Türkiyede kadın olmak: Toplumun şiddet aynasında bir mücadele
GÜNDEMDünyanın birçok yerinde olduğu gibi, Türk toplumunda da tarih boyunca kadınlar cinsiyet ayrımcılığı ve şiddetin binbir türüne maruz kalmıştır. Kadının ikinci sınıf vatandaş olarak görüldüğü, toplumsal hayatın birçok alanında geri plana itildiği karanlık zamanlar, karanlık coğrafyalar… On yıllardır bu anlayışın değişimi için mücadeleler veriliyor, ancak hala kat edilmesi gereken çok yol var. Zira istatistikler ortada:
Son on beş yılda acil yardım hattına gelen 30 bin civarındaki aramada ortaya çıkan şiddet mağdurlarının yüzde 80'i kadın. Her 10 aramadan birinde ise hem kadına hem de çocuğa yönelik şiddet vakaları raporlanmış. 2012 sonrasında çocukların şiddete maruz kalma oranı yüzde 7'den yüzde 17'ye yükselmiş, hatta pandemi ile birlikte bu oran yüzde 18'e ulaşmış. Gelen aramaların yüzde 90'ında şiddet uygulayanlar erkekler olup, fiziksel, duygusal, sosyal, ekonomik ve cinsel şiddet en yaygın şiddet türleri arasında yer almış. Şiddet vakalarının yüzde 8’i cinsel şiddet, cinsel şiddet vakalarının yüzde 73'ü kadınlara, yüzde 11'i kadınlar ve çocuklara, yüzde 10'u ise kız çocuklarına yönelik olarak kaydedilmiş.
İlginizi Çekebilir