında ama artık sevebileceği, aşık olacağı, hayatı keyifle paylaşacağı kendini o ilişkide iyi hissedeceği bir adam olursa evlenmeyi düşünüyor. Çocuk sahibi olmakla ilgili ise olursa olur, olmazsa belki evlat edinirim. Başka çocuklara koruyucu anne de olabilirim diyor. Bu arada evleneceği adamın bir ailesi de olabilir noktasında. Karşılıklı aşk ve sevgiyi yaşamak, deneyimlemek için heyecanlı ve istekli.

Bütün bunların sonucunda sizler gerçekten ne istediğinize, neyi neden istediğinize, en doğru  kararı verecek olan kişilersiniz. Kalbinizle bunu bileceksiniz.  Şüphe duymadan olacağına inanacaksınız. İstediğiniz şey sonuçta muhakkak olacaktır. Olmuyorsa bir dönüp bakmak gerek.

İsteklerin olmuyorsa bir yerlerde belki de bir şeylerin, bir bakış açısının, bir davranış şeklinin, bir inancın belki bir korkunun, atılması gereken bir adımın değişmesi gerekebilir.

Burada başka dikkat edilmesi gereken konu ise, birileri size, isteklerini, hayallerini anlattığında lütfen onları küçümsemeyin, onların hayalleriyle ilgili yorumlar yapmayın çünkü gördüğünüz gibi herkesin kendine göre bir hikayesi var.

Kendi mucizenizi, kendi masalınızı, kendi mutlu hikayelerinizi sevinçle ve kolaylıkla yaratın.

Tüm istek ve dilekleriniz sizi mutlu edecek şekilde gerçeğiniz olsun

Işık ve sevgiyle kalın.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar