Brüksel’de Türk ve Amerikan Cumhurbaşkanları, Erdoğan ve Biden baş başa görüştü, 45 dakika süren görüşmede hangi konular ele alındı? Acaba kim baskın çıktı? Kim kimin bileğini büktü?
Peki diyorum, 100 yıl sonra, bu günlerin Türkiye’sini merak edenler nelerle karşılaşacaklar? 2021 yılı Türkiye’sini anlayabilmek için Erdoğan-Biden görüşmesine mi odaklanacaklar, yoksa başka satır başlarını mı önemseyecekler?
15 Haziran 2021 Türkiyesinden rastgele seçilmiş kimi olgular şöyle:
Önceki ay, 233 işkence ve kötü muamele, 16 kadın cinayeti, 249 iş cinayeti işleniyor. 135 düşünce ve ifade özgürlüğü ihlali yapılırken, 308 basın açıklaması ve etkinlik yasağı var, dört kişi cezaevinde yaşamını yitiriyor, dört şüpheli asker ölümü yaşanıyor. Bir kişi kara mayınları ve sahipsiz bomba yüzünden yaşamını yitiriyor. Eylem ve gösterilerde de en az 174 kişi polis şiddetine maruz kalıyor. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle en az 12 kişi gözaltına alınırken, iki kişi tutuklanıyor.
HDP’li Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, Edirne Cezaevi’nde tutuklu eşinin yeni kimlik kartı alma isteğinin “fotoğrafta gülümsediği” gerekçesiyle reddedildiğini iddia ediyor. Demirtaş, “Yeni kimlik kartı için cezaevinde fotoğraf çekmişler. Nüfus müdürlüğü, fotoğrafta gülümsüyor diye kimlik kartı vermeyi reddetmiş. Evet, aynen böyle olmuş” mesajını paylaşıyor.
Adalet Bakanlığı, “Barış için Akademisyenler” imzacısı Cenk Yiğiter’in, ihraç edildikten sonra aldığı avukatlık ruhsatının iptal edilmesi talebiyle Türkiye Barolar Birliği’ne karşı Ankara 2. İdare Mahkemesi’nde dava açıyor. Oysa Ankara Barosu ve Barolar Birliği, Yiğiter’e avukatlık ruhsatı vermiş bulunuyor.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yaşayan Kevser Demir, madde kullanan oğlunun 3 polis tarafından karakolda gözaltına alınışını anlatıyor: “Biri kelepçe takmaya çalışıyor, biri üstüne oturmuş, diğeri de boynunu tutuyor. Oğlum ‘anne, anne öldürdüler beni’ diye bağırıyor. Koştum içeri ve ‘Allah için oğluma vurmayın, suçu neyse götürün’ dedim. Bunun üzerine polislerden biri saçımdan tutup sürükleyerek dışarı çıkardı. Tekme attı, üç dişimi ve kolumu kırdı.”
Erdek’te düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı töreninde Gençliğe Hitabe’yi okuyan bir öğrenci, bazı bölümleri atlıyor. Kayıtlarda öğrencinin, Atatürk’ün hitabındaki “Memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler” cümlesini atladığı görülüyor.
Osmaniye’de yolsuzluk iddialarını haberleştirmesinin ardından bir haftada üç kez evine operasyon düzenlenen gazeteci Hasan Tolga Balcılar, “Hakkımda hiçbir karar yok. Ters kelepçe yaptılar, eşime silah doğrulttular. Mesleği bırakıyorum, aileme bunları yaşatamam artık” diyor.
AA, işgal altındaki Doğu Kudüs’te Mescid-i Aksa önünde Filistinlilerin düzenlediği protestoda, “Erdoğan sloganları yükseldi” diye haber yapıyor ancak sloganda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın protesto edildiği anlaşılıyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu’nda yaptığı sunumda , salgın döneminde kadına şiddet olaylarındaki artışın “tolere edilebilir (hoş görülebilir, tahammül edilebilir)” düzeyde olduğunu söylüyor
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, çıktığı Karadeniz gezisinde provakasyon sonucu saldırıya uğruyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan şu yorumu yapıyor:
“Gelin hanım beni Netanyahu’nun yanına koyuyor, onun ardından memleketim Rize’ye gidiyor. Gelin hanıma görüldüğü gibi gayet güzel bir ders veriliyor.
İkizdere yetmedi bir de Çayeli’ne gitti. Orada da zaten gerekeni yaptılar. Ondan sonra da Trabzona gitmeye kalktı. Trabzonda da hiç meydana çıkmayıp doğrudan uçağa gidip Ankara’ya döndü. Bu daha bir. Daha neler olacak neler. Daha dur bakalım bunlar iyi günler...”
Mafya lideri Sedat Peker yayınladığı videolarla Türkiye’de suça, rüşvet ve suikastlere karışan eski yeni siyasetçilerin isimlerini açıklıyor... İçişleri Bakanı bu iddialara cevap verirken, “Peker’den ayda 10 bin dolar alan bir siyasi de var... Benden önceki bakanın oğlunun evinden para kasaları çıkmıştı” demekle yetiniyor. Peker’in videoları aniden kesiliyor, susturmak için kendisine operasyon düzenlendiği ileri sürülüyor...”
İleride insanlar bizim bugün yaşadıklarımızı merak edip de bu kayıtlara bakarlarsa ne düşünecekler bilmiyorum ama Başak Demirtaş, “eşimin cezaevinde gülümsediğini fotoğraf reddedildi” diyor ya... Aslında “objektife bakarken ülkede yaşananlar bir bir gözünün önüne geldiği için gözünde yaşlarla çektirdiği fotoğraf reddedildi” dese hiç şaşırmazdım.
Yorum Yazın