İtalyan Kültür Merkezinin himayesinde ve eş zamanlı olarak Italya'da da yürütülen tarih derslerinin ikincisi gerçekleşti. Açılışında Prof.Ilber Ortaylı'nın yer aldığı 2024 yılı için Editori Laterza tarafından hazırlanan 'Dünyanın Sınırları' Tarih serisinin devamını bu kez Sorbonne Üniversitesi'nden Profesör Giusto Traina gerçekleştirdi.
Sempatik konuşması ile kendisini dinlemeye gelenleri, önce esprili bir dille karşılayan Traina, Sicilya'lı olduğunu belirterek, oldukça geniş kapsamlı sunumunda, çok aydınlatıcı bilgiler verdi. Birçok bilgiler karmaşasında bulamayacağımız detaylar bu sunumdaydı.
M.S.2.yüzyılın başlarında Imparator Traianus'n doğuya yönelik fetih süreci, 114 ve 116 yılları. Imparatorluğun genişleme haritasındaki yayılmacılık, sunumla birlikte gösterilen haritalarda etkileyiciydi.
Roma Imparatorluğunun neden bu kadar dağılımcı olduğunu sürekli kendisine sorduğunu ifade eden Prof. Giusto Traina, siz de eğer merak ediyorsanız, benim kendime sürekli sorduğum bu soruyu kendinize sorabilirsiniz, dedi.
Anadolu'ya kadar uzanan tarihsel süreçte; geçmiş sürecin medeniyetler ve kültürel birikim olarak yansıması çarpıcıydı.
Ermenistan'dan Mezopotamya'ya uzanan hikaye degil tam gercek tarihten yansımalar, insanın bugunünü doğru bir şekilde değerlendirebilmesine de ipuçları sunmakta. Mesela Ermenistan, Mezopotamya, Iran Körfezi (98 _117d.C) Bu alan merkezli ve aynı alana yayılan, Zeus'un kehaneti, kutsal ve bereketli topraklar, Anadolu ile Italya arasındaki referans. Süreçte elbette katkısı bol atlılar, ilk zırhlı askerler.
HARRAN
MÖ Kuzey Mezopotamya'nın işgal edilmesi. Ve Harran!
La Carovana di maes Titianos
Roma, Fırat Nehri, Taş Kulesi( Çin'de rota olan taş kurgan bölgesi )
Ve Çin'den, Akdeniz'e kadar uzanan bu rota üzerinden anlatım devam ederken; Orta Asya'yı ilk anlatan, ilk Batı'lının anlatımlarından, Sezar'ın fetih planlarına uzanan bir kısa ama doyumlu tarih yolculuğu.
Bu yolculukta, Sezar'ın fetih planları uzerinden Trakya' dan Dacia'ya uzanan ve küçük Ermenistan'a seyreden fetihteki tarihsel liderlerin bakışı ve de izlerinin anlatımından; Ermenistan-Ambigua Gens/Latince de 'Belirsiz'anlamına gelen, zamanın ise M.Ö 63 olarak bahsedildiği, Ermenistan tahtıni ele geçirmek isteyen, Part Imparatorlugu.
Kralların kralını, Erzincan yakınlarında karşılanmasını.
Traianus,
Kapadokya'nın eyaletlerini alarak Hazar Denizine kadar uzanan Roma imparatorlugunun yolculuğu, tarihteki izleri müthiş etkileyiciydi.
Daçya fatihinin, Ermenistan'dan, (361-363)Mezopotamya ve Dicle ile Fırat'ı,birbirine baglamak icin kanal oluşturması.Zamanın en iyi mühemdislik imkanlarini kullandığı görülüyor.
Romalılar,Babil'e ait topraklarıda ele geçiriyor.
Çin'den Hindistan' a kadar yeni ticaret yolları açılıyor.
Romalılar, yenilmez.fatihler. Yalnız fethetdikleri yerleri korumayı biliyorlar.
Günümüzde başta Floransa olmak üzere köklerinin ve sahip olduklarının özünü, net olarak görebilmek bu disiplinden sağlanmakta olduğu oldukça net olarak görülmekte.
Soru -cevap kısmına gelindiğinde, bir izleyici Osmanlı ile Roma İmparatorluğu arasındaki benzeşlik olup olmadığına dair sorusuna karşı cevabında; daha çok faşist temelli bakış açısı ile Roma Imparatorluğunun tarihine yüzeysel bakıldığını oysa çok kapsamlı olduğunu. Osmanlının da yayılmacı ama kendi tarihi ile empati, sempati hatta espri geliştirerek bakabildiğini belirten.......mesela Yeniçerilerden gekmekte olan 'Osmanlı tokatı' var, bizde bu yok, olarak ifade etti.
Yorum Yazın