Süreçlerin çözülmesinde, bitişlerin anıya dönüşmesinde, başlama heyecanının ve kaygılarının azalmasında, öfkenin yatışmasında, üzüntülerin sakinlemesinde, ruhun özgürleşmesinde, değişime uyum göstermede, sevginin gerçekliğinin kabulünde.. Hemen hemen, hepsinde zamana güvenmenin huzur veren bir hissi, ve yaşadıklarımızı anlamlı kılan bir tarafı vardır.
Şimdiyi yaşamaya odaklanabilirsek, akışa teslim olmayı seçmişizdir ve en çok o zaman keyif alabiliriz yaşamımızdan denir hep. Her türlü duyguyu yaşamanın sonsuz özgürlüğünü bize sunduğu içindir belki de.. İçimiz acıyorsa ağlamak, mutluysak gözlerimiz küçülene kadar gülmenin tarifidir biraz şimdide olmak.
Bir taraftan da sürekli olarak, tümüyle anda kalmayı deneyimlemek oldukça zordur. Araya giren kaygı benzeri her türlü duygu, anın gücünü bozmaya yeterli olur. Ve bu duygulardan kendini ayırt edemeyen kişi, o an tam anlamıyla kendini iyi ve huzurlu hissedemez..
Geçmişin sıkıntısı, geleceğin kaygısı şu anımızı altüst etmeye çalışırken, biz elimizden geldiğince şimdimize odaklanıp teslim olmaya çalışsak dahi, zamanın gücüne güvenmeye de bırakmalıyız kendimizi.. Çünkü, şimdi ağlasak, kızsak ya da sevip, mutlu olup, gülsek de, hepsini anlamlı bir hikayeye dönüştüren zamanın ta kendisidir.
Zaman anlatır bize neyin, ne sebeple geliştiğini. Veya bazen de anlatmaz; cevapsız bırakır fakat biz de “anlamasak da olabilirmiş zaten” deriz..
Zamana güvenmek, bazen olanı kontrol etmeye çalışmak ya da değiştirmeye çalışmak yerine yaşanılanın kabulünü de kolaylaştırır.
Zaman olgunlaştırır duygularımızı.
Zamanla sakin kalırız zamanın yaşattıkları karşısında…
İnanalım bütün kalbimizle zamana,
Sevgim ile,
Yael
Yorum Yazın