Füsun Paşa

Füsun Paşa


Sen kendini, hayatını nasıl anlatmak istersin?

Sen kendini, hayatını nasıl anlatmak istersin?

Ne kadar şanslı ve kısmetliyim.

Her anlamda çok özel, kendimi mükemmel hissettiğim bir hayat yaşıyorum.

Çok mutlu ve keyifliyim.Çok şükür.

Sağlıkla yaşamak nasıl da güzel  ve huzurlu.

İstediğim her şeyi satın alabilecek kadar çok param var.

İstediğim an, istediğim tatili, istediğim yerde yapabilirim.

Ne kadar özel, seçilmiş, şahane dostlarım var. Dürüst ve güven dolu dostluklar içinde birbirimizi destekleyerek yaşamak ne kadar harika bir duygu.

Ailem tam anlamıyla mükemmel. Koşulsuz bir sevgi  ve destekle her zaman benim yanımdalar.

Her sabah şükürle uyanıyorum aşkı, mutluluğu  doyasıya yaşadığım, sevdiğim,  güvendiğim, yanında kendim olmanın huzurunu yaşadığım ,kendimi mükemmel hissettiğim, iyi ki hayatımda o var dediğim  bir ilişkim var.Birbirini destekleyen, konuşabilen, dinleyen, anlayan bir ilişki içinde olmak nasıl da keyifli ve iyi hissettiriyor.

Yaptığım işe aşığım. Sevdiğim işi yapmak, her sabah heyecanla bugün işimle ilgili nasıl güzellikler yaratacağım acaba? diyerek, güne keyifle başlamak ne büyük mutluluk.

Hayatımın her noktası, her alanı maddi - manevi ne kadar zengin ve mutluluk verici.

Huzurla yaşamak ne kadar önemli ,huzurun kendisi benim hayatım... diyebilirim.

Bütün bunları okuduğunuzda ne hissettiniz? Bu hayatı siz de böyle yaşıyor musunuz?  Bu şahane duygularla ,hislerle yaşamak nasıl olurdu sizce?  Bu okuduklarınızı şu an hayatınızda yaşamak istediniz mi? Kaç tanesi sizin hayatınızda var? Birkaç tanesi var mı?  Hiç düşündünüz mü neden hayatınız tam olarak böyle değil? Engel olan şey ne?

Belki hayatınız tam olarak böyle ya da buna yakın ama farkında değilsiniz. Nereden bakacağınızı , ne görmeniz gerektiğini nelere sahip olduğunuzu belki de bilemiyorsunuz.

Ben insanların hayatlarında bunu görebiliyorum. Eksiklere, olmayana, hayallerinde olan ilişki, iş,  aile bilincine o kadar çok odaklanıyorlar ki ellerindeki değerleri , güzellikleri, sevgiyi  mutluluklarını yok sayıyorlar.

Yeni yıl yazımı geçen hafta yazmadan önce bir çok insanla konuşmuştum. Şu anki yazımı da o zaman anlatamadıklarımın devamı gibi düşünün.Hatta tekrar o yazıyı okuyun.

Geçen haftalarda  birçok insana 2021 nasıl geçti? diye sordum. Buna herkes dahil. Restoranlar, esnaf, arkadaşlar, taksiciler,  çevrede kim varsa herkese bu soruyu sordum.  Halinden memnun olanlar olduğu kadar ( tabi ki benim canım danışanlarım),  bir o kadar da çok insan berbat bir sene oldu,  çok kötüydü ,öldük bittik vs dedi . Ben durur muyum? Sorular sormaya bayılırım. Hemen arkasından başka bir soru daha sordum. 

Her şey mi kötüydü, iyi düşün, hiç mi iyi bir şey olmadı? dediğimde, önce 'Oldu tabi ...' diye başladılar, sonra biraz düşündüler. Durdular. Abartısız söylüyorum 'Ama işte..' diyerek, devam ettiler. Yine olumsuzlukları ardı arkası kesilmeden sıraladılar. Herkes mi aynı olur ? Para kazanamadım, dükkanım kapalı kaldı, kapanmalarda zarar ettim. Bu virüs hepimizin hayatını mahvetti. Herkes kendine göre farklı hikayelerini anlattı.  İşsiz kaldım. Sevgilimden ayrıldım. Boşandım. Çocuklar evdeydi, online sistem çok zorladı hepimizi,  çok zorlandım. Bütün işler bana baktı. Devamlı hastalanma korkusuyla yaşadık. Evden çıkarıldık. Kiracıdan para alamadım. Çocuklarımı tam olarak göremedim. Borçlandım. Çevremde çok ölüm oldu...bu ve bunlar gibi sadece olumsuzluklar, şikayetler içinde konuştular.

Bu yaşananların her şeyin hepimiz farkındayız zaten. Biliyoruz.Yaşıyoruz. Hep birlikte ülke olarak, dünya olarak kolay olmayan bir dönemden geçiyoruz. Bu bir dönüşüm zamanı.  Aslında ben başka bir şeyin peşindeyim.  İnsanların ısrarla odaklandığı olumsuzluklardan çıkartıp iyi olan şeylerde yaşadın bunları da görün demek istiyorum. Belki ülke olarak değil ama her şeye rağmen kişisel hayatlarımızda şükredecek, teşekkür edecek iyi hissettiren  çok şey var bunları neden yok sayıyorsunuz? işte sorularımla da bunları hatırlatmak istedim.

Halbuki ben hiç mi iyi bir şey olmadı? dediğimde oldu dedin, neden  iyi olan şeyleri söylemiyorsun?

Şaka gibiydi. İyi şeyler olmuş evet diyorlar ama bunları söyleyemiyorlar . İyi olanları görmeyerek ya da söylemeyerek  olumsuz olan şeyleri inatla yüksek sesle, sanki  mutlu oldukları anların üzerini örtmek için konuşuyorlardı.

Sanırım bizim ülkemizde sorunları, acıları, üzüntüleri hastalıkları konuşma bağımlılığı var. Hey dostlar değişsin artık bu bilinç. Ne kadar çok sorunun varsa o kadar özel değilsiniz. Lütfen bunu iyi anlayın, kendinize ve çevrenize bunu yapmayın. Acıda birlik beraberlik yerine acaba artık acı ve üzüntüde birbirimize destek olup, iyiliklerde güzelliklerde de mi birleşsek, bütünleşsek artık nasıl olur sizce? Yoksa şikayetlerle suçlamalarla  ancak çöküş yaşarız.Biz yükseliş istiyoruz. Bunun içinde çözüm yollarına iyiliklere yaşamak istediğimiz hayatlara odaklanmalıyız.

Ayrıca koskoca bütün bir senede yaşanan, güzel olan birçok şeyi yıkıp, görmezden gelip, olumsuz ve kötü olanlara odaklanarak konuştuğunuzda  kendinize, hayatınıza, yaşadıklarınıza yaptıklarınıza büyük ayıp etmiş olmuyor musunuz? 

Tabi ki bu iletişimlerde tekrar tekrar sormaya devam ettim bütün bu insanlara. Bu sefer soruyu değiştirdim. Tanıdığım tüm insanların hikayelerinde iyi olanları biliyorum ama tanımadıklarımda da bir şey, tek bir şey olsa bile onun farkında olmasının önemini de biliyorum.

Seni bu sene en çok ne mutlu etti? Sana iyi hissettiren neler oldu?  Bir taksici çok mutlu bir şekilde  kızım üniversiteyi kazandı dedi. Başka biri ben iş değiştirdim. Evden çalışınca aileme vakit ayırdım. Diğer hikayelerde şöyle,  Pandemi de sevgili buldum. Evlendim. Çocuğum oldu, torunum oldu. Hep hayal ettiğim sahil kasabasından arsa aldım, ev yapmaya başladım. Tarımla uğraşmaya başladım. Hiç hasta olmadım. Hatta evde herkes virüse yakalandı ama ben korundum. Sağlıklıydım. Çok güzel bir tatil yaptım.  Ailemle, dostlarımla daha güçlü ilişkiler kurdum. Yeni insanlar tanıdım. Farklı yatırım araçları öğrendim. Yabancı dil öğrendim. Şan dersi aldım. Kendi yeteneklerimin ne kadar çok olduğuna inanamadım. 2. Üniversiteyi bitirdim/ başladım. Sağlığın, ailemle olmanın benim için ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Yeni iş alanları buldum, bir çok alandan para kazanmaya başladım. Evden çalışınca borçlarımı kapadım.Para biriktirdim. Araba aldım. Yeni senaryo yazdım. Yurtdışında okumaya başladım. Yüksek lisansa başladım... Biraz zorlayarak da  olsa böyle birçok güzellikler sıralanmaya, anlatılmaya başlandı.

İşte böyle yaşıyoruz ama yaşadığımız hayatın içindeki güzellikleri  bile görmeye kapalıyız. Sanki çok mutlu ve iyi olursak başkalarına büyük haksızlık yapacakmışız gibi yaşanan hayatlar var. Başkaları kötü durumdaysa ben iyi olmamalıyım, onlar kötü durumdaysa  iyi olmak, mutlu olmak ayıp olur  gibi düşünülüyor  ve iyi olan şeyleri insanlar saklıyor. Unutuyor. Nazar değmesi de ülkemizin başlı başına ayrı bir sorunu, bir de o var. Hele böyle dönemlerde para kazananlar sanki utanılacak bir şey yapıyorlarmış gibi her şeyi saklıyor.

 Sonuçta yaşanan hayatlar içinde görünmeyen, unutulan güzel anıların hatırlanmasını sağladık  ve sorunların baş tacı edilmesi olayını da bir şekilde bir çok insanda en azından sonlandırdık .Yeni yıla güzel anıları hatırlayarak, gülümseyerek kendinden mutlu bir şekilde giren birçok insan oldu.

Bu çok zor değil ki, neden yok sayalım bu güzellikleri yaşanan mutluluk veren hikayeleri ? Neden sizi mutlu eden güzellikleri ikinci plana atıyorsunuz ki? Daha çok konuşalım, daha çok iyilikleri güzellikleri konuşalım böyle enerjimizi hep yüksek tutalım ki hayatın içinde yaşanan zor anları, sorunları daha kolay atlatalım. Birbirimize örnek olalım. Odak noktamızı sorunlardan iyi olanlara çekelim.

Seni bu sene en çok ne mutlu etti? sorusu için, cevap verenlerden biri de bir taksi şoförüydü.

Kızım üniversiteyi kazandı diyen bu kişi öncesinde somurtkan, devamlı homur homur söylenen bir kişiydi. Ben ona sorular sordukça  o anları,o sevinci hatırlaması ise şahaneydi, gözlerindeki o mutluluğu size anlatmam mümkün değil, o anları görmeniz yaşamanız gerekirdi.  Kızının sevdiği istediği bölüm mü oldu? dedim. Sevinçle evet 1. tercihine girdi dedi. Sonra baba olarak yaptıklarını, neler yaşadıklarını, kızıyla nasıl ilgilendiğini gururla anlattı. Annesinin nasıl kızının özel hocaları için çok çalıştığını, kardeşinin verdiği desteği, ailenin nasıl bütün olduğunu o heyecanı anlattıkça anlattı.  Eee ne oldu biraz önce hükümetti, pandemiydi, eşinle olan tartışmalardı, kazanamadığın paralardı, hastalıklardı söylenip duruyordun.  İşte böyle değişiyor enerjiler.  

Söylenen şikayet eden kişilerin enerjilerini sizlerde farklı sorularla değiştirebilir o anları yönetebilirsiniz. Sonra kendi annesi için doktorunun o masadan kalkamaz dediği zor ameliyatının nasıl iyi geçtiğini, mucizevi iyileşmeyi ,eskisinden bile sağlıklı olduğunu, eşinin ise yemekler yapıp sattığını aile gelirinin aslında arttığını ve bir çok güzel olan ama unuttuğu ya da üzerinden zaman geçince normalleştirdiği hikayelerini hatırlayınca benimde taksideki yolculuğum bitmişti. Ben inerken, bu güzel anılarımı, hatırlattığınız için çok teşekkür ederim, dedi. Yüzünde maske olmasına rağmen yüzünün gülümsemesini görebiliyordum, sesi şakıyordu  ve bir insan daha benim için keyifle mutlu bir şekilde yeni bir yıla girdi. Bence bu taksicimiz gibi herkes toplum bilincinde yaşanan olumsuzluklar içinde o kadar çok kayboluyor ki ,kendi yaşadığı güzel anları, hikayelerini bile yok edebiliyor.

Belki de güzel olan anıları her şeyin üstünden biraz zaman geçtiğinde normalleştiriyoruz , unutuyoruz. Hemen o anki son durumlar neyse devlet meseleleri, yaşanan sorunlar onlar ön plana çıkıyor.

Yeni bir araba alıp zamanla o ilk heyecanı, ilk kullandığın anları unutmak gibi. Evlendiğin ilk zamanki mutluluğu sonraki zamanlarda yaşanan sorunları büyüterek değersizleştirmek gibi, işe başladığın ilk zamanlardaki heyecan ve mutluluğunu başkalarının iş ve kazançlarıyla kıyaslayıp kızarak yaşamak gibi... evlenmek, yeni araba sahibi olmak, taşınmak, işe girmek için can atan sen sonra ne oluyor da onları savaş alanına çevirerek çatışma içinde kendini mutsuz ediyorsun.

Bence bu hafta çözülmeyecek bir sorunum var mı ? diye sorun kendinize.Kendiniz üzerinde çalışın.

Çünkü gerçekten istersen her şey çözülür. Söylenmek , suçlamak bir çözüm değildir sorunları daha çok büyüten alışkanlık haline gelen bir davranış şeklidir.

Geçen sene iyi olan ama unuttuğunuz yok saydığınız neler var hayatınızda? Neler öğrendiniz? Şimdi tekrar bakın. Şükretme zamanı diyelim biz bu haftaya. Şükür listeleri yapın kendinize. Bol bol şükürle yaşamak, hayatınızda olan güzellikleri daha da arttıracaktır. Artık sağlıklı olmak , rahatlıkla nefes almak bile çok değerli değil mi? En büyük şükrümüz sağlık değil mi?

Hasta olmadan sağlığın kıymetini, kaybetmeden sevdiklerimizin değerini anlayarak yaşamalı.  Söylenmeden mutlulukla çalışmayı, yorulmadan dinlenmeyi , hayat içinde kaybolmadan kendimizin yaşadıklarımızın farkındalığında olmayı, şükretmeyi öğretelim kendimize. Sevdiklerimize daha çok sarılmak, konuşmak, dinlemek için zaman ayırmalı, nasıl kendimizi daha iyi hissederek yaşayabiliriz bunun çözüm yollarına odaklanmalıyız.

Belki bu sene, bu yazının başında söylediğim gibi bir hayat hikayesi ya da çok daha iyisini yaratabilirsiniz.

Sadece düşünün ve enerjinizi gücünüzü neye odaklamak istediğinize karar verin.

Bu sene sonunda kendiniz ve hayatınız için nasıl konuşmak istersiniz? Ne anlatmak istersiniz?

En iyi hissettiğiniz, size keyif ve mutluluk veren hikayelerinizi yaşamanız dileğiyle...

Işık ve sevgiyle kalın

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar