Hep, Evde Tek Başına filmindeki ailenin ne kadar zengin olduğunu merak etmedik mi?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Hep, Evde Tek Başına filmindeki ailenin ne kadar zengin olduğunu merak etmedik mi?
Abone ol

90’lı yıllar çocuklarının her yılbaşında vazgeçilmez bir filmi vardır. Ailesinden uzak evde tek başına kalan Kevin’in hırsızlara karşı verdiği amansız mücadele belki de hala yılbaşı filmlerinin en güzeli olarak gönlümüzde taht kurmuştur. Zevkle izledik ve izlemeye de devam ediyoruz ama aklımızın köşesinde kalan bir soruya da yanıt vermek istedik: Evde Tek Başına filmindeki ailenin ne kadar zengin olduğunu merak etmedik mi hep?

Oğuz Büber - Muhalif Analiz

Film çıktığından bugüne dek her yılbaşı döneminde dünyanın dört bir yanında heyecanla izleniyor. 8 yaşındaki Kevin McCallister’ın, hırsızlar namı diğer ‘Islak Haydutlar’la mücadelesi bizi büyük heyecana sevk etse de, hep şu nokta aklımızda dönüp durmuştur.

McCallister’ların öyle güzel bir muhitte ne kadar güzel bir evi var. Bununla da kalmıyor, yılbaşı kutlamaya ailecek Paris’e gidiyorlar. Sözün özü bu aile ne kadar zengin?

 

Öncelikle ne kadar varlıklı olduklarına dair ilk işareti şurada alıyoruz. Filmin başında soyacakları evi keşfe çıkan hırsızlardan Harry (Joe Pesci), soygundaki ortağı Marv’a (Daniel Stern) o zengin mahalledeki en büyük hedeflerinin McCallister’ların malikanesi olduğunu söylüyor.

Harry’nin evde bulduğunu tahmin ettiği ve çok değerli bulduğu ürünlerden bazısı şimdi size çok garip gelecek ama VCR kasetler ve müzik setleriydi.. Bugünün teknolojisine göre çok geri kalsa da o dönem için bir zenginlik ifadesi diyebiliriz bu ürünlere. Nitekim film izlemek ya da müzik dinlemek için bu aletlere sahip olmaktan başka çaremiz yoktu. Diğer değerli eşyalar olan mücevherlerin ise hiçbir dönem değerini kaybetmeyeceğini düşünüyoruz.

Gelelim bu iştihamlı eve; Amerikan emlak sitelerine göre McCallister’ların evi Amerika Birleşik Devletleri’nin en pahalı mahallelerinden biri olan Chicago banliyösü Winnetka 671 Lincoln Caddesi’nde yer alan alan gerçek bir mekan. Evin iç kısımlarına baktığımızda da ne kadar geniş olduğunu fark edebiliyoruz. Kevin ve dört kardeşinin her birinin ayrı, geniş odaları var. Yanı sıra eve gelen misafir ordusu da olsa rahatça ağırlanabilecek imkanlar var.

Chicago Federal Rezerv Bankası ekonomistlerine göre ise ev; 1990 yılında Chicago’da yaşayan hane halkı gelirlerinde yalnızca en üst yüzde 1’lik kısımda olanlar için uygundu. Bugün de aynı durum geçerli.

Tespit yapılırken 1990 ve 2022 yılları arasındaki Chicago metropolitan istatistik bölgesindeki; hane halkı gelirleri, evin emlak değeri, o zamanki geçerli ipotek oranları ve sigorta gibi verilerden yararlanılmış.

2022 yılında ise benzer bir eve sahip olmak için 2,4 milyon doları gözden çıkarmak gerektiği belirtiliyor.

McCallister’lar ne iş yapıyor?

Önemli noktalardan birisi de ebeveynlerin ne iş yaptığını bilmiyoruz. Güzel giyimli, zengin bir görünüşleri var. Fakat bu neyden kaynaklı? Filmde anlatılmıyor…

İnternette insanlar Kate McCallister’ın bir moda tasarımcısı olduğunu iddia ediyorlar. Sebebi ise evde birkaç mankenin yer alması. Ki Kevin’ın hırsızları kandırmaya çalıştığı sahnelerden birinde bu mankenlerden yararlandığını görmüştük.

Filmin yazarı bile McCallister’ların paralarını nasıl kazandığını detaylı olarak düşünmenin aklına gelmediğini söylüyor. Yalnızca, ailenin üst sınıf ancak süper zengin olmadığı konusunda emin.

Zenginlik ibareleri ve farklı çelişkili ifadeler ise bir arada: Kıyafetleri çok şık, havalimanına gitmek için birden fazla minibüs kiralayabiliyorlar, eve erkenden dönmek için yaşlı bir çifte biletler karşılığında rüşvet teklif edebiliyorlar fakat Rolex’inin sahte olabileceğini de dile getiriyorlar.

Ailenin zenginliği konusunda değinilmesi gereken diğer bir önemli nokta da Paris’e yapılan Noel gezisi.

Paris’e 15 kişi uçmak pahalıdır, özellikle de dört yetişkinin birinci sınıfta uçtuğunu düşünürsek. Fakat yolculuğun parasını Kevin’in ailesi ödememişti. Filmin ilk kısmında anne Kate McCallister, polis kılığına girerek keşfe çıkan hırsız Harry’e uçuşların parasını kocasının erkek kardeşinin ödediğini söylemişti.

İlk filmde pek de ön plana çıkmayan bir karakterde gördüğümüz Rob Amca’nın kendisinden bahsedilen birkaç olay üzerinden zengin olduğunu fark edebiliyoruz. Biletlerin parasını ödemesinin yanı sıra, Paris’te Eyfel Kulesi’ni yakından gören ve 15 kişinin rahatça kalabildiği bir de daireye sahip olması bize bunu kanıtlar nitelikte.


Tüm bu emareler bize her ne kadar McCallister’ların ne iş yaptıklarını bilmesek de, zengin oldukları sonucunu veriyor.

Tabii içeriğimizdeki amaç da bu merakı gidermekti.

Yoksa asıl önemli olan; her yılbaşı olduğu gibi ‘Evde Tek Başına’yı izlemek ve filmin tadının çıkarmak.
 


Yorum Yazın