Fenerbahçe’nin yeni başkanı Ali Koç mu, Aziz Yıldırım mı olacak?
M. ÖZELAli Koç ve Aziz Yıldırım’ın; vaatleri neler? Bugüne kadar kulübe neler verdiler? Başkan adaylarının artıları, eksileri…
Oğuz Büber - Muhalif Analiz
Ülke olarak balık hafızalı olduğumuz hep söylenir. Kötü bildiğimizi yerden yere vurmayı, iyi gördüğümüzü göklere çıkarmayı ve bunları anlık aksiyonlarla yapmayı çok iyi beceririz. Gri alanlarımız yoktur. Ya siyah, ya da beyaz vardır bizler için. Aynı 2018 yılındaki Fenerbahçe Başkanlık seçimlerinde olduğu gibi. O gün taraftar nezdinde Aziz Yıldırım nefret edilen bir figür, Ali Koç ise, daha hiçbir şey ortada yok iken; ‘Ali Koç başkan, Fenerbahçe şampiyon’ tezahüratlarına mazhar olan bir karakterdi.
Mevcut Başkan Ali Koç’un 2 dönemlik görev süresi sonrasında bu hafta sonu gerçekleşecek başkanlık seçimleri öncesinde ise durum tam tersi: Ali Koç oldukça başarısız bir başkan olarak damgalanırken, Aziz Yıldırım ise kulübün kurtarıcısı olarak gösteriliyor.
Peki, dün siyah olan bugün beyaz olur mu? Ya da bir zamanlar bembeyaz umutlar bağlanılan bir isme şimdi nasıl kapkara diyebiliyoruz?
İsimleri hiçbir zaman tamamıyla beyaz ya da siyah görmeyen biri olarak iki adayı, tüm detaylarıyla elimden geldiğince de özetlemeye çalışarak anlatacağım…
1998’den 2018 yılına kadar 20 yıl boyunca Fenerbahçe başkanlığını üstlenen Aziz Yıldırım şike kumpası sürecinde hapis yatması sonrasında Fenerbahçe taraftarları için iyiden iyiye ‘efsane başkan’ olarak adlandırılmıştı. Fenerbahçe’nin tam anlamıyla ‘spor kulübü’ unvanının karşılığını vermesinin de Yıldırım sayesinde olduğunu söylemek gerekir. Çünkü döneminde Fenerbahçe olimpiyatlara en fazla sporcuyu gönderen kulüp de oldu, birçok spor branşında Avrupa’nın en büyüğü de (Erkek basketbol, kadın voleybol, kadın basketbol v.b.). Tesisleşmede de oldukça başarılı olan Yıldırım; Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nun bugünkü haline gelmesini sağlamış, Ataşehir Ülker Basketbol Salonu, Faruk Ilgaz Tesisleri, Düzce Topuk Yaylası Tesisleri gibi işlere imza atmıştır.
Yıldırım döneminde; futbol tarihindeki en başarılı dönemler yaşandığı gibi, dünya yıldızı birçok oyuncuyu da taraftarlar aynı dönemde izleme şansına eriştiler. (Roberto Carlos, Alex De Souza, Nicolas Anelka, Robin Van Persie ve niceleri…) Yıldız isimlerle başarılar gelirken durum oldukça güzeldi. Fakat ilerleyen dönemlerde başarının gelmemesi kulübün borç yükünü zirveye taşıdı ve sonuç olarak 2018 yılında; hem yüksek borca sahip ve hem de kadro kalitesi oldukça düşmüş bir kulüp kaldı ortada.
2015 yılında; “Mayıs’ta bir 3 yıl için daha aday olurum. Sonra bırakacağım” diyen Aziz Yıldırım aynı zamanda, “Göreceksiniz borçsuz Fenerbahçe bırakacağım. Bunu her yerde söyleyin. Aziz Yıldırım’ın sözüdür” de demişti.
3 Haziran 2018’deki Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde Yıldırım 4.644 oy almış, rakibi Ali Koç ise 16.092 oy olarak büyük bir hezimet yaşatmıştı kendisine.
Olaylara gündelik olarak bakanlar; Fenerbahçe tarihinin 5’te 1’inde başkanlık yapmış olan Aziz Yıldırım’ı oldukça başarısız bir başkan olarak damgalamışlardı. Birçok insan gibi ben de Yıldırım’ın son dönemlerinde başarısız olduğunu ve Ali Koç’un başkan olması gerektiğini düşünüyordum. Ama bu 20 yıllık bir sürecin tamamını çöpe atmak, Aziz Yıldırım’ı tamamıyla siyah görmek demek değildi.
Ali Koç dönemi, Teknik Direktör Ersun Yanal’ı isteyen taraftara karşı Koç’un “Siz benim hayal ettiğim Fenerbahçe’yi daha anlayamamışsınız” sözleriyle başlamıştı. Haliyle beklentiler de oldukça yüksekti. Sayın Koç, Finansal Fair-Play kıskacında olan kulüp için belki de bu kadar iddialı cümleler kurmamalıydı. 6 yıllık bu süreçte kulübün en büyük rakibi, önceki dönemden miras kalan 600 milyon euro’yu aşkın borçtu çünkü. Fenerbahçe, futbol dışındaki diğer branşlarda genel olarak başarılı tablosunu devam ettirdi. Tabii ülkemizde asıl kıstas hep futbol dalıydı. 6 yıllık süreçte finale kadar gelinen ama kaybedilen birden fazla sezon vardı. Kâğıt üzerinde baktığımızda direkt bir şekilde başarısız olarak nitelendirilebilir. Fakat bu süreçte Ali Koç’un kendi ifadesiyle dile getirdiği; ekonomik durumun dışındaki diğer engel ‘sistem’ idi. TFF, MHK gibi kurumlarla defalarca karşı karşıya gelinmişti. Kulübe, Yıldırım döneminde Şike kumpası yaşatan terör örgütü için Ali Koç: “FETÖ, Türk futbolunun hala içindedir. Temizlenmesi gerekirken, daha fazla o günlere dönme adımları atılmıştır” demiştir.
Bu ikili 6 yıl aradan sonra yine Fenerbahçe Başkanlık Seçimi’nde karşı karşıya gelecek. Birçok şey değişti ama değişmeyen şey ise ya siyah ya da beyaz diyen oldu.
6 yıl öncenin tam tersi şeklinde; bu defa başarısızlık timsali olan Ali Koç, o zaman nefret edilen figür olan Aziz Yıldırım ise şimdi kurtarıcı.
Kongrenin hemen öncesinde, iki ismin kulübün başarısızlıklarına hangi pencereden baktıklarını yaşanan olaylara da yer vererek anlatmak istiyorum.
Olaylı Trabzonspor maçı
Yıllardır süregelen Fenerbahçe - Trabzonspor çekişmesi; Trabzon’da oynanan maç sonrasında taraftarların sahaya girmesi ve futbolculara saldırması sonrasında zirveye çıkmıştı. Maç içerisinde yaşanan, istenmeyen olaylardan dolayı tatil edilmesi gereken müsabaka oynatılmıştı. Sonrasında futbolculara; bıçaklarla, korner direğiyle saldıran holiganlar başta olmak üzere binlerce taraftarın sahaya girdiği bir futbol terörü görüntüsü ortaya çıkmıştı. Böyle facia bir olay sonrasında Fenerbahçe kulübünün ve başkanının olaylardan sorumlu tuttuğu taraf; TFF, dolayısıyla sistemin kendisiydi.
Şunu da eklemek gerekli: Olayın sonrasında o dönem AK Parti’nin Trabzon Belediye Başkanı olan Ahmet Metin Genç; sahada yaşananların provokasyona dayalı olduğunu belirtmiş, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı şikeci olarak suçlamıştı.
Aziz Yıldırım ise Trabzon’daki olaylarla ilgili; ilk olarak Ali Koç ve Fenerbahçe yönetimini hatalı bulmuş ve “Yalnızdın da senin yanlışlarından, hatalarından dolayı” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Sonrasında ise “Trabzon’da hep aynı olaylarla karşılaştık biz. Orada sosyolojik bir bozukluk var, devletin sorunu bu. Bizim çözümümüz gitmemek, gitmezseniz çözülür.” şeklinde bir ifade kullanmıştı.
Bu açıklama Aziz Yıldırım destekçilerini bile şaşırtmıştı tabii.
Katar’daki Süper Kupa finali
Diğer önemli konu ise Katar’da gerçekleştirilen Süper Kupa finali.
Cumhuriyetin 100.yılında, Fenerbahçe ve Galatasaray oynanacak olan final 29 Aralık 2023 tarihinde ülkenin başkenti Riyad’da oynanacaktı.
Ancak maçın öncesinde bir kriz yaşandı. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un aktardığına göre Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünün yer aldığı pankart ile maça çıkmalarına izin verilmemişti. Bunun yanı sıra Galatasaray’ın da “İstiklal Marşımızın okunmaması halinde maça çıkmayacağız” demeci sonrasında takımlar sahaya çıkmamış ve Riyad’daki final iptal olmuştu. Kamuoyunda suçlu Fenerbahçe tarafı ve Ali Koç olarak gösterilse de, karar iki kulüp tarafından ortak olarak alınmıştı.
Aziz Yıldırım’ın ise konuya yorumu şu şekildeydi:
“Riyad’a gittiler. Atatürk’le ne ilgisi var Riyad’daki kupanın? Türkiye Kupası şampiyonu, Türkiye Ligi şampiyonu maç yapacak. Atatürk’le ne ilgisi var? Tutturuyorsunuz Atatürk tişörtü giyeceğim.”
Cumhuriyetin 100. yılında bir final maçında, ‘Atatürk pankartı taşıma ve Atatürk tişörtü giyme isteğinin’ Aziz Yıldırım tarafından ‘ne ilgisi var’ şeklinde karşılık bulması da Yıldırım’ın kendisine destek verenleri şaşkınlığa uğratmıştı.
Seçime günler kala iki taraf arasında daha birçok tartışma konusu ortaya çıkıyor ve bunlara tam anlamıyla yetişmek de mümkün değil.
En son olarak ise Aziz Yıldırım; eleştiri odağını Ali Koç’tan, Koç’un yönetim listesinde yer alan Acun Ilıcalı’ya çevirmiş durumda. Taraftarlar tarafından sevilen Acun’a yönelik yapılan “FETÖ’cülere pasaport çıkarttığı” ve “Adnan Hocacı olduğu” ithamları da Yıldırım’ın düşündüğünün aksine kendisine zarar veriyor.
İki tarafın vaatlerine bu konular üzerinden baktığımızda mevcut başkan Ali Koç öncesinde, “Ben varken Fenerbahçe’yi şampiyon yapmazlar” dese de sonrasında konuşmalarında yer verdiği hedef şuydu: “Fenerbahçe düşmanı sistemi yıkacağız”.
Aziz Yıldırım ise Trabzonspor, Katar, hakemler v.b. olaylara, ‘dış güç filan yok, devletle barışacağız’ penceresinden bakıyor ve hatta şunları söylüyor:
“Fenerbahçe Başkanı’nı kim şampiyon yapmak istemiyor? Kim, adı ne? Düşmanın adını koyun.”
Yani Ali Koç’un düşüncesine göre topyekün Fenerbahçe karşıtı bir sistem varken; Aziz Yıldırım’a göre Fenerbahçe’ye yönelik hiçbir karşıtlık ve adaletsizlik mevcut değil, başarısızlığın sebebi tamamıyla Ali Koç’un kendisi.
Yine yukarıda yer verdiğim konulara örnek teşkil etmesi açısından söylemek gerekir; Aziz Yıldırım’ın yönetim kurulu listesine aldığı isimlerden birisi; Fenerbahçe üyeliğinden istifa eden ve Federasyon Başkanı olduğu dönemde Fenerbahçe’ye birçok problem yaşatan Nihat Özdemir’in oğlu Batuhan Özdemir.
Seçimi kim kazanacak, hafta sonu göreceğiz… Esas sıkıntı; kulübün değerlerine yönelik olarak gerek taraftarlar nezdinde, gerek yöneticiler nezdinde söylenen oldukça sert ve sonradan pişmanlığa sebep olabilecek sözler.
Sonuç olarak;
Ali Koç sportif anlamda futbol bağlamında başarısız denilebilir. Ancak finansal açıdan sürdürülebilir bir yapı kurması, kulübün borçlarını Türk Lirası’na da çevirerek ödenebilecek duruma getirmesi, sadece futbolcu satın alan değil oyuncu yetiştirip de satan bir kulübe dönüştürmesi ve tüm bunları ekonomideki kötü gidişatın darbelerine karşı yapması gelecek dönemler düşünüldüğünde umut verici. Çünkü kulübün 6 yıl önce alındığındaki finansal yapısı ve kadro kalitesi ile bugünkü durum arasında dağlar kadar fark var. Ve bugün Mourinho gibi dünya markası bir teknik direktör getirilebilecek seviyeye gelindi.
Aziz Yıldırım ise kulübün ‘efsane başkanı’ unvanını belki de en çok hak eden isimdi. Kişisel düşüncem, öyle de kalması güzel olurdu. Camiaya çok güzel dönemler yaşattı, çok önemli tesisler kazandırdı. Son döneminde ise yazının başında da bahsettiğim gibi taraftar nezdinde nefret edilen figür haline gelmişti. Sonraki yönetime bırakılan ekonomik tablo dehşet verici derecede kötüydü. Örnek olarak takımın göğüs sponsoru bile bulunmamaktaydı. Son dönemdeki o başarısız tablodan ve aradan geçen yıllardan sonra bugün göreve gelindiğinde kaldığı yerden mücadeleye, bugünkü sisteme adapte olacağını düşünmek hayalcilik olacaktır.
Taraftarların ekseriyetle istediği yeni bir başkan adayıydı evet. Ancak Fenerbahçe başkanlığı için; mevcut adaylar arasında Ali Koç’un pozitif yönlerinin daha ağır bastığını belirtmek ve mantıklı tercih olduğunu söylemek gerekiyor.
İlginizi Çekebilir