Kılıçdaroğlu dün gece neler söyledi?
M. ÖZELCHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Kurultayı ve 31 Mart Yerel Seçimleri’nin sonrasında ilk defa canlı yayında boy gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun ‘güvenli liman’ olarak tanımladığı ne? Yeniden CHP Genel Başkan adayı olacak mı? Kurultayda sırtından kimler hançerledi?
Muhalif Analiz
Eski genel başkan son CHP Kurultayı’nda Özgür Özel’e kaybettikten sonra, sanıyoruz ki yerel seçimlerin sonucunu bekliyordu demeç vermek için.
Yerel Seçimlerde ise CHP 1977’ten sonra ilk defa birinci parti olmuştu. Yani Kılıçdaroğlu döneminde görülemeyen bir başarıydı bu. Haliyle Kılıçdaroğlu’nun açıklama yapma süreci de ertelenmişti.
Nihayet dün akşam KRT canlı yayınında televizyonda gördük kendisini.
Doğrudan sıcak siyasetle ilgilenmediğini belirten Kılıçdaroğlu, kendisi için “bir köşede otursun, ses çıkarmasın” diyenleri eleştirdi ve “hayatımda duyduğum en saçma şey” ifadesini kullandı.
Programda yaptığı açıklamaların en önemlilerin başında şu kesit geliyordu:
“Kurultayımızda benim de kabul etmediğim CHP’nin bir özelliği var; bir tartışırız, kavga ederiz kendi aramızda ama bunda bireysel çıkara dönük hiçbir şey yapmayız. Parti içindeki tartışmaların sıkıntılı bir sürecin içine sokulmasını asla doğru bulmadım. Özgür Bey’le genel başkanlığı devrederken 1-1,5 saat görüştüm, düşüncelerimi kendisine aktardım. Onu açıklamayı doğru bulmam.
Siyasette vefa diye bir kavram var, kendi aramızda oturup bu kavram ekseninde çok daha güzel şeyler yapabilirdik. Kırgınlıklar büyük derecede önlenebilirdi. Atatürk’ten bize miras olarak gelen bu partiyi iç tartışmalardan uzak tutabilirdik. Bu gerçekleşmedi. Ben bu tartışmalardan olabildiğince uzak durmaya da özen gösteriyorum. Kamuoyunda da vefasızlığa uğradığım yönünde bir algı var.
Bir kişi uzun süre genel başkanlık yapmamalı ama genel başkan değişecekse o güvenli limana partisini taşımalı ve o güvenli limanda bu değişiklikler gerçekleşmeli. Kurultayda da bunu söyledim.”
Açıkçası Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘güvenli liman’ kavramına hangi anlamı yüklediğini çözmekte oldukça zorluk çektiğimizi söylemeliyiz. Kurultayda kaybettiği kişi uzun yıllardır kendisiyle yol arkadaşı olan ve partinin TBMM grup başkanvekilliğini yapan Özgür Özel’di. Hatta açıklamaların ilk paragrafında genel başkanlığını devrederken saatlerce konuştuğunu söylüyor ve sonraki süreçte de ikili arasında defalarca görüşmeler gerçekleştirildi. Partiyi 47 yıl sonra birinci parti durumuna getiren parti içerisinden yetişme bir isim ‘güvenli liman’ değil de kim olabilir acaba? Dışarıdan bir aday gelseydi ve kurultayı kazansaydı. Yerel seçimlerde Kılıçdaroğlu döneminden daha kötü bir sonuç alınsaydı, bir nebze haklı olduğunu söyleyebilirdik belki. Keza kendisi 13 yıl boyunca zafere ulaşamamıştı…
Diğer önemli konu başlığı kurultayda söylediği “Sırtımdan hançerleyenler var” sözleriydi.
Programda bu sözlerinden şu şekilde bahsetti:
“Beraber yola çıktığınız, birlikte mücadele ettiğiniz, kavgayı beraber verdiğiniz, illa sen Cumhurbaşkanı adayı ol diyen arkadaşlar sonra dönüp size tam tersini yaparlarsa ne dersiniz? Bunu vatandaşın takdirine sunayım.
Sanki ben zorla cumhurbaşkanı adayı olayım dedim, aklımın ucundan bile geçmiyordu. MYK'da da Parti Meclisi ve Meclis grubunda da sizin mutlaka olmanız lazım denildi, her toplantıda bunlar söylendi. Düne kadar bana aday ol diyen sen değil miydin? Hayatım boyunca dayatma kültüründen gelmediğim için böyle bir şey hiç yapmadım.”
Kılıçdaroğlu kendi bakış açısına göre ‘hançerleyenleri’ tarif etti ama isim vermekten kaçındı. En önemli kısım ise “Sanki ben zorla cumhurbaşkanı adayı olayım dedim, aklımın ucundan bile geçmiyordu.” sözleriydi. Altılı masanın bitmek bilmeyen toplantılarını, her seferinde bir isim verilmemesini ve yumurta kapıya dayandığında aday isminin ortaya çıkmasını hepiniz hatırlarsınız. Ve dönemin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in adaylığa karşı çıktığı için masadan kalkışını.
Anketlere göre Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimleri ile cumhurbaşkanlığı seçimleri kazanılıyordu. Ama Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu olmuştu. Altılı Masa’nın neden kurulduğu, içerisinde yer alan partilerin bugün itibariyle ne kadarlık bir oya sahip oldukları ve masadakilerin Kılıçdaroğlu’nu neden aday gösterdikleri çok detaylı bir analiz konusu. Fakat net olan Kılıçdaroğlu bunu öngörememiş ve adaylık dayatması konuları ekseninde seçimi kaybeden kişi olmuştu. Bizi şaşırtan ise “Aklımın ucundan bile geçmiyordu” demesi oldu.
Altılı Masa’yı kuran ve cumhurbaşkanlığı adaylığı ‘aklının ucundan bile geçmeyen’ Kemal Kılıçdaroğlu, CHP genel başkanlığına tekrar aday olur musunuz sorusuna ise şu yanıtı veriyordu:
“Genel başkan olmak için mücadeleci olacaksınız, önünüze engeller çıkacak engelleri aşacaksınız. Böyle olması lazım genel başkan olmak için. Kurultay'da hiçbir zaman ben genel başkan olacağım demedim. Delegeler aday olarak gösterdiler. Yeniden kurultayda genel başkan diye aday gösterirlerse en cesurlar bir adım öne çıksın diyeceğiz. Delegelere bağlı. Onlar önerirlerse olmayacağım demeyiz. Delegeler isterse neden olmasın.”
Gördüğünüz gibi, Kemal Kılıçdaroğlu aynı Altılı Masa’daki adaylık konusunda olduğu gibi herhangi bir dayatmada ya da istekte bulunmuyor. ‘Aklının ucundan bile geçmiyor’ ama delegeler önerirse olmayacağım diyemiyor…
Bu ifadeye uzun uzadıya bir yorum yapmaya gerek yok diye düşünüyor ve son CHP Kurultayı’nda adaylar arasında yer alan Örsan Öymen’in Kılıçdaroğlu’nun sözlerine yaptığı yorumu paylaşarak yazıyı sonlandırıyoruz:
“Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu gece KRT’de hayretler içerisinde dinledim. 13 yılda girdiği tüm seçimleri kaybetmiş; hala, kurultay delegelerinin aday göstermesi durumunda Genel Başkan adayı olabileceğini söylüyor! Bu hırsın arkasında hangi amaç yatıyor, gerçekten merak ediyorum!”
İlginizi Çekebilir