Muhalif’e açıklamalarda bulunan İYİ Parti Genel Başkan yardımcısı Birol Aydemir, “Enflasyondan kaynaklanan bir enflasyon yaşıyoruz, kısır döngüye girdik.” derken Temmuz-Ağustos aylarında rekor düzeyde enflasyon rakamlarıyla karşılaşabileceğimizin de uyarısını verdi.
Muhalif Röportaj / İnanç Uysal
İYİ Parti'nin Araştırma ve veri yönetiminden sorumlu Genel Başkan yardımcısı Birol Aydemir Muhalif.com.tr için değerlendirmelerde bulundu.
Kendi ifadesiyle 'son bağımsız TÜİK Başkanı' ekonomist Bırak Aydemir'le hem siyaset hem ekonomi konuştuk.
Aydemir önümüzdeki yerel seçimlerin bir açıdan çok önemli olduğunu ve muhalefetin kazanımlarını koruyamaması durumunda Türkiye'nin tek kutuplu bir siyasete evrilme riskinin doğacağını söyledi. Aydemir böyle bir durumda Rusya gibi Türk Cumhuriyetleri gibi partisi olan, seçimleri olan ama kazananı baştan belli bir demokrasiyle yaşamak zorunda kalabileceğinin altını çizdi.
Bunların yaşanmaması için son genel seçimlerden ciddi dersler çıkarılması gerektiğini belirterek, "Türkiye'de bahsettiğim risklerin önüne geçebilecek parti İYİ Partidir. Muhalefet olarak bir felsefe bir bakış açısı değişikliğine ihtiyaç var, halka ulaşmanın bütün yollarını denemeliyiz. Hem medya, hem sosyal medya hem de birebir temas yöntemi ile kendimizi doğru şekilde anlatmalıyız. Yapılması gereken çok şey var, karşımızda devlet imkanları ile siyaset yapan dün farklı bugün farklı konuşmaktan çekinmeyen bir anlayış var. Buna karşılık halkın anlayabileceği, gerçek gündemine parmak basan karmaşık olmayan çözümler sunup bunları da devamlı tekrarlamalıyız" dedi.
Temmuz-Ağustos aylarında rekor düzeyde enflasyon
Halkın en önemli gündem maddesi durumundaki ekonomiden bahsederken de endişe verici bir tablo çizdi Aydemir. Temmuz-Ağustos aylarında rekor düzeyde bir enflasyon beklediğini belirtti.
Aydemir, " Ben Sayın Mehmet Şimşek'in uykularının kaçtığını düşünüyorum, çünkü devraldığı tablonun düşündüğünden çok daha ağır olduğunu bir ayda gördü. Bütçe açıklarının tarihi rekorlara doğru gideceğini fark etti. Böyle bir durumda da ekonomik istikrarın sağlanması mümkün değil" dedi.
Hükümetin faiz sebep enflasyon sonuç şeklindeki irrasyonel politikası ile her şeyin başladığını belirten Aydemir, kur korumalı mevduatlardan gelen yüklerin, yap işlet devretlerin çok pahalı olmasından gelen yüklerin, taban maaşlardan ve EYT den gelen yüklerin kaldırılamaz boyutlarda olduğunu da ifade etti.
"Bunlar plansız, programsız ve anlık kararlarla yapılıyor ne yazık ki"
Aydemir, " Bütün bunlar bir programın bir stratejinin parçası olsaydı, bir öngörünüz olurdu, bütçe açığı nereye gidecek, enflasyon nasıl olacak onlara nasıl tedbir alacağız diye. Ancak bunlar plansız, programsız ve anlık kararlarla yapılıyor ne yazık ki. Ayrıca şu anda piyasalar da işlemiyor, başta bankacılık ve finans piyasası olmak üzere, resmen ellerinde bir sopayla kime kredi verilecek, kaçla verilecek ya da verilmeyecek hep dikte ediliyor. Piyasa ekonomisine bu şekilde müdahale ederseniz başka yanlışlara kapı açarsınız. Her yaptığınız müdahale başka bir müdahaleye sebep oluyor. Kurumlar yok edildi, liyakatli kadrolar yok edildi. Bu durumda size hata yaptığınızı söyleyecek kimseler de yok. Kurumlar yok edildiği için inisiyatif alacak, fikir ve karar üretecek yapılar da yok. Herkes her şey için talimat bekliyor." diye konuştu.
Aydemir faizlerin de son yönetim tarafından güya artırıldığını ama hala faizle enflasyon arasında 25 puanlık enflasyon yönlü bir fark olduğunu söyledi. Belirlenen politika faizinin de piyasadaki faizi belirleme gücünün kalmadığını, bunun sebebinin de piyasa gerçekliğinden kopmak olduğunu söyledi. Son yapılan faiz artışının da beklentiyi karşılamadığını belirten Aydemir, "15’e de sarayda karar verildi. Merkez Bankası bağımsız falan olmadı ki döviz satışı yapılmayacak diye açıklama yapılan gün döviz satışı yapıldığı ortaya çıktı. Bakın sadece başkanı değişen ve aynı isimlerden oluşan para kurulu daha önce faizi düşürüyordu, şimdi yükseltti. Bu üyelerin kendi fikirleri olabilir mi? Durumun böyle olduğunu piyasa da biliyor zaten o yüzden bir kredibilite de söz konusu olmuyor" diye konuştu.
"Enflasyonun artık kendi kendini beslediği bir kısır döngüye girdik"
Aydemir Temmuz-Ağustos aylarında rekor enflasyonlar göreceğimizi ve enflasyonun artık kendi kendini beslediği bir kısır döngüye girdiğimiz söyledi. Aydemir "enflasyon artıyor siz ücretleri artırıyorsunuz, o artınca enflasyon yeniden artıyor" dedi.
Aydemir hükümetin IMF'e gitmemek konusundaki söyleminin de son vergi artışları ile anlamını yitirdiğini belirtti. Bu uygulamaların IMF uygulamaları olduğunu ancak IMF in harcamaları da kontrol ettireceğini ve tasarruf talep edeceğini söyleyen Aydemir "Ama bizde o tarafı yok, itibardan tasarruf edilmez çünkü" şeklinde konuştu.
"Bu emekli başka bir yerde mı yaşıyor?"
Aydemir harcamalardan sadece verilen sözlerin tutulmaması şeklinde tasarruf edildiğini, emeklilere söz verilen bayram ikramiyelerinden ve iyileştirilmelerden tasarruf edildiğini söyledi. Özellikle memur maaş zamları ile emekli maaş zamları arasındaki uçuruma dikkat çeken Aydemir bu emekli başka bir yerde mı yaşıyor diye sordu. 16 milyon emeklinin yaklaşık 10 milyonun maaşının bu zam döneminde sıfır artış alacağını bir kısmının da yüzde 3-5 gibi rakamlarla yetineceğini sadece 4 milyon civarı bir emeklinin yüzde 25 artış alabileceğini söyleyen Aydemir, özellikle SSK ve Bağkur emekli maaşlarının, memur maaşları ve hatta asgari ücret karşısında da ciddi şekilde eridiğini belirtti. Aydemir, "Bütün bu tablonun sorumlusu sanki emekliler, yapılan fütursuz harcamak ve verilen seçim vaatleri in yükü bugün emeklilerin sırtına sarıldı" diye konuştu.
Yorum Yazın