Gençlerin yakınması, “yaşlı siyasetçi" hakimiyeti: Türkiye seçime giderken gençler karar alma süreçlerinin dışında tutulmaktan ve yeterince temsil edilmemekten şikayetçi. Gazeteciler Cemiyeti'nin katkısıyla...
Haber: Fadime Özmen – Şanlıurfa
Siyasi çevreler ve kamuoyunda “en kritik seçim” diye beklenen 14 Mayıs seçimleri yaklaşırken, genç seçmenin yakınmalarından biri de politikacıların yaşı, bu nedenle yeterince anlaşılamamak ve parlamentoda temsil edilememekten yakınıyorlar.
Oysa 24 Haziran 2018’deki seçimlerde 550 olan vekil sayısı 600’e çıktı, seçilme yaşı ise 25’ten 18’e indirildi. AKP İstanbul milletvekili 22 yaşındaki Rümeysa Kadak, seçilme yaşının 25’ten 18’e indirilmesiyle Türkiye siyaset tarihinin en genç milletvekili oldu. 18-29 yaş aralığından toplamda 8 milletvekili meclise girebildi.
Gençler saf dışı
Türkiye’de 62,4 milyon seçmenin yaklaşık 13 milyonunu 18-29 yaş aralığındaki gençler oluşturuyor, buna karşın mecliste 18-29 yaş aralığından sadece 8 milletvekili bulunuyor. Sadece 9 milyon seçmenin yer aldığı 50-59 yaş aralığından ise mecliste 217 milletvekili yer alıyor.
14 Mayıs seçimlerinde ilk kez oy kullanacak olan Sevgi Karaca kendisi gibi diğer arkadaşlarının karar alma süreçlerinin dışına atıldığını şu sözlerle anlatıyor:
“Türkiye’nin yaklaşık 20 milyonunu gençlerin oluşturmasına rağmen gençlerin meclisteki temsiliyet oranı çok düşük kalmakta. Temsiliyette adalet ilkesi gereği daha fazla gencin mecliste yer alması gerektiğini düşünüyorum. Bence milletvekillerinin yaşlılığı bir sorun. Türkiye dünyanın en büyük genç nesline sahip ülkelerinden birisi. Dolayısıyla, kararlar gençlerden yaşlı bir grup tarafından veriliyorsa ve genç bakış açısına uygun değilse, bunun ciddi bir demokratik eksiklik olduğunu düşünüyorum. Eskiden insanların bir dereceye kadar olgunluk ve geçmişe sahip olarak meclise gelmeleri gerektiği görüşündeydim ama artık böyle düşünmüyorum. Bence mecliste, yeni bakış açısına sahip gençlerin daha fazla olması gerekmekte. Siyasi sistemimizin de buna göre dizayn edilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
Gençlerin sorunları gündeme gelmiyor
Konunun uzmanları ve gençlere göre, siyasi liderler ve vatandaşlar arasındaki yaş farkı, önemli sorunları gündeme getiriyor. Gençlerin karar alma süreçlerinde yeterince temsil edilmemesi, onlar için önemli olan konuların gündemden düşmesi anlamına geliyor. Gençlerin bu süreçte etkili olamayışı, seçimlere ilginin azalmasına, düşük sayıda seçmen katılımına ve gençler arasında siyasi ilgi de dahil olmak üzere kısır bir yabancılaşma döngüsüne de yol açıyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden siyaset bilimci Prof. Emre Erdoğan şunları söylüyor:
“Medya gençleri ‘Z kuşağı’ şeklindeki kalıp yargılara sokuyor. Genç erkek işsizliği belli bölgelerde yüzde 40’lara çıkmışken, gençler eğitimden dışlanıp, genç kadınlar çalışamaz durumdayken, bu konular üzerinde yeterince tartışılmıyor. Gençlerin siyasete katılımının da bir sermaye meselesi olduğu görmezden geliniyor. Bu seçimlerde gençlerin yüzde 15’inin sandığa gitmeyebileceği tahmin ediliyor. Gençler seçime inanmıyor, sandığa şüpheyle yaklaşıyor. Yapılagelen geleneksel siyasete karşı bir soğuma içindeler. Bu konudaki politikaları bu açıdan değerlendirmek gerek.”
Avrupa’ya kıyasla TBMM çok yaşlı
Türkiye’de aktif siyasetçilerin yaşlarına bakıldığında gençlerin yakınmalarını doğru çıkaran rakamlarla karşılaşılıyor:
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 69 yaşında.
Türkiye ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu 74 yaşında.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu 81 yaşında.
Meclis Başkanı Mustafa Şentop 54 yaşında.
Avrupa’da ise Fransızlar, Emmanuel Macron’u henüz 39 yaşındayken en yüksek göreve seçti. Ukrayna lideri Volodimir Zelenski 45, Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak 42, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni 46, Kanada Başbakanı Justin Trudeau 51, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz 64 yaşında.
Yorum Yazın