Yasemin Mıstıkoğlu yazdı:

Elektronik atıklardan kurtulmanız için “alo” demeniz yeterli

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Elektronik atıklardan kurtulmanız için “alo” demeniz yeterli
Abone ol

Bahse girerim hepimizin evinde, eski bir telefonun, hangi cihazın olduğunu çözemediğimiz, ucu hiçbir yere uymayan kabloların, bir önceki bilgisayarımızın hatta ondan önceki bilgisayarımızın olduğu bir çekmece, kutu yada bir dolap vardır. O dolabın içi kişinin merakına göre çeşitlenebilir. Kullanım değeri kalmamış bir fotoğraf makinesi, kamera, printer, şarjlı el süpürgesi.. aklıma gelenler. Benim de böyle bir dolabım var maalesef. Ama artık onlardan kurtulmanın yolunu buldum. Sizlerle de paylaşmak istedim. En önemlisi de o bizim işimize yaramayan atıkların çocuklara eğitim, sokak hayvanlarına mama veya doğaya ağaç olarak dönüştüğünü öğrendim.

Bugünkü konuma geçmeden önce, küçük bir bilgi vermek istiyorum. Bugün Azerbaycan’ın Bakü kentinde İklim Krizinin konuşulacağı Taraflar Konferansı 29. Kez bir araya geliyor (COP29). 22 Kasım’a kadar sürecek bu toplantıda her yıl olduğu gibi sorunun belirli parçaları üzerinde görüşmeler, konuşmalar, fikir alışverişleri yapılacak. Bu yıl üzerinde durulacak ana konu; gelişmekte olan ülkelerin iklim krizine uyumlanabilmesi yönünde yapılabilecek çalışmalar için gerekli finansmanın, nasıl bulunacağının belirlenmesi. Toplantıyı ben de takip edeceğim, Dünyadaki akredite olmuş iklim gazetecileri arasındayım. Ancak fiziken katılmıyorum, karbon ayak izi yapmadan online canlı izleyeceğim. Gelişmeleri de sizlerle paylaşacağım.  

Geliyorum asıl konuma; ilk paragrafta söz ettiğim işe yaramayan tüm bu cihazlara Elektronik Atıklar diyoruz. Genelde kullanım değeri kalmamış yada hasar görmüş oluyorlar. Yada nerde kullandığımızı unuttuğumuz kablolar, kabloları kaybolmuş şarj cihazları. Hemen baştan yazayım; bunlardan kurtulmak hiç de sandığımız kadar zor değilmiş. Tek bir telefon numarası ve PTT Kargo bu işi çözüyor. Nasıl yapacağız? Az sonra detaylandıracağım ama önce evimizi ve kafamızı meşgul eden bu atıkların Dünyaya olan zararından da biraz söz etmek istiyorum.

Elektronik atıklar, içerdiği zararlı kimyasallar nedeniyle çevreyi tehdit eder. Özellikle eski telefonlar, bilgisayarlar gibi teknoloji alanında kullanılan cihazlar, kurşun, cıva ve kadmiyum gibi toksik maddeler barındırır. Bu maddeler, geri dönüşümde yanlış yöntemler kullanıldığında doğaya salınarak su ve toprak kirliliğine neden olabilir. Ayrıca, bu atıkların gömülmesi veya yakılması, metan ve karbondioksit gibi zararlı sera gazları salınması ve küresel ısınmaya katkıda bulunmasına neden olur. E-atıkların iklim değişikliği üzerindeki olumsuz etkileri toksik sızıntı ve sera gazı emisyonlarının ötesine geçer. Çünkü Elektronik cihazların üretimi, enerji yoğun bir iştir. Dolayısı ile yeni cihazların üretimi, doğal yaşam alanlarını bozan ve muazzam miktarda enerji kullanan madencilik süreçleriyle çıkarılan metaller, plastikler ve nadir toprak elementleri gibi önemli ham maddeler gerektirir.

Türkiye, bu sorunla mücadele için çeşitli geri dönüşüm programları başlatmış olsa da, bilinçli ve etkili toplama sisteminin kurulması hala büyük önem taşımaktadır. İşte bu aşamada önemli bir rol üstlenen  TÜBİSAD’dan söz edeceğim. Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), başımıza bela olan bu atıkları bizden alıyor, doğru yöntemlerle işleyerek geri dönüşüm süreçlerini verimli hale getiriyor. Bu atıkların yönetimi, sadece çevresel sürdürülebilirlik için değil, aynı zamanda toplumsal fayda sağlamak için de büyük bir fırsat sunuyor.

TÜBİSAD, 2015 yılından bu yana, Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS),  çerçevesinde elektronik atıkların geri dönüşümüne yönelik projeler geliştiriyor. Dernek yetkilileri ile yaptığım görüşmede öğrendim ki;  Elektronik atıkların geri dönüşümü, çevresel faydaların yanı sıra toplumsal yararlar da yaratmakta. TÜBİSAD, bu atıkları geri dönüştürerek elde edilen gelirle önemli toplumsal projelere destek veriyor. 2015 yılından itibaren, evsel e-atıkların geri dönüşümünden elde edilen gelir,   çocuklara nitelikli eğitim fırsatları sunmak için kullanılmış. Bu sayede, çevre korunurken, eğitimde fırsat eşitsizliğiyle mücadeleye de katkı sağlanmış.

Çeşitli çalışmalar var ama en önemsediğimi burada yazmak istiyorum.  2023 yılındaki bizim memleketimiz Antakya’yı da neredeyse haritadan silen büyük deprem felaketi sonrası, afet bölgelerindeki çocuklar için Teknolojik Eğitim Konteyner /Sınıfı adlı projeyi hayata geçiriyor TÜBİSAD.  Derneğin bu girişimi, birçok firma ve birey tarafından destekleniyor; maddi desteklerin yanı sıra eski elektronik cihazlar bağışlanarak bu projelere fon sağlanıyor. Bugüne kadar afet bölgesinde kurulan konteyner ve sınıf sayısı 25.  

Bu tür projeler, çevre dostu bir yaklaşımın toplumsal kalkınma ile nasıl birleşebileceğini de gösteriyor bizlere. TÜBİSAD 2023 yılı itibarıyla 16 bin 500 toplama noktasında gerçekleştirdiği geri dönüşüm çalışmaları ile 10 bin 857 çocuğun nitelikli eğitim almasına, 4 bin 500 fidanın dikilmesine ve 3 bin 735 sokak hayvanına mama ve klinik desteği sağlanmasına da olanak tanımış durumda. Bu başarılar, sadece çevresel katkılar değil, aynı zamanda toplumsal sorumlulukların yerine getirilmesi için sürdürülebilirlik çözümlerinin uygulanması açısından da çok önemli. Bununla birlikte elektronik atıkların geri dönüşümü, iklim değişikliği ile mücadeleye, eğitime ve sosyal kalkınmaya önemli katkılar sağlamaktadır.

Okullar bünyesinde TÜBİSAD’ın her sene gerçekleştirdiği E-Atık Erişim kampanyaları, yan sıra her yaştan tüketiciler ve kurumlar, eski elektronik cihazlarını geri dönüşüme kazandırarak bu sürece katkı sağlayabiliyor. Bunu yapmak için bir telefon açmak yeterli yada PTT kargoya ulaşmak. Kullanım değeri kalmamış veya hasar görmüş elektronik cihazlarınızı geri dönüşüme kazandırmak için, kampanya kapsamında belirlenen satış mağazaları ve toplama noktalarına teslim edebilir veya 0850 360 2333 numaralı telefondan TÜBİSAD ile iletişime geçebilirsiniz. Yada toplayacaksınız evdeki tüm elektronik çer çöpü, tutacaksınız PTT Kargo’nun yolunu. Atıkların toplamı 50 kilonun altında ise ücretsiz olarak PTT kargo ile TÜBİSAD’a göndermek gayet kolay.

Bu kadar kolaylığa rağmen “üşendik, yapamadık” diyorsanız, sizleri hala ikna edemediysem elektronik atıklar ile ilgili geleceğimize şöyle bir göz atalım. Bakalım bizleri, kendini Dünyanın efendisi sanan insanları neler bekliyor.

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir araştırmaya göre, Silikon Vadisi'nde daha güçlü yapay zeka programları geliştirmek için yürütülen çalışmalar, elektronik atıklarda büyük bir artışa yol açabilir.

Çin ve İsrail'deki akademisyenlerin yaptığı araştırmaya göre, AI (yapay zeka) patlaması devam ederse, eski çipler ve ekipmanlar 2030 yılına kadar, yılda 13 milyar iPhone'un atılmasına eşdeğer ekstra elektronik atık oluşturabilir. 2030 yılına 6 yıl olduğuna göre, 13 çarpı 6; 78 milyar iphone’un çöpe atıldığını düşünebiliyor musunuz?

Araştırmanın içinde Dünya Sağlık Örgütü de bir uyarıda bulunuyor. Bu uyarıya göre; Batıda atılan bilgisayarlar ve diğer elektronik cihazlar genellikle insanların bakır ve diğer metallere erişmek için eski cihazları elle parçaladığı düşük gelirli ülkelere ihraç ediliyor. Ve bu ülkelerdeki düşük ücretli işçilik, çalışanları cıva ve kuruşun gibi zararlı maddelere maruz bırakıyor.

Çin Bilimler Akademisi ve İsrail'deki Reichman Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yaptığı bu çalışmada

Ayrıca güçlü bilgisayar çiplerini çalıştırmak ve soğutmak için büyük miktarda enerji ve suya ihtiyaç duyulduğunun da altı çiziliyor.

Ayrıca,  Eurostat verilerine göre, elektrikli ve elektronik ekipmanlar için Avrupa pazarı son 8 yılda %85 büyüdü. Bu büyüyen elektronik atık dağı önemli bir çevresel risk oluşturuyor ve iklim değişikliğine sıklıkla göz ardı edilen şekillerde katkıda bulunuyor. Ve çok önemli bir konu daha; Veri merkezlerindeki büyüme, Dünya genelindeki elektrik şebekelerine büyük bir yük bindiriyor. Ve bu durum bazı ülkeleri, enerji talebinin karşılanabilmesi için kömür santrallerinin kapatılmasını erteleme ve eski nükleer reaktörleri yeniden başlatmaya yöneltiyor.

Neticede, biz insanoğlunu uzun vadede nelerin beklediğini tahmin etmek artık çok zor değil. Ancak o uzun vade çok insanın da umurunda değil. İnsanlar yaşayabilecekleri olası yılları önemsiyorlar. Gelecek yüzyıla kadar ömür yetmeyeceği için (en azından şimdilik yüzyıldan fazla yaşamanın olası olmadığını biliyoruz, istisnalar hariç) günümüz insanlarının pek çoğu Dünyanın geleceğindeki olumsuz senaryoları pek sevmiyor ve ilgilenmiyorlar. O yüzden kısa vadeden bir rakam verelim belki birkaç kişi ilgilenebilir. En azından yeni doğum yapmış anneler, belki çocuklarının mürüvvetini görmek isteyen ebeveynler, torunun mezuniyetini görmek isteyen dedeler, ananeler, yada çocuk yapmayı planlayan yeni evli çiftler gibi.

Ey biz, uzmanlar diyorlar ki elektronik atık kaynaklarından biri olan yapay zeka patlaması, 2030 yılına kadar küresel olarak üretilen toplam elektronik çöp miktarını yüzde 3 ila yüzde 12 arasında artıracak. Bu, her yıl 2,5 milyon metrik ton kadar ek e-atık anlamına geliyor. Ve maalesef şimdiye kadar yapay zeka patlamasının yaratacağı potansiyel çöp sorununa ilişkin çok az çalışma var. Yani bir yandan ülkeler iklim krizini çözmek için devasa toplantılar yaparken biz bireylerin de üzerine düşenler var. “Bana ne?” diyemeyeceğimiz bir ortamda ve zamandayız. Birileri bir yerlerde bu sorunlara çözüm bulmaya çalışırken birileri de çözümün parçası olmak zorunda. 


Yorum Yazın