Atatürk isteseydi, ömür boyu cumhurbaşkanı olabilir, başkanlık sistemine de geçebilirdi.
Ama Kurtuluş Savaşı’ndan başlayarak meşruiyeti korumak adına, Meclisin hep açık kalmasını sağladı. Meclisteki güçlü muhalefete rağmen, hiçbir şekilde Meclisi devre dışında bırakmayı düşünmedi. Savaş kararlarını da, yetkilerini de günlerce süren tartışmalardan sonra Meclisten aldı.
Atatürk’ün, yaşam boyu cumhurbaşkanı olmayı istediği ve ABD başkanlık sistemine geçerek hem cumhurbaşkanı hem başbakanlık görevlerini üstleneceği tartışmaları üzerine yaptığı açıklamalar, onun yine Meclisin güçlü olmasından yana olduğunu gösterir.
“Yaşam boyu cumhurbaşkanlığı”
Serbest Fırka, katıldığı 1930 yerel seçimlerinde beklenmedik bir başarı elde eder. İnönü hükümeti, 1929 dünya ekonomik krizinden etkilenmemek için çaba gösterse de, refahın artmamasının sonuçları seçim sonuçlarına yansımıştır.
Serbest Fırka’yı kuran Fethi Okyar’ın o günlerde Atatürk’e “yaşam boyu” cumhurbaşkanlığı önerdiğine yönelik haberler çıkınca büyük tartışma yaşanır.
Bunun üzerine gazetelerin Ankara temsilcileri, Atatürk’ü ziyaret ederler. Gazeteciler, bu konudaki tartışmalara dikkat çekerek Atatürk’e, “Farz edelim ki size böyle bir teklif yapıldı. Cevabınız ne olurdu?” diye sorarlar.
1938 adlı kitabında o tartışmaları anlatan Orhan Çekiç, bu soru üzerine Atatürk’ün şu karşılığı verdiğini belirtir:
“Bana öteden beri bu ve buna benzer tekliflerde bulunanlar çok olmuştur. Siz ve kamuoyu bilmelisiniz ki, bu yolda teklifler hoşuma gitmemiştir ve gitmez. Benim gayem Türkiye’de, yeni Türkiye Cumhuriyeti’nde millet hâkimiyetini egemen kılmak ve ebedileştirmektir. Dediğiniz gibi bir teklifi, benim idealimi cidden rencide eden bir manada telakki ederim.”
ABD Başkanlık sistemi
1931 genel seçiminden sonra Atatürk, üçüncü kez İnönü’ye hükümeti kurma görevi verir.
Atatürk, Akşam gazetesi başyazarına verdiği demeçte, “Eğer İsmet Paşa, hükümeti kurmayı kabulden kesin olarak çekinmiş olsaydı, başvekilliği bizzat üzerime almaktan başka çare kalmazdı. Ya ben ya İsmet Paşa” demişti.
Bu demeç basında, acaba ABD’deki gibi “başkanlık sistemi mi kurulacak” tartışmalarına neden olur.
Bunun üzerine Atatürk, İsmet İnönü, Fethi Okyar, Nuri Conker ve bazı milletvekillerini davet ederek, bu konudaki görüşlerini anlatır.
Hasan Rıza Soyak’ın, Atatürk’ten Hatıralar kitabında yer alan Atatürk’ün konuşması, başkanlık sistemine geçileceğine ilişkin tartışmalara açıklık getirir.
“Arkadaşlarımız içinde başbakanlık yapacak zevat çoktur; fakat bütün bu arkadaşlarım da dahil olduğu halde, milletin genel eğilimi, benim şu veya bu zaruret karşısında başbakan olmamı icap ettirirse, bu vazifeyi kemali tevazu ve minnetle yapmaya hazırım. Bu takdirde benim aynı zamanda Cumhurbaşkanlığını üzerimde buldurmamın elbette imkânı yoktur. Benim alacağım bu yeni vaziyeti muhtelif tarz ve manalarda kötüye yorumlamak hiç de makul ve mantıki değildir.
“Amerika sistemini memleketimizde tatbik etmeyi hiç hatırıma getirmedim; sistemsiz ve kanunsuz tarzda, cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığı birleştirmeyi düşünmedim ve düşünecek adam olmadığım bütün milletçe malumdur zannederim. Bugünkü şartlar içinde, bir hükümetin millet ve memleket menfaati için takviyesine sarf edilmiş herhangi sözümü, bin türlü saçmalıklarla istismar etmeye kalkışmak isteyenler, çok bedbaht adamlardır. Akşam gazetesi başyazarına söylediğim sözler, benim ağzımdan çıkmıştır ve icabında daima tekrar olunacak sözlerdir.”
Yorum Yazın