Aldi marketlerinin, başrolünde Türk bir gurbetçiye yer verdiği ‘Nussknacker’ çikolata reklamı tartışma konusu oldu. Alman firması, Türkleri aşağılamış mıydı? Vefa gösterisinde mi bulunmuştu?
Oğuz Büber - Muhalif Analiz
Dünya çapında faaliyet gösteren Alman marketler zinciri Aldi, Nussknacker isimli çikolata ürünü ile Türk gurbetçileri ilişkilendiren bir reklam filmi yayınladı.
Türk toplumunun hakim olduğu bir konudur. Almanya’ya işçi olarak giden vatandaşlarımız Türkiye’yi ziyaretlerinde başta çikolata olmak üzere o dönemde ülkemizde yaygın olmayan kahve, oyuncak, küçük ev aletleri, kıyafet gibi birçok ürün getirmekteydiler. En çok tercih edilen ürün ise Alman çikolatası ‘Nussknacker’ idi. Bu tercihte ürünün lezzet olarak beğenilmesi kadar fiyatının uygun olması da etkiliydi tabii.
Aldi’nin ucuz fiyatlı market olmasıyla, ürünün uygun fiyatlı olması birleşince; Türklerin genel olarak buradan alışveriş yaptığı da düşünülünce bu durum faşist Almanlar tarafından ırkçılık malzemesi olarak kullanılmıştı. Canlı bir örneği de 1997 yılında bir futbol karşılaşmasında görüşülmüştü. Bayern Münih - Beşiktaş karşılaşmasında Irkçı Alman taraftarlar ‘Aldi’ marketinin alışveriş poşetlerini açarak Türkleri aşağılamak istemişlerdi.
Yeni yayınlanan reklamın ise ırkçı düşüncelere cevap niteliğinde olduğu iddia ediliyor. Peki, gerçekten öyle mi?
‘Gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır’ diye başlayan reklam filminde mekanımız Almanya’da Köln Bonn Havalimanı’ndaki pasaport kontrol sırası. Tarihler 1978'i gösteriyor.
Sıradaki karakterlerden birisinin dördüncü duvarı kırarak “Gördüklerinin hepsi gerçekten yaşandı” cümlesi de gerçek bir hikaye olduğu duygusunu pekiştiriyor.
‘Türk olduğu bir Alman tarafından belli olan kişi’ye seyahat nedeni soruluyor. ‘Alman tarafından belli olması’ düşüncesi ile kastetmek istediğim ise; bir Alman’a göre bir Türk’ün görünüşün esmer hatta oldukça koyu tenli olmalıdır fikri. Bizim gördüğümüz ise kullanılan temsilin bir Arap’a, bir Afgan’a yakın olması.
80’li yıllarda Türkiye’den giden işçileri baz aldığımızda Almanların zihnindeki gurbetçi Türk streotipinin böyle olduğunu varsayabiliriz evet. Ama, “İzmir’deki ailemi ziyaret etmek istiyorum.” cevabı sonrasında bu düşünce de biraz boşa çıkıyor gibi. Kendileri açısından bu konuda bir nebze aşağılama çabalarına girdiklerini söyleyebiliriz.
Bir sonraki sahne ise daha yadırganacak cinsten. Gurbetçi Türk, sanki çantasında sakıncalı bir madde taşıyormuşçasına tavırlara maruz kalıyor. Aslında biraz gereksiz gerilim yaratılarak final sahnesindeki heyecanın daha da yukarı çıkması isteniliyor olabilir. Ama bu kaçakçı muamelesi gördüğü gerçeğini değiştirmiyor.
Esas karakter; final sahnesinin ilk kısmında çocuklarına ve annesine sarılırken, annesinin kendisine ilk kurduğu cümle de çikolatayı kastederek, “Getirdin mi?” oluyor.
Devamında da tüm aile bir araya gelerek “aç, aç” nidaları arasında bavulu açıyorlar. Aynı sahnede girişi Ayten Alpman’ın ‘Bir başkadır benim memleketim’ şarkısına benzeyen bir müzik de arka fonda eşlik etmekte.
Sonuç olarak;
Reklam filminin Aldi’nin Türk müşterilerine teşekkür niyetiyle çekildiğini belirtilenler oldu fakat alt metnine baktığımızda bu niyetin pek de samimi olmadığını söyleyebilirim. Satır aralarında birçok aşağılayıcı unsurun yer aldığını düşünüyorum.
Reklamda, Türkler en ucuz çikolatayı bile şükrederek yer, ancak bunu bulabilir gibi bir zihniyetin yansımasını gördük diyebilirim.
Türk vatandaşları Almanya’ya fabrika işçisi olarak gittiler doğru. O işçilerin aileleri birçok ürünle gurbetten gelen akrabaları sayesinde tanıştı, bu da doğru. Fakat; hediyelerin açılması anında mutlu edecek anlar yaşanmış olsa da, burada anlatılmak istenen türden ateşi bulmuş mağara insanları gibi tepkiler vermiyorlardı.
Reklamın ana fikri “Türk gurbetçilerin en çok sevdiği çikolata Nussknacker’dır” olsa da alt metinde “Türkler; Nussknacker çikolatalarına erişmek için bile ne zorluklara katlanıyorlar, bu ürün bile onları bakın oldukça mutlu ediyor” düşüncesini içeriyor diyebiliriz.
Yorum Yazın