Nursun Erel

Nursun Erel


THK'nın uçakları istenirse yarın uçabilir

THK'nın uçakları istenirse yarın uçabilir

Türkiye alev alev yanarken her kafadan bir ses çıkıyor, “Türk Hava Kurumu’nun yıllarca başarıyla yangın mücadelesinde kullandığı uçaklar aniden nasıl hurdaya çıktı? Yangın mücadelesinde uçak mı helikopter mi daha etkili olur? Ukrayna’dan kiralanan dev su kapasiteli uçaklar işe yarayacak mı?” Soruları havada uçuyor.
 

Herkesin konuştuğu bu ortamda acaba işin uzmanları, gerçek havacılar ne diyor?

 

Türk Hava Kurumu’nun eski başkan yardımcısı, Sivil Havacılık eski Genel Müdürü ve pilot Atilla Parla sorularımızı yanıtladı:

-Yangın söndürmede Türk Hava Kurumu geçmişte nasıl bir yol izledi?

PARLA: Kanada’dan CL-215’ler gelmeden önce bir sortide 2.5-3 ton su atabilen tek motorlu uçaklarla yangın mücadelesi yapılıyordu. Bu uçaklar aynı zamanda Devlet Üretme Çiftliklerinde veya Adana’da pamuk tarlalarında ilaçlama yapılabilen uçaklardı, yani çok amaçlı kullanılabilen uçaklar. Daha sonra Tarım ve Orman Bakanlığının talebi ile Türk Hava Kurumu CL-215’leri filosuna kattı, yani şu anda Sayın Bakanın antika dediği uçaklar bunlar. Kanada yapımı CL-215’ler, dünyada orman ve benzeri yangınlarda halen tercih edilen, amfibi özellikli oldukları için çok kullanışlı uçaklar. 5 tona yakın suyu 3-5 saniyede yanan noktaya bırakıp, tekrar deposuna 4.9 ton su alarak sortiye çıkan, son derece etkin, dünyanın bir numaralı yangın uçağıdır. 

———-küçük uçak iyidir—————-

-Oysa Tarım ve Orman Bakanlığının çıktığı ihalede 5 ton su kapasiteli uçak şartı koşuldu? Bu mantıklı mıydı sizce?

PARLA: Yangın mücadelesinde çok daha büyük uçaklar da kullanılabiliyor, örneğin 20 ton, 25 ton su alabilen uçaklar. Fakat coğrafi pozisyonlar burada önemli. Bizde orman arazisinin çok dağlık ve engebeli olması nedeniyle büyük, iki üç motorlu uçaklar yerine, böyle dört-beş ton su kapasiteli uçaklar tercih ediliyor. Bir kere bu küçük uçaklar amfibik, yani karada da gölde denizde de sorti yapabilme imkânı var, 5 ton suyu 2.5 saniyede boşaltıyor, suyu alçaktan attığı için, kayba da uğratmıyor bu yüzden son derece etkin oluyor. 

-Büyük uçaklar daha fazla su depoladığı için daha etkin değil mi?

PARLA: Büyük uçak alçalamıyor, isterse 50 ton su kapasitesi olsun, o yüksekten bırakılan su mutlaka pülverize olur ve etkin gücü düşer, yani 50 ton sudan belki 2-3 tonu ancak hedefi bulur. 

——————-hurda değil faal————-

-Bu kadar nitelikli uçaklar olmakla birlikte THK’nın elindeki uçaklar aniden nasıl oldu da hurdaya çıktı?

PARLA: Bu uçakların üst modelleri de vardı, istense onlar da filoya katılabilirdi. Ancak Sayın Bakan Pakdemirli’nin, bu uçakların hurdaya çıktığı, antika oldukları, uçaklara kuşların yuva yaptığı, hepsinin hangarlarda çürüdüğü sözleri ne yazık ki doğru değil. Biz havacılık camiası olarak bu sözleri üzüntüyle izliyoruz. Bir kere filodaki uçaklar uçuşa elverişlidir şeklinde sertifika alır ve bu sertifika 1 yıl süreyle geçerli olur. O sertifikalar çok ciddi kontrollerle verilir, masa başından verilmez… Daha geçen yıla kadar bu sertifikalar geçerliydi. Bu sene sertifikalar geçerliliğini kaybetmiş olsa dahi uçağın teknik bakımı yapılıp eksiklikleri giderilerek bir gün içinde geçerli sertifika alması mümkündür. Esasen THK en son Sayın Pakdemirli’nin açtırdığı ihaleye teknik şartname uygun olsa ve girebilmiş olsaydı filodaki bu 6 uçağın sertifikaları da yenilenmiş olacaktı. 

 
CL-215'lerin Uçuşa elverişlilik gözden geçirme sertifikaları. THK uçaklarının geçen yaza kadar uçuşa hazır olduklarını gösteriyor...

-Yani hurda denilen uçaklar bir günde yenilenip, uçuşa elverişlilik sertifikası alabilir mi?

PARLA: Bakın bu CL-215 uçakları şu anda dünyanın pek çok yerinde uçuyor. Teknik bakımları yapıldığı ve eksikleri giderildiği sürece uçmaması için bir neden yok. Yağ filtresi değişir vs. Bildiğim kadarıyla 6 uçak da faal durumda, ayrıca ıslak kiralama (wet leasing) denen sistemle teknik özellikleri elverişli uçaklar da kiralanabilir ve böylece filodaki uçak sayısı artırılıp, mesela 20’ye kadar çıkarılarak yangınla etkin mücadele yapılabilirdi.

——————pilotlar göreve hazır————

-Ama THK bu uçaklarda görev yapan pilotları da işten çıkardı öyle değil mi? Yani uçaklar faal durumda olsa bile kim kullanacak?

PARLA: Boşuna maaş ödememek için pilotları çıkardılar, kurumun maddi olanaklarını zorlamamak için sanırım. Ama bu da mesele değil zaten pilotlar açıklama yaptılar, biz göreve hazırız, vatan görevi, çağırsınlar gelelim diyorlar. Hem onlar tekrar görev başlatılabilir hem dışarıdan pilot kiralanarak, mevcut kadro takviye edilerek 20 dolayında uçak mücadele için faal tutulabilir. Bu bugün istensin bugün yapılır.

-THK elindeki uçakların su alma kapasitesi 4.9 ton, Pakdemirli’nin açtırdığı ihalede asgari depolama 5 ton, aradaki 100 litrelik fark çok mu önemli sizce?

PARLA: Aslında onlar da bu detayları çok iyi biliyorlar. Bu CL-215’lerin amfibik olması önemli bir avantaj, denizden veya gölden suyu alırsa 4.9 ton alabilir, ama eğer uçak yere inip suyu hortumla alsa 5 ton suyu da alır. Ama ihale resmen 5 ton su diye deklare edildiği için THK 100 litre ile kaçırmış oldu. Şu anda arazözler, su tankları, neredeyse herkes her şey devreye girmiş, insanlar ellerinde su kovaları ile canhıraş biçimde çalışıyor ama bu uçaklar hangarlarda bekliyor böyle bir şey kesinlikle kabul edilemez… THK’yı bilen, havacılığı bilen insanlar son derece üzüntü duyuyor bu durumdan.

——————-helikopter de uçak da olmalı————-

-Bakan Pakdemirli’nin bir de helikoptere prim veren tutumu var, sizce de daha mı uygun yangında?

PARLA: Hayır helikopter daha uygun değil CL 215 uçaklarından. Yangınların gölgesinde olan ülkenin filosunda helikopter de olmalı, sabit kanatlı uçak da olmalı… Uçağın kapasitesi helikopterden fazladır, suyu hızla alır ve yangın bölgesine hemen intikal eder. Amfibik olduğu için suya 10 km uzak bile olsa yangın bölgesine günde 10-20 sorti yapabilir. Helikopter daha yavaş uçar, su kapasitesi de düşüktür, 10-20 sorti seviyesine yaklaşamaz. Filoda her ikisinin de olması gerekir. Helikopter, uçağın giremeyeceği yerde mücadeleye katılır, diğer yerlerde CL 215’ler kullanılır. THK orman yargınını söndürme işinde görev aldığı zaman, Çanakkale’den Antalya’ya kadar pilotlar, o bölgede hazır tutulan 2-3 uçağa yakın, tulumları üzerinde bekliyorlardı. Yangın anında bölgeden hemen 1 saatlik uçuşla ilk sortiyi yapmaları mümkündü. Bu uçaklar toprak piste de, her yere de inebilir. 2 yıldız motor var üstünde, 3 bin beygir gücünde, canavar gibi çalışan motordur üzerindeki.  Tam depo benzinle harıl harıl uçup etkin çalışacak uçaklardır. Pilot olduğunu söyleyen kişinin (Pakdemirli’yi kastederek) bu tutumu çok büyük hatadır. Belirli bir maksada hizmet eder, hepimiz böyle düşünüyoruz.

—————-C-47’ler halen uçuyor———

-60’larda kaldı bu uçaklar, antika oldu sözünü mü kastediyorsunuz?

PARLA: Bir kere 60 model değil bizim aldıklarımız. THK  70’li yıllarda üretilmiş uçakları aldı. Bugün 2. Dünya savaşında kullanılmış C- 47’ler bile her yerde harıl harıl uçuyor. Çünkü gereken bakımları yapılıyor, fabrika bakımları yapılıyor, kimse eski uçak, yavaş uçak demiyor, üretildiği günkü kadar etkindir bu uçaklar. Bütün uçaklar röntgenle kontrol edilir, metal yorgunluğu olup olmadığı, çatlak vs gibi sorun var mı? Hepsi teknik periyodik bakımlarda hemen anlaşılır… 

-Yani bir günde çıkabilir mi bu uçak yangın müdahalesine?

PARLA: THK uçakları istendiği anda, hatta yarın müdahaleye hazır hale getirilebilir. Bu bir vatan hizmetidir, pilotlar bunu talep ediyor, vatan hizmetine hazırız diyorlar. 

-Ukrayna’dan kiralanan uçaklar amaca hizmet edebilir mi?

PARLA: Yüksek kapasiteli uçaklar suyu çok fazla alıyor diye daha etkin olduklarını düşünmek yanlış. Ukrayna’dan kiralanan 3 uçağı havada gördüm, televizyonlarda da gördüm, 3 jet motorlu büyük uçaklar, geniş alanlarda kullanılıyor. Yani engebeli arazide, vadilerde hedefe çok yaklaşamazlar, kapasiteleri 50 ton da olsa, yüksekten atacağı o suyun çoğu buharlaşır, 2.5 ton su ancak hedefe ulaşır. 

-Olağanüstü sıcak bir yaz yaşanıyor, böyle bir kaos var, çözüme bir türlü ulaşamıyoruz, yangınlar kaderimiz mi olacak? 

PARLA: Etimesgut’ta geçen yıl gösteri uçuşuna çıkan uçak 1 senede hurdaya çıkamaz. Bunu söylemekle yetineyim.

Atilla Parla ile konuşmamız bu cümle ile sonlandı… 

Ben bu satırları Bodrum’da kaleme alırken, gece boyunca İçmeler’den, Mumcular’dan yeni yangın haberleri gelmeyi sürdürüyordu, kesif bir duman tepemizde asılı kalmıştı.

ATİLLA PARLA'NIN GÖREVLERİ
Pilot ve milli paraşütçü olan Atilla Parla, Türk Hava Kurumu ve Türk Kuşu'nda paraşüt öğretmenliği de yaptı.
Sonrasında sırasıyla şu görevlerdi bulundu:
*Sivil Havacılık Genel Müdür Yardımcısı 1988-1990
*Sivil Havacılık Genel Müdürü 1990-1992
*THK Genel Yönetim Kurulu 1988-1994
*THK Genel Başkan Yardımcısı 1992-1994

telif


Nursun Erel Kimdir?

Nursun Erel, SBF Basın Yayın Yüksek Okulu Mezunudur, meslek yaşamına Anadolu Ajansında başlamış, sonraki yıllarda Tercüman, Cumhuriyet, Milliyet Gazeteleri, NOKTA Dergisi, The New Anatolian Gazetesi̇, KANAL D Haber Merkezi ve Show Tv’de görev yapmış, TRT radyolarında düzenli yorumları yayınlanmıştır. Erel, 40 yıla ulaşan gazetecilik kariyerinde, siyasi muhabirlik, dış politika muhabirliği, haber müdürlüğü, editörlük, temsilcilik gibi sorumluluklar üstlenmiş, özel röportajlar gerçekleştirmiş, köşe yazarlığı yapmıştır… Pek çok araştırma haberi ile devlet mekanizmasındaki aksaklıklara, Kürt sorununa, önemli yolsuzluk olaylarına ışık tutan Erel’in yayınlanmış 3 kitabı bulunmaktadır...

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar