İlham Aliyev tarafından otoriter bir rejimle yönetilen Azerbaycan’da bağımsız gazetecilerin habercilik yapması büyük bir cesaret gerektiriyor. Bu cesarete sahip olan Abzas Medya’nın bağımsız gazetecilerinin sonu ise hapis oldu…
Oğuz Büber - Muhalif Özel
Abzas Medya’nın web sitesinde yer alan araştırmalar arasında; Dışişleri Bakanı’nın aile servetinin ifşa edilmesi, Aliyev’in damadı nedeniyle bir köyün taşınması, ödenmemiş milyonlarca vergileri olan şirketlerin milyonlarca dolarlık yeni ihaleleri kazanmaları gibi birçok içerik bulunuyor.
Geçtiğimiz günlerde, bu gazeteciler cesaretlerinin bedellerini hapse girerek ödediler. Babası Haydar Aliyev’in ölümüyle 2003 yılında başa gelen ve geldiği günden beri kendisine gelen eleştirilere tavizi olmayan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ülkedeki bağımsız medyayı susturmak için sahte yasal suçlamalar üzerinden baskıya başladığı belirtiliyor.
Hükümet, 20 Kasım’da Abzas Medya’nın kurucusu ve yöneticisi Ulvi Hasanlı’yı tutukladı; evinde arama düzenledi ve kurumun ofislerine baskın gerçekleştirdi.
Hemen ertesi gün; Cumhurbaşkanı, ailesi ve kabine üyeleri hakkındaki iddialar da içerisinde olmak üzere üst düzey yolsuzlukları ortaya çıkaran araştırmacı gazeteci ve Abzas Medya’nın Genel Yayın Yönetmeni Sevinç Vagifgizi tutuklandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün aktardığına göre Abzas Medya’da çalışan sosyal girişimci Mahammad Kekalov da gözaltına alındı.
Gazetecilerin sırasıyla tutsak edilmesi sadece Abzas Medya ile kalmadı. Bağımsız YouTube haber kanalı Kanal 13’ün yöneticisi Aziz Orujov da tutuklandı. Tutuklanma sebebi ise kendi arazisinin mülkiyeti ve kullanımıyla ilgiliydi. 3 aydır tutuklu olarak yargılanan Orujov, suçlu bulunması durumunda 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Gazeteci tutuklama dalgası bununla da kalmamıştı. Başka bir Abzas gazetecisi Nargiz Absalamova da içeri atılan gazetecilerden biriydi.
Mahkeme, duruşma öncesinde Hasanlı ve Vagifgizi’nin dörder ay, Kekalov’un ise biraz daha kısa bir süre tutuklu kalması yönünde karar kıldı.
Hasanlı’nın evinde ve ofisinde arama gerçekleştiren polis, yaklaşık 43 bin dolar nakit bulunduğunu öne sürdü. Hasanlı ise paranın bir ofis koridoruna polis tarafından yerleştirildiğini ve yine kendileri tarafından bulunduğunu söyledi.
Savcılığın iddiasına göre gazeteciler Azerbaycan’a büyük miktarlarda para kaçırmak için komplo kurdular. Suçlu bulunmaları durumunda sekiz yıla kadar hapis cezasına çarptırılma ihtimalleri bulunuyor.
Gazeteciler ise tüm bu iddiaları reddediyorlar ve yaptıkları çalışmalar sebebiyle hedef alındıklarını belirtiyorlar.
Araştırmacı gazeteci Khadija Ismayilova da X Platformu’nda “Aslında neden tutuklandılar?” sorusuna açıklayıcı bir cevap getiriyor.
Abzas Medya’nın ana odağının araştırmacı gazetecilik olduğunu söyleyen Ismayilova, medya kurumunun ‘devlet ihaleleri, Karabağ’ın yeniden inşası vb. konulardaki üst düzey yolsuzlukları ortaya çıkaran bir dizi araştırma kaleme aldıklarını belirtti. Son araştırmalarının ise Devlet Güvenlik Servisi şefinin aile üyelerinin işleriyle alakalı olduğunu söyledi.
Aliyev rejiminin medya organları, uluslararası bağışçı kuruluşlara da ateş püskürtüyor. Bunun başlıca sebebi ise; bu kuruluşların Ermenistan’a sempati duyduklarını ve feminist örgütleri finanse ederek Azerbaycan’ın siyasi sürecine müdahale ettiklerini düşünmeleri.
Azeri yetkililer Temmuz ayında da, Aliyev yönetiminin yolsuzluk ve kleptokrasisini dile getiren tanınmış ekonomist Qubad İbadoğlu’nu hapse attılar. National Endowment for Democracy’de 2015 yılında Reagan-Fascell bursiyeri olan İbadoğlu halen hapiste tutulmaktadır.
Gazetecilik ve ifade özgürlüğü açısında en büyük temennimiz tutuklu gazetecilerin en kısa sürede özgürlüklerine kavuşması…
Yorum Yazın