Fransa'da geçtiğimiz günlerin en önemli gündem maddelerinden birisi, "Cumhuriyet prensiplerine saygıyı güçlendiren" yasa tasarısı idi. Adı her ne kadar çok şık olsa da ayrımcılık hedeflediğine ve İslamofobik bir yasa olduğuna dair ciddi iddialar vardı..
Bundan çok yıllar önce De Gaulle, “Sarı, siyah, kahverengi Fransızların olması çok hoş. (…) Elbette azınlık olarak kalmaları şartıyla. Aksi takdirde Fransa, ‘Fransa’ olma özelliğini yitirir. Zira biz her şeyden evvel Yunan ve Latin kültüründen gelen ve Hristiyan inancına bağlı beyaz ırklı bir Avrupa ulusuyuz. Birbirimize hikâye anlatmayalım! Siz Müslümanları gördünüz mü? Sarıklarına, entarilerine baktınız mı? Fransız olmadıkları çok açık!” cümleleriyle Fransa'nın bakışını özetlemişti aslında.
Cezayir başta olmak üzere bütün Afrika'da yaptıkları bir çok trajik hikayeye konu oldu. Aradan çok uzun yıllar geçti. Ve Fransa hep İslamofobinin en önemli merkezi olarak kaldı. Tek tek hatırlatmaya gerek olmasa da hepimizin hatırasında muhakkak bir kaç İslamofobik olay var.
Sonra bir gün 2010 yılında, Fransa'nın ünlü futbol takımı Paris Saint Germen’e (PSG) ait hisselerin yüzde yetmişini( %70) Katar Spor Yatırımları (QSI) satın aldı. Aynı QSI 2012 yılında da kalan yüzde 30 hisseyi alarak PSG'nin tek sahibi oldu.. QSI bu alış verişin yüzde 30’luk ikinci kısmı için 100 milyon euro ödedi..
Satın alma sonucunda PSG Katar'ın Fransa'daki en büyük yatırımı olarak kayıtlara geçti. Bu arada Al-Jazeera de Fransa Ligi naklen maç yayınlarının bir kısmı ve Şampiyonlar Ligi’nin Fransa da oynanacak maçlarının yayın hakları için 121 milyon euro ödedi. İşin enteresan tarafı Al-Jazeera Sport Yönetim Kurulu Başkanı ve PSG'nin yeni CEO’su da aynı kişi idi…
Sonra o PSG Mpabbe ve Neymar'a rekor ücretler ödeyerek transfer etti. Yanlarına aldıkları başka yıldızlarla da PSG’yi dünyanın en önemli kadrolarından birisi haline getirdiler. PSG bu olayların ardından Fransa liginin tek hakimi haline geldi. Avrupa futbolunda da söz sahibi takımlardan birisi oldu..Buradan bakınca aslında Katar Batı’yı paraya boğarak yok etmek istiyormuş gibi duruyor aslında. Ama en azından PSG'nin ve Fransa’nın bundan bir şikayeti yok..
Peki bütün bunları ne diye anlattım… İşte o İslamofobi'nin başını çeken konu hakkında yasa çıkaran Fransa'nın son dönemlerdeki en önemli markası PSG bir kaç gün önce bütün büyük yıldızlarıyla birlikte, "Ramadan Mübarek”, yani, Ramazanınız mübarek olsun, videosu yayınladı da o yüzden.
Bu olay bize en başat kimlik siyasetinin, hatta bir devletin en son kuruluşunda ortaya konan resmî ideolojisinin dahi aslında satın alınabilir olduğunu gösteriyor. Yani bence yeni dünya düzeni ile ilgili bir çok ip ucu veriyor. Ama belki de yanılıyorumdur; PSG'li futbolcuların içinden gelmiş ve hoş görülü Fransız yönetimi de eylemi desteklemiştir!
Yorum Yazın