Meclis İliç Komisyonu Üyesi Sarıgül:

525 maden projesinden sadece 1 projeye ÇED olumsuz kararı verildiyse bu normal bir durum değildir

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
525 maden projesinden sadece 1 projeye ÇED olumsuz kararı verildiyse bu normal bir durum değildir
Abone ol

24 Nisan’da yol haritasını belirledikten sonra kurumları dinleyeme başlayan TBMM İliç Araştırma Komisyonu, gelecek hafta 7 ve 8 Mayıs günleri yaşanan faciada 9 işçinin hayatını kaybettiği İliç’te incelemelerde bulunacak. Komisyon, İliç incelemesinden önce Anagold yetkililerini dinleme kararı ise daha sonraki bir tarihe bırakıldı. “Liç çığını öğrendiğimiz bir konu, salı günü zaten oraya geldiğimiz zaman göreceğiz. Doğa için, kuşlar için, bitkileri için, her noktada bu liç yığınının ne kadar zararları vardır, onlara bakmamız lazım” diyen Meclis İİiç Araştırma Komisyonu Katip Üyesi, CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, ÇED raporlarına dikkat çekti ve “Geçen yıl 525 maden projesinden sadece 1 projeye ÇED olumsuz kararı verildiyse bu normal bir durum değildir. ÇED raporlarını verenlerin sorumluluklarını artırmamız, yeterliliklerini sorgulamamız ve usulsüz rapor verenlere ağır cezalar uygulamamız lazım” dedi.

Haber Videosu

Hülya Özmen- Muhalif- Özel

Meclis İİiç Araştırma Komisyonu üyesi, CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, geçtiğimiz yıl 525 maden projesinden sadece 1 projeye verilen olumsuz ÇED kararının normal bir durum olmadığını belirterek, “ÇED raporlarını verenlerin sorumluluklarını artırmamız, yeterliliklerini sorgulamamız ve usulsüz rapor verenlere ağır cezalar uygulamamız lazım” dedi. ÇED raporunun, güvence niteliği ile   güvenli bölge anlamına işaret eden Sarıgül, “ÇED raporları veriliyorsa artık orada hiçbir olayın olmaması lazım. ÇED raporu ne demek? Bir güvence demek. ÇED raporu ne demek? Burası güvenli bir bölge demek. ÇED raporu doğayı, toprağı, havayı ve suyu korumalıdır. ÇED raporu aynı zamanda doğamızın anayasasıdır. ÇED raporu veriliyorsa -bir kez daha altını çiziyorum- orası artık güvenli bölge demektir” diye konuştu. Sarıgül, Komisyonun 7-8 Mayıs günlerinde iliç maden sahasında yapacağı incelemeye ilişkin, “Sahada incelemelerde bulunacağız. İşçilerle, ailelerle, yetkililerle görüşeceğiz. Ben milletvekili olarak, ihmali, kusuru, sorumluluğu olanların adalet önünde hesap vermesini takip edeceğim” açıklaması yaptı.

Sarıgül’ün yazılı açıklamaları ve komisyon konuşmalarından bazı noktalar şöyle:

Özellikle bir noktada ÇED raporları veriliyorsa artık orada hiçbir olayın olmaması lazım. ÇED raporu ne demek? Bir güvence demek. ÇED raporu ne demek? Burası güvenli bir bölge demek. ÇED raporu doğayı, toprağı, havayı ve suyu korumalıdır. ÇED raporu aynı zamanda doğamızın anayasasıdır. ÇED raporu veriliyorsa -bir kez daha altını çiziyorum- orası artık güvenli bölge demektir. Maden ocakları yetkisinin tam olarak kime ait olduğunu bizim belirlememiz lazım Sayın Başkanım. 3 tane bakanlık bu noktada yetkili. Zaman zaman o bakanlık yetkilisi başka söylüyor, diğer bakanlık yetkilisi de farklı şeyler söylüyor. Üç ay önce burada sinyal verilmiş ama neden dikkate alınmamış, üzerinde biraz durmamız gerekiyor. O gün 07.30'da, saat 11.00'de çalışan arkadaşlarımız olayı fark ediyor ama 14.20'ye kadar, olay olana kadar hiç kimse bir şey yapmadan Kanada'dan biz faks bekliyoruz. Bunun da üzerinde durmamızı ve dikkatimizi bir noktaya çekmenizi arzu ediyorum.

Liç çığını öğrendiğimiz bir konu, salı günü zaten oraya geldiğimiz zaman göreceğiz. Doğa için, kuşlar için, bitkileri için, her noktada bu liç yığınının ne kadar zararları vardır, onlara bakmamız lazım. İliç halkının, bölge halkının, Erzincan'ın geleceği açısından toprakların ıslahı konusunda acaba Bakanlık yetkililerimiz bundan sonra neler düşünüyorlar? Bu buharlaşmayla ilgili çevreye, doğaya, Erzincan'ımıza acaba ne kadar zararı vardır buradaki siyanür havuzunun? Evet, şunu ifade etmek istiyorum: Biz Erzincanlılar kanserle acaba yaşıyor muyuz, kanserle yaşamıyor muyuz; bu sorunun cevabı önemli. Erzincan'ın geleceği için doğamızı koruyarak, insan sağlığımızı koruyarak ve geleceğimize çok iyi bakarak bundan sonra nasıl tedbirler almamız gerektiğine bakmamız gerekiyor. İfade edildi, 10 milyon tondan fazla depolama yapılmış. Peki, 10 milyon tondan fazla depolama yapılırken acaba yetkililerimiz, kurumlarımızın yetkililer neredeydi, özellikle oradaki Sayın Genel Müdür neredeydi ve Sayın Genel Müdür acaba son bir yılda sahaya kaç defa gitti; buna detaylı bir şekilde bakmamız lazım. Avrupa Birliği yönetmelikleri ülkemizde tam olarak uygulanıyor mu? Avrupa Birliği ülkelerinde neden bu kazalar duyulmuyor da can Erzincan'da, İliç'imizde bu kazalar duyuluyor?

Daha sonraki aşamada bazı önerilerim olacak ama iki tanesini Sayın Başkanım izin verirse ifade etmek istiyorum. Sayın Başkanım, bu ÇED raporları yapılırken bir muhtarımız, muhtarlarımız ya da yetkililer o kahveye 50 kişi, 60 kişi çağırıyor ve burada oylama yapılıyor ve genellikle de bir mahalli gazetede ilan ediliyor. Bunun yerine, daha sonra yapacağımız önerilerimiz arasında o bölgede ÇED'le ilgili gerekiyorsa -nasıl seçimlerde yapıyorsak- genel bir oylama yapmak lazım, hâkim huzurunda gerekiyorsa bir oylama yapmak lazım.

MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Sayın Genel Müdürüm, kamuoyunda şöyle bir olay var: ÇED raporu verildikten sonra bütün vatandaş "Burası güvenli bir yerdir." diyor yani sorularımız o nedenle geliyor, lütfen yanlış anlamayın. ÇED raporu verildiği andan itibaren bütün kamuoyu, bütün Türkiye biliyor ki burası güvenli bir yerdir, burada bir kaza olmaz; soruların geliş nedeni o. Vatandaşımız bize sürekli böyle sorular getiriyor.


Yorum Yazın